Muhalefetin güvendiği dağa kar yağdı
Aslında aşağıda okuyacağınız satırları, geçtiğimiz Cuma günü yazmayı planlamıştım. Lakin, Fransa'da yaşanan terör saldırıları bu yazıyı yazmamı erteletti. Biliyorum, Fransa'nın başına gelenler yine bugünün bir numaralı gündem maddesi olacaktır. Ancak, ben Anayasa Mahkemesi'nin yüzde onluk seçim barajının indirilmesi talebini ret edişini aradan çıkarmadığımda, konu gündemden düşecek.
Değerli Dostlar, lafı hiç eğip bükmeye gerek yok. Anayasa Mahkemesi, yetkisizlik kararı vererek, seçim barajının indirilmesi talebini ret edince, muhalefetin güvendiği dağa kar yağmış oldu. Çünkü onlar, Anayasa Mahkemesi seçim barajını indirir diye düşünüyorlardı. Muhalefetin planı, baraj inmiş şekilde gidilen bir seçimden AK Parti'nin milletvekili sayısını düşürmekti.
Dikkatinizi çekerim muhalefetin planı iktidar olmaya yönelik bir plan değildir. Eğer onlar iktidar olmayı planlamış olsaydılar, bu barajın düşürülmesini istemezlerdi. Çünkü yüzde onluk baraj, ülkemizde güçlü iktidarların işbaşına gelmesine vesile oluyor. Memleketimizde güçlü iktidar demek, istikrar demektir.
Kimse kusura bakmasın, bu ülke en çok koalisyon dönemlerinden çekmiştir. O dönemlerde, ortakların herşeyi kendi tarafına asılması yüzünden bir arpa boyu yol alınamamıştır. Koalisyonların bizde bir işe yaramadığını anlamak için, çok fazla geriye gitmeyede gerek yok tur. 24. dönemde eşit üye sayısıyla kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan bir sonuç alınabildi mi? Partiler ülke için kendilerinden fedakarlık yaparak, bir ortak noktada buluşabildiler mi?
Eğer Anayasa Mahkemesi seçim barajına müdahale etmiş olsaydı, geçmişte yapılan yanlışlardan biri daha yapılmış olurdu. Unutmayın, bu ülkede zorlama kararlarla partiler kapatıldı. Arkadaşlar herkes biliyorki, barajı indirmekte, çıkarmakta Meclis'in işidir. Diyelim, muhalefet yüzde onluk seçim barajının düşürülmesini istiyor. Ohalde Haziranda yapılacak olan seçimlerde vaatlerinin arasına koyarlar, millette yetki verirse Meclis'e gelip seçim barajını düşürürler.
Bazen hayatta önümüze çıkan engeller, bizim hayata daha sıkı sarılmamıza vesile olur. Burada muhalefetin demesi gereken söz şudur: Yüzde onluk seçim barajı bizim için kolay bir lokmadır. Biz elimizden geleni yapar ve o engeli aşarız. Kaldıki bu baraj hiç aşılamayacak bir barajda değildir. Biliyorsunuz, AK Parti 2002'de yeni kurulan bir parti olmasına rağmen, hem yüzde onluk seçim barajını aştı, hemde tek başına İktidar oldu. Bu durumu muhalefet temsilcilerine incelemeleri için hatırlatıyorum.
