Muhalefetsizlik Çok Tehlikeli!
DEMİŞTİK Kİ... “Dikkatinizi çekiyor mu bilmem, bugünlerde muhalefeti de Ak Parti çevreleriyle, Cumhur İttifakı’ndan MHP, Yeniden Refah Partisi, BBP ve HÜDA Par yapıyor.”
Uzun yıllardır iç politikayı yakından tâkip ederim.
Vatandaşın politikacılardan beklentilerinin bu kadar düşük
olduğu bir dönem görmedim.
Son seçimde, ortak adayına yüzde 48 oy aldıran muhalefet
tamamen çökmüş durumda.
Ekrem İmamoğlu, göz süze süze içleri boş “değişim”
çağrıları yapıyor.
Tanju Özcan, CHP’nin Kurucu Genel Başkanı’nın mezarına gidip
şimdiki Genel Başkan’ını şikâyet ediyor!
Yetmiyor, Genel Başkan’ın ses kaydını yayınlıyor!..
Kemal Kılıçdaroğlu, “Aslında seçimi kaybetmedik, biliyonmu!”
makamında bir şeyler söylüyor.
CHP yandaşı gazetecilerden bazıları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun
‘’Erdoğan kazansın diye” aday olduğunu, genel başkanlıktan istese de
ayrılamayacağını iddia edecek kadar ileri gidiyor!
CHP’nin durumu böyle…
İyi Parti evlere şenlik.
Tabela partilerinin zerre ağırlıkları yok.
Vatandaşın gündeminde bunca mesele var ve koca memlekette
bunları gündeme getirecek, getirdiğinde ciddiye alınacak bir tek muhalefet
partisi yok!
Vatandaş, sesini duyuracak muhalefetten mahrum kalmışsa…
Biriken gaz tahliye edilmiyorsa…
Ne gibi sıkıntılar olur, hesap etmeli!
Vatandaş muhalefetten ümidi kesmişse, muhalefet bambaşka
yerlerde kurulmaz mı?
YERLİ VE MİLLİ HESAPLARDAN ÖNEMLİ İKAZLAR!
Muhalefet yok..
Yerli ve Milli Muhalefet sosyal medyada!
Epeyce nam yapmış bazı “yerli ve milli” hesaplardan
önemli ikazlar geliyor.
Vatandaşın sesine kulak verilmemesinin, işlerin “Ben
yaptım oldu!” mantığıyla yürütülmesinin pek çok sıkıntıya yol açabileceği…
Kesimleri birbirine düşürecek uygulamaların gözden
geçirilmesinin gerektiği yönünde ciddi ikazlar. Doğrusu bunların da dikkate
alındığını gösteren ciddi işaretler yok.
“Kamuda tasarruf” açıklaması, tepkiler sayesinde
kaydedilen bir gelişme olarak görülse de, konuştuğum vatandaşların hiçbirinden “Artık
her yerde kemerler sıkılır!” geri dönüşünü almadım.
Bazı memurlar, ailelerine hasret can siperine çalışırken,
kimilerinin yapacak işleri yok!..
Onlarla konuştuğunuzda, “Ne yapayım abi, daireye
gidiyorum, gelme diyorlar!” karşılığını alıyorsunuz!
Her bakan değişiminde alt, orta ve üst düzey yöneticiler
baştan aşağı değişiyor.
Yöneticiler, başına getirildikleri yeri tanıyana kadar bir
seçim oluyor, başka bir şey oluyor “hooop” bakanlar değişiyor!
Bakan değişince, mevcutlar kızağa çekiliyor, yerlerine
yenileri geliyor.
O yenileri, başına getirildikleri yeri tanıyana kadar, yine
bir değişim…
Hop, kızağa!
Böyle böyle kızaktakilerin sayısı artıyor.
Birkaç yıl önce önemli mevkilerde bulunan arkadaşlardan
hangisini arasam,
“Kızaktayım abi!” cevabını alıyorum.
Memleket “merkez valileri” ile dolup taşıyor böylece.
Bunların bedelini de bizler ödüyoruz.
İktidarlar, zaman zaman kamu reformu iddiasıyla öne çıksalar
da, reform meform yapılmıyor, yapılamıyor…
Belediyelerde hangi tasarruf tedbirlerini alacaksın?
Kimi yerlerde müdürlerin, müdür yardımcılarının altlarında
bile makam arabaları var…
Ve makam şoförleri!
Kendi arabanız yok mu?
İşe onunla gidip gelsenize!..
Öyle bir durum ki…
Müdürün biri makam arabasını reddetse, öbürleri kızacak, “Tekere
çomak mı sokuyorsun!” diye.
E, şimdi önümüzde yerel seçimler var…
Belediyelerin “başka türlü” masrafları arttıkça
artacak!..
Öyle bir durum.
Her iş böyle memlekette.
Girin bakın, belediyeler, iktidardan, muhalefetten
belediyeler nice konser, monser düzenliyor…
Belediye ile konserin ne alâkası var?
Konsere meraklı olanlar verir parasını, gider yapar orada ne
yapacaksa…
Bunu, İller Bankası’ndan bana hizmet versin diye kaynak
aktarılan belediye niçin yapsın?
Konser işleri güzel işlermiş, ben bilmem!..
Bir kere, rayici yokmuş.
İstediğin gibi belirleyebilirmişsin fiyatını, zira “sanata”
paha biçilemezmiş!
Ben bilmem!
Siz, hangi belediyenin hangi “sanatçı”ya kaç para
ödediğini, organizatör ile “sanatçı”ların o işlerden ne kadar
kazandığını biliyor musunuz?
Ben bilmiyorum!
Kamuda tasarruf…
Mesela, bu memlekete 600 milletvekili çok mu değil mi?
Milletvekili sayısı 450’den 600’e çıkınca, Meclis’in
etkinliği mi arttı, üretimi mi arttı?
Danışman sayısının üçe katlanmasının verimliliğe katkısı ne
oldu?
Ha bu arada;
“Entelektüel” vekillerimizden biri, emekli aylığı ve
vekil maaşı, 147 bin lira aylık aldığını söyleyince moderatör küçük dilini
yutuyordu az daha.
Hadi bakalım, gelin de kamuda tasarruf yapın!..
Muhalefet meselesine dönelim mi?
Kamuda tasarruf konusunda muhalefetin pek ısrarlı olduğu
söylenemez.
Sanatçı, konser meselelerine zaten pek girmezler!..
Vekil- emekli vekil maaşları söz konusu olunca, Meclis’te
atışma, tartışma da olmuyor.
“Güzel güzel” hallediyorlar işlerini...
Bu ortamda iş dönüyor, dolaşıyor benim “Tabela Partisi”ne
kalıyor. ‘Genel Başkanı’nın “depoda kaç diş gaz kaldı” hesabını yaptığı
sosyal medya partisine!