Mucizelerin En Büyüğü: Kur'ân-ı Kerîm-4
Kuran-ı Kerim; fizik, kimya, biyoloji, astronomi ve arkeoloji gibi konularla alakalı öyle inceliklere temas eder ki, bilim adamlarını hayretler içinde bırakır. O’nun 1400 yıl önce bildirdiği bu bilimsel haberlerin tamamının, ilim adamlarının ittifakıyla doğru olduğunun kabul edilmesi birer mucizedir. Bu mucizeler; O’nun, Allahü Teâlâ tarafından gönderildiğini haykırmaktadır. Bu âyet-i kerimelerden birkaçı şöyledir:
1- Hareket eden dağlar:Dağlar, üzerinde bulundukları
yer kabuğunun hareketi sebebiyle sürekli hareket halindedirler. Evet yer kabuğu
kendisinden daha yoğun olan manto tabakası üzerinde adeta yüzer gibi hareket
etmektedir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Dağları görür de onları donmuş
zannedersin. Halbuki onlar, bulutların geçmesi gibi geçip giderler.” (Neml 88)
2- Genişleyen kâinat:Günümüz teknolojisi
sayesinde gerçekleştirilen araştırma, gözlem ve hesaplamalar; evrenin bir
başlangıcının olduğunu ve sürekli olarak genişlediğini ortaya koymaktadır.
Âyet-i Kerim’de buyuruldu ki: “Biz göğü kudret(imiz)le bina ettik.
Şüphesiz, onu genişleten de biziz.” (Zariyat 47)
3- Bitkilerdeki erkeklik ve dişilik:Bilimsel araştırmalar;
bitkilerde erkeklik ve dişilik organları bulunduğunu ve bu organlar sayesinde üremenin
gerçekleştiğini söylemektedir. Tohumlu ve çiçekli bitkilerde, erkek ve dişi
üreme hücreleri vardır. Bu hücrelerin her ikisini de çiçeğin ortasında bulunan
erkek organ ile dişi organ üretir. Dişi organın yumurtalık denen şişkince
bölümünde küçük ve yuvarlak tohum taslakları, bunların içinde de dişi üreme
hücreleri bulunur. Erkek üreme hücreleri ise erkek organın başçık bölümünün ürettiği
çiçek tozlarının içinde saklıdır. Âyet-i kerimede
buyuruldu ki: “Biz o su ile çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık.” (Taha
53)
4- İndirilen
demir:Modern astronomik bulgular, dünyadaki demir madeninin dış
uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur. Sadece dünyadaki değil,
tüm güneş sistemindeki demir, dış uzaydan elde edilmiştir. Âyet-i kerimede
buyuruldu ki: “Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli)
faydalar bulunan demiri de indirdik.” (Hadid 25)
5- Ağır bulutlar: Son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalar
sayesinde, bulutların ağırlığı konusunda çok şaşırtıcı rakamlar ortaya çıkmıştır.
Bu araştırmalara göre bazı bulut türlerinde yüzbinlerce ton ağırlığa ulaşan
miktarda su toplanmakta ve bu tonlarca su kütlesi havada durdurulmaktadır.
Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Rahmetinin önünde rüzgârları bir müjde olarak
gönderen O’dur. Bunlar, ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları (kuraklıktan)
ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle
bütün ürünlerden çıkarırız.”(Araf 57)
6- Bir Çiğnemlik Et Parçası:Tıbbî bir tespittir
ki; anne rahmindeki embriyo, başta hem ufaklığından hem de henüz kemiksiz olduğundan
bir çiğnemlik et görünümündedir. Bu aşamada embriyo, gözle görülecek kadar
belli ve ayrıntıları anlaşılamayacak kadar belirsiz bir büyüklüktedir. Bilim adamı Prof. Dr. Keith L. Moore diyor ki:
Söz konusu âyetlerin ne demek istediğini, bu aşamadaki embriyoyu incelediğimizde
hayretle müşahede ettik. Çünkü embriyo 28 günlük iken, üzerinde diş izlerine
benzer bir yapı meydana gelir. Biz, bu dönemdeki embriyonun plastikten bir
modelini yaptık ve onu çiğneyerek üzerinde diş izi bıraktık. Ortaya çıkan manzara, incelediğimiz aşamadaki
embriyoya olağanüstü derecede benziyor du. Bu şekilde; Kuran’da, embriyoya
neden bir çiğnemlik et denildiğini de net olarak anlamış olduk. Âyet-i kerimede
buyuruldu ki: “Sonra o damlacığı, asılıp tutunana dönüştürdük. Sonra asılıp
tutunanı bir çiğnemlik et haline getirdik.” (Muminun 14)
7- Evrendeki Mükemmel Yörüngeler: Gelişmiş teleskopların
yardımı ve kozmoloji biliminin birikimi sayesinde; bütün yıldızların ve güneşin
hareket halinde olduğu, aynı zamanda dünyanın güneşin etrafında döndüğü
anlaşıldı. Dünya hem kendi ekseni
etrafında, hem de güneşin etrafında dönerken aynı zamanda güneş sistemiyle
beraber hareket etmektedir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Ne güneş
aya erişir ne de gece gündüzü geçer. (Güneş, ay, dünya ve yıldızların) her
biri, bir felekte (yörüngede) yüzmektedirler.” (Yasin 40)
(Devamı haftaya…)