Muhalefetin PKK açmazı
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ın Gara bölgesine düzenlediği askeri harekâtta PKK’nın bir mağarada rehin tuttuğu 13 savunmasız Türk insanının başına kurşun sıkarak katletmesi tek kelimeyle vahşettir. ABD, bile ilk yaptığı açıklamadan geri adım atmış, bunun PKK terör örgütünün vahşi bir katliamı olduğunu kabul etmiştir.
ABD’nin yanlıştan dönmesine karşı CHP’nin siyasi çıkar uğruna ihanetin sınırlarını zorlaması Türkiye’nin terörle mücadelesine vurulan büyük bir darbedir. CHP’nin, 13 Türk vatandaşını kaçıran, onları pazarlık amacıyla yıllarca esir tutan, işkence eden, kurtarma harekâtı başladığında ise kafalarına kurşun sıkarak silahsız ve savunmasız insanları vahşice öldüren PKK’nın adını söyleyememesi geçiştirilecek bir konu değildir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun olaydan PKK yerine Cumhurbaşkanı’nı sorumlu tutması gafletle açıklanamaz. Bu bir akıl tutulması da değil, açıkça kasıttır. HDP’lilerin oyunu almak uğruna PKK’nın yanında yer almak, onların yaptığı katliama ortak olmaktan başka bir şey değildir. Kılıçdaroğlu’nun sözleri CHP için de, Türkiye için de utançtır, yüz karasıdır. Söylediği sözler her platformda kınanmalı, geri adım atmaya zorlanmalıdır.
***
Türkiye, terörle mücadelede uyguladığı yeni konseptte adım adım başarıya ilerliyor. Terörün tahribatını beklemeden onu kaynağında kurutmak için yapılan her harekât kanlı örgütün kolunu kanadını kırıyor. Birkaç yıldır Irak ve Suriye sınırı boyunca kademe kademe oluşturulan 30 kilometrelik tampon bölge iç güvenliği sağladı. Artık teröristler ellerini kollarını sallayarak ülkeye giremiyor.
Tabii bu aşamaya kolay gelinmedi. Önce Irak sınırı boyunca teröristlerin zarar veremeyeceği kalekollar inşa edildi. Sınır boyunca devasa bir duvar çekildi. Hakurk’tan başlayarak adım adım Avaşin, Basyan, Sinat, Haftanin’deki PKK kampları yerle bir edilip üsler kuruldu. Kontrol altına alınan son bölge ise Gara oldu.
Türkiye, tüm bunları Bağdat ve Erbil’le koordineli şekilde yaptı, yapıyor. Yaklaşık 30 yıldır PKK’nın bölgedeki Kürtlere yaptığı zulüm bardağı taşırdı. Kanlı örgüt bölge sakinlerini öylesine canından bezdirdi ki, Türkiye elini uzattığında o eli tutacak binlerce gönüllü çıkıyor. PKK’nın bölgeden çıkarılması için destek oluyorlar.
PKK/HDP eskiden kaçırarak veya silah zoruyla militan toplardı. O yol da kesildi. Özellikle Diyarbakır Annelerinden sonra aileler hayatlarını ortaya koyarak çocuklarının örgüte gitmesini istemiyor. Kuzey Irak’tan ve orada BM gözetimindeki kamplardan militan devşiremeyecekleri duruma gelmesi PKK’nın insan kaynağını tamamen kurutacaktır.
***
Türkiye son dönemde PKK’nın beynine yöneldi. Örgütün hafızası niteliğindeki üst düzey yöneticileri yakalayarak Türkiye’ye getiriyor. Önce PKK’nın Batı ülkeleri ile irtibatını sağlayan yönetici susturuldu. Sonra mali işlerden sorumlu kişi… Gara Harekâtı’nın yapıldığı günlerde örgütün Sincar’daki lojistik sorumlusu İbrahim Parım’ın MİT tarafından yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi, Gara kadar önemli bir operasyondu.
Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığı ve milletin hemen her olayda ordusu ile bütünleşmesi PKK’nin siyasi uzantısı HDP’ye öfkeyi büyütmeye başladı. HDP’nin adım adım siyasi arenanın dışına itilmesi, muhalefet partilerinin terörün siyasi uzantıları ile bağlarını kesmesine bağlı. Türkiye’nin terör belasından tamamen kurtulması için bunu açık bir şekilde topluma deklare etmeleri gerekiyor.
Terörle mücadelede alınan mesafe, Batı ülkelerinin Türk devletini terörle terbiye etme, enerjisini terörle eritme stratejisini de çökertti. O yüzden ülkeyi içeriden karıştırmaya çalışıyorlar. Görünen o ki, Türkiye bu kanlı örgütün yanı sıra içeride hendekteki arkadaş sapkınlığını, dışarıda ise Batı ülkelerinin ikiyüzlülüğünü yenme aşamasına geldi.