Muhabbeti ile geldi
Geçtiğimiz hafta sizlerle paylaştığım muhabbet yazısı dostlar tarafından çok beğenildi ve sosyal medyada da yer alarak beni oldukça duygulandırdı.Duygu insana has bir haslettir.Sehavet ,diğergamlık, muhabbet,mutluluk,keyiflenmek,takdir görme,güven duygusu ,dostluk ,relaksasyon gibi daha bir çok duygu insan yaşamında sosyal ve psikolojik sağlıklılık ifadesi olarak algılanır.
Mubarek ramazan ikliminde insan denen eşrefi mahluka pekte yakışmayan olumsuz dugulardan bahsetmek istemiyorum. Azgın nefislere karşı bu günleri nasıl değerlendirebiliriz sorusuna ortak cevap arayalım.
Ramazan ayı, bilimsel olarak pekte açıklanamayacak kendine has manevi zenginlikleri ile hayatımıza muhabbeti ile girdi. Midelerimiz ve beden hücrelerimizin açlığına rağmen duygularımızın zenginleşmesinde olsa gerek yüzler gülüyor.Gönüller enginleşiyor,zenginleşiyor.Kibir haset cimrilik gibi nefsi emmarenin sevdiği şeylere uzaklaşıveriyoruz.
Oruç , bedenimizi temizlerken aynı zamanda duygularımız arasında kalan psikolojik yapımızı da düzene sokarak detoks etkisi ile bizi yeniden formatlıyor.Açlık duygusunu taddırarak dünyamızdaki aç milyarlarca insani gözlerimizin önüne getiriyor.Yediklerimizi içtiklerimizi daha zevkli hale getirerek yaşamamıza olumlu anlamlar katıyor.İçinde yüzdüğümüz nimetlerin kadrini kıymetini bilmemizin kapısını aralıyor.
İsteme fabrikası gibi çalışan nefsani ,hayvani yapımızı prangalayarak sapkınlıklara azgınlıklara açık olan yönümüze fren vazifesi yapıyor.Bu gerçekleri ay boyu toplumsal olaylarda azalmalardan,cinayetlerin sapkınlıkların istatiksel düşmelerinde anlıyoruz.
Kanaat ,her şartta ölçülü hareket,fabrika ayarlarına dönme fırsatınıda bu günler sayesinde herhangi bir bedel ödemeden elde edebiliyoruz.
Öfke ,şiddet, doyumsuzluk, kaygı gibi beden ve ruh sağlığımızın amansız düşmanlarının da panzehirinin bu günler olduğunu unutmayalım.
Oruç , bizleri eşrefi mahluk olarak yaratan Rabbimizin emri olduğu için tutulmalı.Ancak hikmetlerini, bize kazandırdıklarını , yıl boyunca beden ve ruh sağlığımıza karşı yaptığımız hataların telafisine fırsat günleri bilinci içerisinde değerlendirmemiz kendi menfaatimize.
Her koyun kendi bacağından diyerek için içinden çıkılır sanılsada, bizler bu hataya düşmemeliyiz.Ramazan ikliminde yaşadığımız güzellikleri olumlu duyguları birbirlerimizle paylaşarak çoğaltmalıyız diye düşünüyorum.
Bedenimizin , ekmeksiz aç susuz yaşayabiliyor gerçeğini bu günler sayesinde öğreniyoruz.Günlerce yaşandığını ise deprem gibi doğal afetlerden biliyoruz.Rabbimiz oruç gerçeğinin ötesine dalmamızı bizden istiyor.Açlığın susuzluğun insanı öldürmediğini duygusal fakirlik, kibir, cimrilik,enaniyet, kızgınlık gibi kötü huyların insanlığı bitirdiği gerçeğini iyi algılamamızı bu günler sayesinde olgunlaştırmalıyız.
O bize değil biz ona muhtacız.Muhabbeti ile gündüzümüze ,gecemize, ibadetimize, çalışmamıza zevk katan bu günleri iyi değerlendirelim diyorum. O bizden razı olsun.O bize şefaat etsin ki hesap günü hesabımız görülürken yüzlerimiz gülsün.sağlık ve mutluluk dileklerimle.