Muharrem İnce Hareketi, 2. Menderes Hareketi olabilir mi?
Muharrem İnce ve ekibi, Menderes ve arkadaşlarının CHP’den çıkarak başlattıkları hareket gibi bir çıkış yapabilir mi?
Muharrem ince, 2. Menderes olabilir mi?
Bunu zamanla göreceğiz.
Ama, Muharrem İnce önüne çıkan bu büyük fırsatı değerlendirebilirse, bugün PKK (HDP)’ya kuyruk olmuş, Atatürkçülükten uzaklaşmış olan CHP’nin marjinalleşmesini sağlayarak, memlekete büyük bir hizmet edebilir.
Türk siyasi hayatı artık CHP’yi taşıyamaz duruma gelmiştir.
Muharrem İnce CHP’yi yeni bir parti ile toparlayamazsa, İYİ Parti zaten şimdiden CHP alternatifi olmuş durumda.
CHP marjinalleşecektir. Tabanı da İYİ Parti ve HDP (PKK) arasında dağılacaktır.
Muharrem (Menderes) İnce yeni bir CHP kurabilir ve eski CHP’yi marjinalleştirerek de cezalandırabilir. Bu Muharrem İnce’nin memlekete yapacağı en büyük hizmettir.
Muharrem İnce ve ekibi CHP'den ayrıldıktan sonra, CHP'deki Sünni-Alevi çatışması da iyice belirginleşecek.
CHP artık bir mezhep (Alevi) partisidir.
Mezhep partisi olarak marjinalleşecek.
***
CHP'den PKK'lı Selahattin Bey, Kürtçe ve Özerklik Açılımı
Kemal beyden, bey açılımı geldi. Kime bey diyor? PKK’lı Selahattin Demirtaş’a BEY diyor.
PKK’lı Selahattin Demirtaş artık BEY olarak anılacak. Cemil Bey, Duran Bey, Abdullah Bey, Bese Hanım, Murat Bey, … de arkasından gelir herhalde. PKK’lı Selahattin’in PKK’lı Cemil Bayık’tan ne farkı var.
Selahattin Demirtaş ismi çok yıprandı, bey payesiyle düzeltmeye çalışıyorlar. Sayın Selahattin demiyor. Bey diyor.
PKK’lıları bile kıskanır duruma geldik neredeyse.
PKK’ya eleman ve para gönderenler, PKK’ya destek verenler, açık bir şekilde PKK’lı olduğunu söyleyenler, Öcalan’ın heykelini dikenler, CHP yönetimi tarafından el üstünde tutuluyorlar. Saygı görüyorlar.
Şaban Dişli’yi kardeşi Mehmet Dişli üzerinden vuran CHP yönetimi, kardeşi Nurettin’nin PKK’ya eleman yetiştirdiği PKK’lı Selahattin Demirtaş’a ise, Selahattin bey diyor.
Osman Öcalan (TRT’ye çıkartıldığı için) üzerinden AK Partiye vuran CHP yöneticileri her gün PKK (HDP milletvekilleri)’lıları Halk TV’ye çıkarıyorlar.
*
PKK, CHP’ye imdat çağrısı yaptı.
PKK açık bir şekilde CHP’den yardım istiyor. Adeta imdat! Diyor. Tabanımız bizden kopuyor. Bir şeyler yapın diye.
PKK tabanı ittifaktan rahatsız. CHP ile neden ittifak yapıldığını hala bilmiyorlar. Körü körüne bir Erdoğan düşmanlığı mı, yoksa daha büyük hesaplar mı var?
PKK (HDP), CHP ile sonuca ulaşacağını, özerklik (önce özerklik sonra bağımsızlık) ve Kürtçe eğitim taleplerini CHP üzerinden hayata geçireceğini propaganda yapıyor.
Ayasofya Camii’nin ibadete açılması tam bir turnusol işlevi gördü.
Son birkaç yıldır İslam ile bir sorunu olmadığını propaganda eden PKK (HDP), Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasıyla gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi.
PKK (HDP)’ya oy veren dindarlar, HDP yöneticilerini sıkıştırıyor.
İslam ile bir sorununuz yoksa, neden Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasına karşı çıktınız diye?
Bir çıkış yolu arayan PKK (HDP), CHP ile birlikte bir açılım üzerinde çalışıyor.
Kürtçe eğitim ve özerklik üzerine bir çalışma yürütüyorlar.
Çalışmayı CHP yapıyormuş gibi gündeme getirecekler.
Aslında CHP’nin PKK’ya yerel seçimlerdeki diyetidir bu.
*
Kürt sorunu bitmiştir Kemal bey, Kürt sorunu mu kaldı?
Kürt sorunu dediğimiz olgu geçmişte vardı; Özal ve Demirel, bazı adımlar atarak bir yol açtılar. Erdoğan da Kürtleri kazanmak için çözüm sürecini başlattı ve çözüm süreciyle birlikte hem Kürtlerin büyük bir kısmını kazandı hem de Kürt sorunu bitirdi. Yani Kürt sorunu bitmiştir.
Kürt sorunu vardı ve Kürt sorununu Erdoğan ve AK Parti, bir daha geri dönüşü olmamak üzere bitirdi. Artık Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur.
Kürt sorunu vardır ya da Kürt sorunu bitmedi diyenler, bu sorunun bitmesini istemeyenlerdir. Biten bir sorunu tekrar tartışma konusu yapmak isteyenlerdir.
Bundan böyle Kürt sorunu vardır demek, PKK (HDP)’ya özerklik adı altında TOPRAK vermek demektir.
Kürtler, Kürt sorunu bitmiştir diyor ama, CHP ve konuyu istismar etmek isteyen öngörüsüz, çapsız siyasetçiler, yazarlar, … sonunun nereye gideceğini öngöremeyecek muhteris istismarcılar bitmedi diyor. Popülüzm yaparak tribünlere oynuyorlar. Kürtleri kazanmak yerine, PKK (HDP)’yı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. PKK (HDP)’yı bütün Kürtlerin temsilcisi yapmaya çalışıyorlar.
Bundan böyle Kürt sorunu vardır diyenler; Demokratik Özerklik adı altında ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı üzerinden PKK’ya toprak vermek isteyenlerdir. Bütün Kürtleri PKK (HDP)’lı yapmanın yolunu açmak isteyenlerdir. Bu da Türkiye’yi bölmekten, parçalamaktan başka bir yere götürmez.
*
CHP ve Kemal Bey Kürtlerden ne istiyor?
CHP ve Kemal Bey bütün Kürtlerin PKK (HDP)’yı desteklemesini mi istiyor? Nedir bu ikide bir biten Kürt sorununu gündeme taşıma telaşı. PKK mı istiyor bunu, yoksa PKK etkisine giren CHP yöneticileri mi?
“Başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal tüm sorunları çözeceğiz.” Diyor Kemal bey. Hala Kürt sorunu diyor. Kürt sorununun bittiğinin farkında mı değil, PKK tabanını memnun etmek için mi bunu söylüyor? Kürt sorunu kavramını neden tekrar gündeme getirdi Kemal bey.
"Kürt sorununu Türkiye'nin bağımsızlığı çerçevesinde çözeceğime söz veriyorum" diyor Kemal bey.
Kürt sorunu PKK ile yerel özerklik kamuflajıyla toprak pazarlığı demektir artık. Hangi bağımsızlıkla çözeceksin sorunu. PKK (HDP)’nın toprak istediğini bilmiyor musun?
Aslında Kemal bey de bunun farkında. Ama, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Ufukta Erdoğan’ı devirme ışığı mı görmüş acaba? Yoksa böyle bir hata yapılır mı?
Neden Türkiye ile birlikte yaşamak isteyen Kürtler için politikalar geliştirmiyorsunuz da Türkiye’yi bölmek için 40 yıldır kan döken ve kan dökmekten de vazgeçmeyecek olan PKK (HDP) için politikalar geliştirmeye çalışıyorsunuz? Kürtleri kazanmak yerine neden PKK (HDP)’yı meşrulaştırıcı adımlar atmaya alışıyorsunuz?
Hala Kürtlerle PKK (HDP)’yı ayıramıyor musunuz?
Kürtler bu konuda 4 farklı görüşe sahiptir.
1. Türkiye’yi bütün Kürtlerin devleti olarak gören Kürtler
2. Bağımsızlıkçı (PKK yöneticileri) Kürtler (bunlar için PKK bir ulus devlet kurucusudur, bir ulus devlet formudur. PKK yöneticileri ulus devlet yöneticileridir)
3. Önce Demokratik Özerklik sonra bağımsızlık (HDP yöneticileri) isteyen Kürtler (PKK içinde ve HDP içindeki bir grup bunu savunuyor)
4. Siyasi münafıklar (kim güçlüyse onun yanında yer alanlar)
*
PKK ve CHP'nin KÜRT RAPORU
CHP ile PKK bir tuzak hazırlıyor. Kürtleri AK Parti ve MHP'ye düşman etmek için bir Kürt Sorunu Raporu hazırlıyorlar. Rapor Kürtçe ve bölgesel özerklik üzerine. Özellikle Kürtçe eğitim kamuflajıyla, Kürtlerle AK Parti ve MHP'nin arasını açmayı planlıyorlar. CHP Kürtçeyi savunacak, AK Parti ve MHP de savunma durumuna geçmek zorunda kalacak. Bu sorunun sebebi olan CHP böylece, PKK ve tabanı gözünde Kürtler için bir şeyler yapmak isteyen taraf, AK Parti ve MHP ise istemeyen taraf olarak görünecek. 2023’e giderken hazırlanan en büyük tuzak budur.
“CHP, PKK’ya ne söz verdi?
CHP ile PKK işbirliğinde/ittifakında kim ne istiyor? Kapalı kapılar arkasında sadece iç karışıklık, darbe ya da dış müdahale ile Erdoğan’ı devirme planı mı var yoksa başka şeylerde mi var?
Mesela;
CHP, PKK’ya toprak verme ya da özerklik sözü mü verdi?
ABDullah Öcalan’ı serbest bırakma sözü mü verdi?
Türkiye’yi Türkistan ve Kürdistan olarak en az ikiye bölme sözü mü verdi?
Nedir CHP ile PKK’yı bir araya getiren ortak amaç?
Türkiye tarihinin en tehlikeli oyunlarından biri oynanıyor.
PKK, CHP’yi kandırıp oyuna getirebiliyor.
Bu ittifak CHP’nin başarısı değil, tam tersine PKK’nın başarısıdır.
Kemalizm ile Apoizmi birleştiren sebep nedir?” Milat (05.02.2019), https://www.milatgazetesi.com/galip-ilhaner/pkk-fedakrlik-yapiyormus/haber-194586 , 05.02.2019 tarihinde, CHP, PKK’ya ne söz verdi? Özerklik (toprak) mi, Öcalan’ın serbest kalması mı? Demiştik. Bu hafta söylediklerimiz doğrulanmış oldu. CHP şimdilik, Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartnamesindeki şerhleri kaldıracağız diyor.
CHP’li Eren Erdem, “Genel Başkanımız bir önceki kurultayda ‘Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartnamesindeki şerhleri kaldıracağız’ demişti. Bu sorunun çözümü açısından kritik adımlardan biri. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu beyanının da yer aldığı kapsamlı bir süreçten bahsedebiliriz” (29.07.2020 ) diyor.
CHP elini kolunu PKK’ya kaptırmış durumda. Türkiye’nin yerel yönetim reformuna ihtiyacı olabilir. Bunun için PKK taleplerine cevap vermek zorunluluğu mu var? PKK (HDP) istiyor diye yerel yönetimler değişir mi? PKK’yı dikkate bile almadan, yasa teklifi hazırlayamıyor musunuz? Evet Türkiye’nin bir yerel yönetimler reformuna ihtiyacı var. Bunun önündeki en büyük engel de PKK’dır. Yerel yönetim reformu istiyorsanız, PKK talepleriyle bunu gerçekleştiremezsiniz. PKK talepleriyle ancak Türkiye’yi bölünmeye götürebilirsiniz.
Sonuç olarak; Kürtler, ‘Kürt sorunu bitmiştir’ diyor, Kürtler bu konuyu kapatmıştır.
Siz (CHP, Türk Solu, SP, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, İYİ Parti, yeni kurulacak partiler (Muharrem İnce), … de bu konuyu kapatın. Kürtleri zorla ırkçı yaparak, Türkiye’yi bölme yolunun taşlarını döşemeyin. Kürtlerden oy almak için Kürtlerden daha fazla Kürtçülük yapmayın. Kürtleri kazanacaksanız, bölgeye gidip kendinizi anlatın. PKK (HDP)’yı olumlayarak değil, Kürtleri PKK’ya itmeden Kürtleri kazanmaya çalışın.
*
MHP’ye tek parti dönemini savunma rolü
CHP, tek parti CHP dönemini MHP’ye bırakıyor.
Bunu bilinçli bir stratejiyle yapıyor. Bunu PKK ile birlikte anlaşmalı olarak yapıyor. Özellikle Kürtçe üzerinden hareket ederek, Kürtleri MHP’ye düşman yapmaya çalışıyor. Bu şekilde tek parti dönemi bütün günahlarını MHP üzerine atarak kurtulmaya çalışıyor.
CHP ve PKK’nın hedefi: Kürtleri AK Parti ve MHP düşmanı yapmaktır.
Özellikle MHP dikkatli olmalı ve CHP ile PKK (HDP)’nın bilinçli ve ortak olarak hazırladıkları bu tuzağa düşmemelidir.
Önümüzdeki süreçte tek parti dönemi uygulamaları bizzat CHP tarafından gündeme getirilecektir.
CHP tek parti dönemindeki olaylar için özür dileme yoluna da gidecek.
Bu adımların hepsi özellikle MHP’yi zor durumda bırakmak içindir. MHP’yi zor durumda bırakarak, tek parti dönemini MHP’ye savundurarak hem kendisini Kürtlerin gözünde kurtarmış olacak, hem bu uygulamaları MHP’ye savundurarak MHP üzerinden AK Parti’yi yıpratmaya çalışacaktır.
Tek parti dönemi CHP’ye aittir ve tek parti dönemini savunmak MHP’ye düşmez.
Bakalım MHP bu tuzağa düşecek mi?
***
Türkiye zaten bir İslam (Şeriat) devletidir.
Türkiye Şeriat devletine mi gidiyor denilerek özellikle Laik kesim korkutulmaya çalışılıyor. Rejim şeklen laik, toplum da sosyolojik olarak Şeriattır (İslam) zaten. Türkiye zaten bir İslam (Şeriat) devletidir. Toplumsal hayatta da İslami kurallar geçerlidir. Bu bin yıldan fazladır böyle. İslam toplumu, İslam’ı hayatının bütün mecralarında yaşamaktadır zaten. Toplumu Şeriat geliyor diyerek korkutmaya çalışmanın hiçbir anlamı yoktur. Zaten toplum da korkmamaktadır. Çünkü toplum zaten İslam (Şeriat)’ı özgürce yaşamaktadır.
***
PKK’ya, CHP’ye, … oy vermişler, AK Parti’den Şeriat istiyorlar
Oy kullanmıyorlar, Halifelik (Şeriat) istiyorlar.
AK Parti’ye oy bile vermeyenler, AK Parti’den Şeriat istiyorlar.
İsteyen herkes hayatında Şeriat uygulayabilir.
Bunun için devletin zor kullanmasına gerek yok ki?
İslam’ı yaşamıyorlar, AK Parti’yi İslam’ı uygulamamakla suçluyorlar.
*
Siz ne istiyorsunuz?
Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi, … gibi sağ partiler, siz ne istiyorsunuz?
Başörtüsü düzenlemesi, İmam Hatipler, dindarların rahat hareket edebilmesi, şahsiyetli dış politika, lider ve güçlü bir Türkiye, uluslar arası saygınlığı artan bir Türkiye, ekonomik olarak daha güçlü bir devlet, Taksim’e cami, Ayasofya Camii’nin ibadete açılması, … bütün bunlar gerçekleşti. Hadi CHP muhalefet edebilir. Siz ne istiyorsunuz? Ne istediğinizi söyleyin biz de bilelim. Erdoğan’dan, AK Parti’den ne yapmasını istiyorsunuz? Erdoğan ve AK Parti’nin hatalarını ADİL bir şekilde söyleyin biz de ifade edelim. Erdoğan ve AK Parti nerelerde yanlış yapıyor? Makul bir şekilde söyleyin biz de sizin söylediklerinizi söyleyelim. Biz de Erdoğan ve AK Parti’yi eleştirelim. Her şeyin daha iyi olması için ne gerekiyorsa biz de gündeme getirelim. Her şey yanlış ama, söyleyecek bir sözüm yok, bir projem yok diyorsanız, kusura bakmayın, sizden kimseye bir fayda gelmez.