Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.79
Gram Altın
2964.55
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ağustos 2020

Muharrem İnce'ye gönül koyanlar…

Yanılıyorsam lütfen beni düzeltiniz; bildiğim kadarıyla Cumhuriyet tarihi boyunca çok partili siyasi hayattan bugüne dek ilk defa öğretmen kökenli biri siyaseten en yüksek mertebe olan cumhurbaşkanlığına aday oldu. Ama kazanamadı.

177 delegenin imzası ile aday olup 5 Eylül 2014’te yapılan CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na rakip aday olarak şu ana kadar öğretmen kökenli tek CHP Genel Başkan Adayı oldu. Kazanması halinde ülkenin önemli siyasal partilerinden birinin genel başkanı ilk defa öğretmen kökenli biri olmuş olacaktı. Ama kazanamadı.

Şimdilerde ise farklı söylentiler basına yanıyor. Muharrem İnce’nin parti kuracağını da yazan oldu, halk hareketi başlatacağını da... Olası bir siyasal parti kurarsa yine bir siyasal partinin genel başkanı öğretmen kökenli olmuş olacak. Parti kurması halinde önemli bir oy alıp partisini meclise sokacağını düşünüyorum ama Erdoğan karşısında yine iktidar olamayacak, cumhurbaşkanlığı seçimlerini yine kazanamayacaktır. Bu benim kişisel kanaatim.

Tabii son günlerde parti kurmaktan vazgeçtiği, Anadolu’yu dolaşacağı söylentileri ortaya çıkmaya başladı. Belki de daha önceki günlerde dile getirilen “Halk Hareketi”; Anadolu’yu dolaşmak, meramını anlatmaktı kim bilir...

Muharrem İnce şu ana kadar suskunluğunu koruyup Perşembe günü açıklama yapacağını söylemişti. Ben bu satırları yazarken henüz bir açıklama gelmiş değil. Ama bu satırlar yayınlandığında Muharrem İnce muhtemelen bir açıklama yapmış olacak. Dolayısı ile o detaylara çok girmeyeceğim. Olaya farklı bir açıdan yaklaşmayı düşünüyorum.

Kemiyet, keyfiyet mevzuları çizgisinde bakıp Öğretmenlerin Muharrem İnce’ye gönül kırgınlığı olduğunu duyuyorum. En azından çevremde bu tür öğretmenler görüyor, denk geliyorum. Neden mi gönülleri kırgın öğretmenler var?

Sayın İnce Fizik Öğretmeni. Yıllarca farklı okullarda Fizik Öğretmeni olarak çalıştı. Dershanelerde görev aldı. Bildiğim kadarıyla müdürlük de yaptı. Yani eğitim camiasının içerisinde yıllarca farklı kademelerde çalışmış ve eğitim sisteminin işleyişini, ortamını, atmosferini ve hatta doğru işleyen tarafları ile olumsuz, eksik işleyen yanlarını sahada bizzat işin içinde görmüş, yaşamış önemli tecrübeye sahip biri.

Tüm öğretmenlik birikimi, donanımı ile birlikte il başkanlığı yapmış, 5 dönem milletvekili seçilmiş, iki dönem gurup başkanvekilliği yapmış, genel başkanlığına aday olmuş, cumhurbaşkanlığına aday olmuş. Yani uzun bir süre siyaset yapmış ve siyaseten de önemli görevlerde bulunmuş ya da önemli görevlere talip olmuş biri olarak eğitim sorunlarına yönelik güçlü bir muhalefet yapmamış ya da eğitim sorunlarını çözümünde güçlü önerilerde bulunmamıştır.

Yıllarca öğretmenlik yapmış ve eğitim sisteminin her kısmıyla ilgili bilgi sahibi olan birinin siyaset arenasına girdikten sonra eğitim sorunlarına dair hangi çözüm önerilerini ürettiği, ileri sürdüğü ve sorunların çözümünde tetikleyici olduğu konusunda bir fikriniz var mı? Özlük hakları sorunu, ekonomik sorunlar, kadro sorunu, sözleşmeli ücretli öğretmen sorunları gibi çözülmeyi bekleyen onlarca, yüzlerce sorunlar varken geriye dönüp baktığımızda açıkçası bir iki konu dışında akıllarda kalan herhangi bir somut adım gelmiyor aklıma benim. Ya sizin?

Öğretmenlikten gelen bir siyasetçinin öğretmenlerin sorunlarını çözmekte ön plana çıkmaması siyasetin de, öğretmenliğin de ruhuna aykırı bir durum değil midir? Öğretmenleri en çok sahiplenen, sorunlarını en çok dile getiren sorunların çözümünde en çok çaba üreten birinin, öğretmen kökenli bir siyasetçi olması gerekmiyor mu? Peki, sayın İnce öyle biri mi? İşte bu nedenle gönül kırgınlığı olan öğretmenler var. Parti kurarsa, bu öğretmenlerden oy alır mı, bilmiyorum; çok zayıf bir ihtimal. Gönülleri kırgın öğretmenlerin oyları olmaksızın da Meclise partimi sokarım, cumhurbaşkanı adayı da olurum der mi, böyle düşünür mü onu da bilmiyorum; ama bildiğim bir şey var ki böyle düşünürse siyasetin ruhuna aykırı hareket etmiş olur.

Siyasi hayatında ilerleyen günlerde öğretmenlerle ilgili ne gibi söylemlerde bulunacak, ne gibi somut adımlar atacak, ne ölçüde sorunlarını sahiplenip çözmeye çalışacak bekleyip görelim.