MOSKOF
4 Ekim 2015 te, bu sütunlarda "Putin'in sulhu00fb aldatıcı, yüze gülmesi haincedir!" başlıklı biryazı yazmıştım.
Daha Rus uçağının düşürülmesine elli gün vardı.
O günlerde Rusya ile aramızda fazla sorun gözükmüyordu. Rusya sadece "Esed' siz Suriye olmaz" çıkışı yapmış, bunun üzerine o yazıyı yazmıştım.
Türk-Rus ilişkilerine çomak sokmayayım, gereksiz yere kışkırtıcı olmayayım diye sözlerimi hep cımbızlamış, frenlemiştim.
4 Ekim günü okuyucularıma tanıttığım "Tarihi Rusya", 24 Kasım sonrası, hiç frenlemeden, sansürlemeden bütün çirkinliği, zorbalığı, gaddarlığı ile çıkageldi. O günkü yazımı güncelleyerek okuyucularımla tekrardan buluşturmayı yeni nesillerde "Milli Hafıza" oluşturmak için zaruri buldum.
İşte 4 Ekim tarihli o yazı:
İslam Alemi (devletleri değil, halkları) Suriye için kan ağlıyor.
Akdeniz'in yüzeyi Suriyeli Müslümanların cesetleriyle doldu. Akdeniz, Akdeniz olalı böyle vahşet görmedi.
Şer güçler, global şebekeler, küresel şeytanlar özgürlüğü Suriyelilere çok gördüler, mazlumların üzerine çullanıyorlar.
ABD, AB, Rusya, İsrail, İran ve PKK.
Onları bu düşmanlığa kışkırtan en temel neden, aşağılık rant hesapları yanında "İslam'dan Nefretleri".
Kabil Habil'e, Nemrut İbrahim'e, Firavun Musa'ya, Mekke Hz. Peygamber Aleyhisselam' a neden düşman olduysa ve ne yaptıysa onu yapmaya çalışıyorlar.
Peki, İran'ın, "ABD-AB-Rusya- İsrail-PKK" konsorsiyumu içinde yeri ne olabilir?
Hristiyanlar, Yahudiler, Putperestler, ve İran.
İran'ın buna cevabı nedir?
Müslümanları adeta ekin gibi biçiyorlar. Katledilen Müslüman sayısı dört yüz bini geçti. On milyonlarcası evsiz, aşsız, işsiz, perişan, sefil, sürgün.
Ülkemizdeki, Suriyeliler yoğun şekilde kanser ilaçları tüketiyorlar. Kahırdan ve zorlu yaşam koşullarından kanser olmaları, mazlumların nasıl bir stresle ezildiklerini, anlatmaya yeter mi bilmiyorum?
Mazlumlar üzerine aşağılık hesaplar yapanlardanPutin, yüzbinlerin katili Esed' e desteğini tazeleyip "Esed" siz Suriye olamayacağını" savundu.
Erdoğan, Putin ile reel politik gereği dostluk kurmaya çabalıyor. Reel-politik adına elbette bunda bir yanlışlık yok. Ancak, Putin tavrından hiç taviz vermiyor. İnsanlık ve insani duygular ona vız geliyor.
Putin'in, "Esed" hesaplarını güncellemesi, yeni nesillere "Ruslar" ı tanıtmayı ve tarihin hafızasını aktarmayı zaruri kıldı.
İşte, Süleyman Nazif'in 1917 de, "Rus ve Rusya" değerlendirmesi:
"Rus kimdir? Moskof nedir?
Tam iki buçuk asıru2026 Evet, tam iki yüz elli yıl oldu, ırkımızın ve dinimizin bu en büyük ve en göz açtırmaz düşmanına ölüm meydanlarında sık rastlıyoruz.
Bugün hiç bir Türk ve Müslüman aile gösterilemez ki bir veya birkaç evladını Moskof muharebelerinin birinde şehit vermemiş olsun!
Memleketimizde tütmeyen ocaktan her biri, diğerine bir Rus muharebesinde bestelenmiş sessiz bir feryadı terennüm ediyor.
Köylere tarlalara niçin harap olduklarını sor. Hemen cevap verirler ki onları imar için çalışan kol bir Moskof Savaşında kırılmıştır!
Bu ülkenin doğusunda, kuzeyinde bir avuç toprak bulunmaz ki Türkün Moskof eliyle dökülmüş mübarek kanını içmiş olmasın!
Bu memleketin batısında, güneyinde bir ev, bark, görülmez ki, darmadağın duvarları, Türkün, Rus silahıyla uzaklarda ölmüş bir oğluna yanıp yakılmalarını, ağlayıp sızlanışını dinlemiş bulunmasın.
Moskof'un sulhuu0308 aldatıcı, susuşu kudurgan, yüze gülmesi hain, yardımı alçaltıcıdır.
Ey Tuu0308rk oğlu!Sana damarlarındaki kanı hediye edenler, kanlarının son
damlalarını Moskof muharebelerinde döktüler.
Sen bugün, yarın ne olursan ol, fakat unutma ki, dünya durdukça, o şehitlerin ebedi yetimisin!
Bu din, bu devlet, bu vatan gibi, bu hınç bu kin, bu intikam da onların sana mübarek mirasıdır.
Dünyada bir Rusya ve bir Rus kaldıkça bu hakkına ve bu vazifene hürmet et!..
Hakkın ölmek, vazifen öldürmektir..."(*)
Tarihin ve atalarımızın yargıları şaşmıyor, dedelerimize kan kusturan Rusya, bunca dostluk çabalarımıza rağmen, bizi güneyden kuşatmaya kalkıyor, gavurdan dost, domuzdan post olmuyor!
(*)-Süleyman Nazif-Batarya İle Ateş ve Tarihin Yılan Hikayesi, Tercüman 1001 TEMEL Eser, İstanbul, 1978- s.15