Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2508.98
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Haziran 2020

Muhalefete Siyasi Format Zamanı

İktidar’ın yıpratıcılığı herkesin malumu, zira sorumluluk ağırdır…

Üç yanlış bir doğruyu değil, bazen bir yanlış yüz doğrusunu götürür iktidarın. Bin doğru yapsan da bir yanlışın, daha çok konuşulur genelde.

Hal böyleyken on yedi yıldır muhalefet partileri müthiş bir başarı göstererek, iktidar olmadan yıpranma becerisi gösteriyorlar ülkemizde.

İktidarın icraat ve hizmetlerinin bundaki payı elbette önemli... bununla birlikte bu sonucun ortaya çıkışında en büyük pay iktidarın değil muhalefet partilerinin...

Büyük marka sahipleri, markalarını diri tutmak ve rekabeti artırmak için, sektörlerinde rakip isterler... hatta rakip yoksa bile rakiplerini kendileri oluşturarak, bu rekabet ile markalarını yukarıya taşımaya çalışırlar.

Büyüklerimizin deyişiyle ’’ Her işin, her şeyin tekâmülü, zıtların mukabele ve rekabet etmeleriyle olur.’’

Ülkenin gelişmesi, halkın bu gelişmeyi daha yakından hissetmesi, elbette iktidarın sorumluluk alanıdır, ama iktidara bu sorumluluğu hatırlatmak ve görev verildiği anda ülkeyi yönetmeye hazır olmak da muhalefet partilerinin hedefi olmalıdır.

İlke olarak iktidarın yaptığı her şeye karşı çıkmayı muhalefet zanneden partilerimiz, iktidarı daha iyi hizmet noktasında sıkıştırmaktan ziyade, mevcut hizmetleri engelleme çabası içindeler...

İktidara yaptıkları markaj ile değil de ne yazık ki ideolojik söylemler ile oylarını muhafaza etmeye devam etmekteler.

CHP halen 19.yy ilk yarısındaymış gibi siyaset yaparken, sıkıştığında gür bir sesle onuncu yıl marşını toplu olarak söyleme yeteneğini korumakla birlikte, büyük büyük dağlara ve maskelere Kemal Atatürk imzasını atmaya devam ediyor...

HDP ise 1980 yılından bir adım öteye gidememiş durumda...

Ülkeyi, halen hiçbir yerde Kürtçe konuşulmasına izin verilmeyen ülke sanmakta ısrarlı...

Kürtlerin on yedi yıl içerisindeki kazanımlarını görmekten aciz kör bir siyaset gütmeye devam ediyor...

Evladını PKK’ya kaptırıp Diyarbakır’da eylem yapan Kürt anaları umurlarında olmamakla birlikte, belediyelerini kazandıkları doğu şehirlerinde taş üstüne taş koymak gibi bir dertleri de yok maalesef...

Muhalefetin daha iyi hizmet noktasında iktidarı sıkıştırmayı becerememesi gibi, bu partilere oy verenlerin büyük bir kısmının da hizmetten ziyade ideolojik beklentiler içinde olması, bugün oluşan kalitesiz muhalefetin bir başka nedeni...

HDP, belli bir noktaya gelen Kürtleri daha iyi şartlara taşımak için siyasi mücadele veren bir oluşum olmak yerine, PKK’nın sözünden çıkamayan bir oluşum halinde ne yazık ki...

CHP derseniz zaten evlere şenlik... kırmızı maskesi ile hizmete değil ama maskeli baloya hazır durumda...

Bu minvalden bakarsak, Türkiye siyasetindeki en büyük sorununun iktidar sorunu değil, ne yazık ki muhalefet sorunu olduğunu görüyoruz.

Dünya’da kartlar yeniden dağıtılırken, Türkiye, Libya’da ve Suriye’de gücü yettiğince elini masaya vurmaya çalışıyor...

Bununla birlikte yerli savunmada, sağlıkta, ulaşımda, enerjide atak yapmaya çalışırken muhalefet ne yazık ki bu konjonktürü kavrayamayarak, ülkeyi dar ve kısır tartışmaların içine çekmeye devam ediyor...

Muhalefet partileri sadece Erdoğan karşıtlığı ortak paydasında bir araya gelerek, onun dışında hizmet önerileri ile gündem olamamışlardır.

Bilgisayar kullananlar bilir, işletim sisteminin yanı sıra bilgisayarlarda birçok ek uygulama bulunmakta ve bunlar bilgisayarın ilk kurulduğu günden sonra periyodik güncellenmektedirler. Periyodik güncelleme özelliği olmayan uygulamalar bir süre sonra bilgisayarı yavaşlatmakta çözüm olarak ya bu ürünler güncellenmekte ya da bilgisayara format atılarak eski performansına getirilmeye çalışılmaktadır.

Türkiye’de son dönem yaşanan hızlı gelişmeleri sindiremeyen ve buna göre pozisyon alamayan muhalefet partileri için format zamanı geldi de geçiyor…

Velhasıl, bir ülkenin gelişmesinde iktidar kadar, iktidara hazır bir muhalefetinde rolü büyüktür…