Molla'yı as Esed'i bağrına bas!
İngilizler iki asır sömürdükleri Hindistan'ı terkederken her zaman yaptıkları gibi "fitne" tohumları ekerek çekildi. Müslümanlarla Hindular'ın ayrışmasında yüz binlerce insan öldü.
Doğu Pakistan eyaleti olan Bangladeş'te bölünmeye karşı çıkan İslami hareketin adı Cemaat-i İslami'ydi.
Zaten Hindistan'da bölünmeye karşı çıkan hiçbir yapı başarılı olamadı. Hep İngilizlerin istediği şekilde bölünmeden yana olan "seküler" yapılar iktidara geldi.
İşte 42 yıldır yargılanmayan, hakkında değil belge, iddia bile olmayan Cemaat-i İslami liderlerinden Molla Abdülkadir'e, yıllar sonra önce müebbet hapis cezası verildi sonra da 91 yaşında idam edildi.
Dünya, İslam alemi ve biz hepimiz "seyirci" kaldık. Halep'te, Hama'da bebekler kaskatı donarak ölürken seyirci kaldığımız gibi!
***
"İnsanlar Müslümanları tanımak istemiyor. Çünkü onu tanırlarsa ona kötülük yapamayacaklarını düşünüyorlar.. Dünyanın bir yerinde, bir siyasal figür, dünyanın gözleri önünde idam ediliyor. Bu ülkenin basını da, bir ikisi dışında, aslında olaya gerekli ilgiyi duymadı. Niye? Çünkü idam edilen kişi Bangladeş'in İslamu00ee değerleri savunan en büyük partisi olan Cemaat-i İslami'nin genel sekreter yardımcılığını yürüten Abdülkadir Molla..."
Bangladeş'te Molla Abdülkadir'in şehit edilmesi üzerine böyle yazdı Rasim Özdenören.
Aynen. Çünkü Müslümanlardan korkulması gereken figürler çıkartmak isteyen oryantalist Batılı zihin için, şiddete uzak duran tüm İslami hareketler en büyük "tehlike!"
***
Suriye'de 150 bin insanını katleden Esed'e yol veren, Mısır'da halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olan Mursi'yi cuntacılara indirtip 7 bin Mısırlıyı kurşunlatan "Küresel sistem"den, Molla'nın idamını önlemesini beklemek nasıl bir çaresizliktir?
Mısır'da İhvan'ı, Tunus'ta Nahda'yı, Arakan'da Müslümanları, Suriye'de muhalefeti, Türkiye'de AK Parti iktidarını "şeytanlaştırmaya" çalışanlardan ne beklenir?
Yeryüzünde demokratik mücadeleyi seçmiş bütün İslami oluşumları, "El Kaide" sepetine atıyorlar.
Mısır'da, Türkiye'de, Tunus'ta, Bangladeş'te eline silah almamış, yer altına inmemiş, siyasal mücadeleyi benimsemiş tüm Müslümanları "terörist" parantezine sıkıştırıyorlar!
***
İran-Irak savaşı esnasında "İkisinin de kaybetmesi tek isteğimiz" diyen Batılı devlet adamları vardı. Aynı adamların çocukları bugün Esed'i Müslüman katlettiği için bağrına basarken, silahtan uzak duran Molla Abdülkadir'i idama götürüyor. Bunların hepsi plan dairesinde yapılıyor.
Demokratik dönüşüm yollarını seçerek meşru yollarla iktidara gelmek isteyen tüm yapıları, yer altına inmeye "terör" ve "kaos" sarmalına sokmak istiyorlar.
***
ABD'nin İran'la barışma görüntüleri verdiği, Rusya ve ABD'nin "Aman Esed kalsın" başlığında anlaştığı, Mısır'da darbecilere "Siz vurun biz görmüyoruz" denildiği bir dönemde İslam dünyasının gözlerine bakarak 91 yaşındaki bir alimi asıyorlar.
42 yıllık yalan davanın 'hesabını' görüyorlar.
Dünyanın en fakir İslam ülkesinde istiyorlar ki Müslümanlar sokaklara dökülsün, onlar da onları katletsin. Suriye'de, Mısır'da başardıklarını yüreğimizin en yetim en garip coğrafyalarında da 'başarmak' istiyorlar.
Başbakan Erdoğan ısrarla Esed'in zalimliğini, Mısır'daki cuntacıların ahlaksızlığını, Molla'nın şehadetini seyredenlerin hayasızlığını boşuna vurmuyor yüzlerine. Her uluslararası toplantıda boşuna yerden yere vurmuyor BM'yi!
"Mazlumu vur" diyen perde arkasındakine mesaj veriyor.
***
İslam coğrafyasında yaşanan gelişmelerin birbirinden bağımsız olduğunu zannetmeyin. Şam'dan Taksim'e ve Kahire'ye nasıl yol çıkıyorsa, Dakka'ya da öyle çıkar.
Çünkü cetvel hala buraların haritasını çizenlerin elinde.
O cetveli kırabilmek için güçlenmemiz şart!
Biz güçlendikçe yolların daha çok tuzakla dolacağını da unutmayalımu2026
