Muhasebe
Her yılsonu
geldiğinde şirketler, kurumlar kâr zarar hesabını yapar, planlar gözden
geçirilir ve yeni yılda yapılacak işlerin planlaması yapılır. Bugün dış
politikanın yoğun konularının dışında kalmak istedim. Bu yazıyı şuanda ülkemden
çok uzakta Amerika kıtasından yazıyorum.
Öncellikle herkesin
yeni yılını tebrik ediyorum. Evet, bugün 3 Ocak 2024. Bu köşeyi takip eden
dostlarım için, yılın ilkyazıdır. Daha dört gün öncesine 2023, bugüne 2024
diyoruz. Yılın ismi değişse de dünyamızın her bölgesinde yaşanan olumlu ve
olumsuz yaşanan her şey, tüm hızıyla devam ediyor. O kadar hızlı devam ediyor
ki, aldığımız en basit kararlardan en önemlisine kadar, sakin bir dimağ ile muhasebesini
yapamıyoruz.
Bilindiği gibi muhasebe
kavramı, Arapça da ‘’hsb’’ kökünden gelen hesaplaşma anlamına
gelir. Dolaysıyla işletmelerin sahip olduğu kaynakları daha verimli bir şekilde
kullanmak için tarihe göre kaydeder, sınıflandırır, özetleyerek rapor
eder ve en önemlisi de çıkan sonuçların muhasebesini yapar. Bu anlamda
bireysel ve toplumsal hayatımızın muhasebesini yapmak önemli olacaktır.
Günleri geriye
doğru bir zincirin halkasına benzetirsek bir tek boş halka olmadan ilk insana,
ileriye doğru uzatırsak son insana kadar uzar gider. İlk insanla başlayıp son
insanla bitecek zincirin her bir halkasının içinde doğum ile ölümü, doğru ile
yanlışı, temiz ile pisi, sevinç ile kederi, mazlum ile zalimi, hak ile batılı,
aydınlıkla karanlığı, kısacası bütün zıtlıkları barındırır.
Tarihin ana
eksenini süreklilik ve değişim oluşturuyorsa da iyi ile kötünün mücadelesi asla
değişmedi ve değişmeyecektir. Çünkü insan İyi ve kötü davranış sergileyebilme
yeteneğine uygun olarak yaratılmıştır. Bu açıdan baktığımızda tarih
zamanda değil, zamanın tarihte yaşandığını görürüz. Sanıldığı gibi tarih geçmişte
yaşanıp bitmiş değildir. Zira etkileri bakımından her an devam ediyor, onun
için muhasebenin de her an yapılması mühimdir.
Toplumların
tarihi tabii akış içinde süreklilik gösterir. Bu süreklilik birbirini takip
eden nesiller ile her devirde varlığını devam ettirir. Özellikle
gençler tarihin muhasebesini iyi yapabildikleri ölçüde
enerjilerini ve çağın imkânlarıyla birleştirerek yeni ufuklara yönelebilirler.
Yıllar aylardan,
aylar haftalardan, haftalar günlerden, günler saatlerden, saatler saniyelerden
oluştuğuna göre, demek ki, her anımız tarihi bir anı oluşturur. Bu
durumun muhasebesini yaptığımızda geleceğe karşı çok büyük bir
sorumluluğumuzun olduğunu fark ederiz.
Birçok düşünürün
dediği gibi: ‘’Tarih kesintisiz akan bir nehir gibidir’’ Tarihin bütün
aşamalarında iyilikle kötülüğün değişmez mücadelesi de kesintisizdir. O zaman
iyilerin boşa harcayacak bir tek anı bile yoktur. Her anımızı iyi bir
başlangıç yapmak için bize verilmiş fırsat olduğunu unutmamamız gerekir.
Bugün gönül
coğrafyamızın içinden geçtiği tarihi sürecin muhasebesini yapmak gerekirse: Top
yekûn acı çektiğimiz aşikârdır. Filistin’de yaşanan vahşet, nasıl bir acı
yaşadığımızı özetliyor. Ancak bu acıların devam etmemesi için, yaşadıklarımızın
muhasebesini her an yapmak gerekir.
Bunu başarırsak
işte o zaman, insanlığın özlem duyduğu adalet ve barışı sağlamak için yeniden
umut da olabiliriz. Toparlayacak olursak, yaşadığımız her anımız tarihi
oluşturur her tarihin bir muhasebesi mutlaka olacaktır. Umarım 2024
yılını bu şuurla yaşarız. Amerika kıtasından güzel ülkemin güzel insanlarına
selam ve sevgiler…