Muhammed Mursi ‘nin verdiği ders
Muhammed Mursi şehit edildi. Rabbim şehadetini kabul eylesin ve rahmeti ile muamele etsin. Dünyamız giderek daha yaşanılmaz bir hale doğru hızla savruluyor. Amerika orta doğuda kucağına oturttuğu adı Müslüman kukla liderlerle şu ana kadar dediğim dedik çaldığım düdük kabili borusunu öttürüyor.
Mazlum Afrika can derdinde, İslam alemi ise üzerindeki ölü toprağından silkelenerek bir türlü ben daha ölmedim buradayım diyemiyor. Geçtiğimiz yıl Mısır seyahatimde bu ülkenin nasıl tar umar edildiğini yazmış ve halkının canlı cenaze gibi ruhsuz ve tepkisizliğinden bahsetmiştim.
Hâlbuki 20 yıl kadar önce gittiğim Mısır hatıralarım öyle canlı ve heyecanlı idi ki, doğrusu bu hallere düşeceklerini tahmin dahi edememiştim. Yirmi yıl önce ülkemizden 50 yıl geride gördüğüm Mısır’ın kendini toparlaması için bugün belki 100 yıl gibi bir zamana ihtiyacı var.
Özgürlüğün tadını almış ülkemiz insanının bu gerçekliği görmesi gerek. Bir yanda sefalet diğer yanda riya ve kalitesiz insan yığınlarını görmüş bir kişi olarak bir elimizin balda diğer elimizin yağda olduğunu söylemem inanın abartı olmaz.
Bizdeki gezi zekalılar ve 15 Temmuzun satılmış köpekleri başarılı olsalardı bugün durumumuz onlardan pek farkı olmayabilirdi. Çünkü aynı zaman diliminde düğmeye basan dünya jandarması sadece Mısır da değil, Libya Cezayir Suriye Katar Sudan’da yaptığı gibi ülkemizde de projelerini yürürlüğe koyacaklardı. Kuzeyden güneyden doğudan ve batıdan sıkıştırarak kalanlarımızı Orta anadoluya yerleştirerek İsrail gavurunun güvenliğini garantileyeceklerdi.
Şükür başaramadılar. İşgal edilen yerlerde yaşayan halkların hali pür melali ortada. Hak hukuk adalet demokrasi gibi içi boşaltılmış kavramlardan eser yok. Varsa yoksa zulüm, sömürme, sindirme.
Aklımızı başımıza almaz ve bu şekilde aymazlıkta inatla devam edersek korkarım ki, kuruların yanında yaşlar da yanacak. Ah vah gibi son çırpınışlar beyhude olacak.
Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Kafirlerin vicdandan iz’andan ve ahlaktan yoksun azmanlarının ellerine düşürmesin. Seçim sathı mahallinde olduğumuz bu günde elimizde olan fırsatı iyi değerlendirelim.
Birlik ve bütünlüğümüze göz dikmiş olan azgın güruhun dumura uğramış akıllarını başkanımıza vereceğimiz oylarla başlarına getirelim.
Ahmet Hakan’ın soruları
Geçtiğimiz gece sosyal medyada cumhurbaşkanımızın canlı yayını vardı. Tesadüfen gördüm ve programı sonuna kadar izledim. Ahmet Hakan beyin soruları bendenizin ve birçok kişinin merakını celbeden cinsten can alıcı sorulardı.
Başkanın Sisi mi? Mursi mi? sorusundan tutunda İmamın oğluna başkanlık yaptıracak mı yoksa ile başlayan sosyal medyada dolaşıma konan birçok soruyu açık yüreklilikle sordu ve Başkan da bir bir cevap vererek trollerin heveslerini kursaklarında bıraktı.
Ülkemizin demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayanan bir yönetimi olduğunu belirtti. Valimize hakaretin muhakkak bir bedeli olacağını ve yalan dolanla güzel İstanbul’umuzun idare edilmesinin mümkün olmayacağından bahisle gidilen felaket yolundan dönülmesinin temenni etti.
Değerli okurlar, yalanı su gibi içen ve buna rağmen beden dilinden de olsa bir işaret vermeyen projesi proje olan bir kişinin bu güzel güzide şehre başkan olması birçok bakımdan insanı tedirgin ediyor.
Rabbim her şeyin hayırlısını nasip eylesin temennisi ile makalemi sonlandırıyor sağlık ve mutluluklar diliyorum.