M.Mustafa Yıldız: Serhad şehrinde festival
Hafta sonu Erzurum'daydım.
Şehirlerini tanıtmak için gerçekten insanüstü gayret gösterdiğini gözlemlediğim Büyükşehir Belediyesi winterfest / kış festivali adında bir etkinlik düzenledi. Sağ olsunlar bizi de davet ettiler.
Amaç bir kış şehri olan Erzurum'un bu festivalle hem tanıtımının yapılması hem de turizm açısından merkez olma özelliğinin pekiştirilmesiydi.
Uçak yere iner inmez bizi karşılayan soğuk öylesine misafirperverdi ki hiç peşimizi bırakmadı.
Buranın insanı ne kadar "alışkınız" dese de soğukla imtihan gerçekten zor bir iş.
Evi barkı ısıtabilene aşk olsun.
İstanbul'dan gelen bizim gibilere sokakta gezmek zor gelse de hayatın tüm hızıyla Erzurum'da devam ettiğini söyleyebilirim.
Konu soğuktan açılmışken kafamdaki soruyu bir kahve molasında Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen Beyefendi'ye sordum.
"Bir insan böylesine soğuk bir coğrafyada neden yaşar?"
Başkan gülümseyerek soğuk havanın ana problemleri olmadığını anlattı. Yakında hayata geçirecekleri yeni ısınma projeleriyle Erzurum'da sosyal yaşantının önünü daha da açacaklarının altını çizdi.
Dünyadan örnekler vererek kışı ve soğuk havayı yoğun yaşayan şehirlerde bu işin nasıl yapıldığını yerinde görüp araştırdığını anlattı.
Merkezi ısınma sistemini çok yakın zamanda şehirlerine getirmek istediklerini açıkladı.
Başkanın soğuk havanın kendileri için bir sorun olmamasını dolayısıyla Erzurum'da yaşamanın tadına nasıl varılabileceğini ayrıntılarıyla anlatmasından sonra işin rengi, şehrin manevi efendilerini ziyaretimizde ortaya çıktı.
Hz. Ömer'in kumandanlarından olan sahabe Hz. Abdurrahman Gazi burada bir tepede medfun bulunuyor.
Arabistan'dan kalkıp bu topraklara gelen ve tam da Anadolu'nun kalbinde şehitlik mertebesine ulaşan bu büyük zatı buraya getiren neden, ilim ehlinden Habib Baba'yı da diğer büyük zatları da buraya getirenle aynıydı.
Erzurum demek sadece Anadolu'da bir kent demek değildi.
Selçukluların başlattığı, Osmanlıların devamını getidiği "Kızıl elma" ülküsünün üssüydü bu soğuk şehir.
Yani Erzurum olmadan Bursau2026
Bursa olmadan İstanbulu2026
İstanbul olmadan da Viyana olmuyordu.
İşte bunun bilincinde olan ceddimiz Erzurum'a büyük değer verdi. En önemli tasavvuf önderleri öğretilerini buradan yaydı.
Erzurum aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı olan kongreye ev sahipliği yapmasıyla da bu özelliğini perçinledi.
Yukarıda da anlatmaya çalıştığım üzere vatanımızın parsel parsel bölünüp Batılı eşkıyalara peşkeş çekildiği günlerde de ilk mevzi burada alındı.
İşte bu nedenledir ki Erzurum'un önemi Türkiye için bir başkadır.
İşte bu nedenledir ki Erzurum uzakta, yükseklerde, soğuk bir kent olmanın ötesinde bir "Serhad Şehridir"
Bu açıdan bakınca bir kış şehri olan Erzurum'un dünya kayak merkezleri arasına giren, sosyal yaşantının hep hareketli olduğu bir kent olmasıu2026
Oltu taşıyla, cağ kebabıyla sayamadığım binlerce sanat ve yaşama dair güzelliğiyleu2026
Ve de en önemlisi güler yüzlü insanlarıyla bir medeniyet merkezi olması gerçekten önemlidir.
Alt yapı çalışmalarının ardından şehrin turizm potansiyelini değerlendirmeye çalışan yerel yönetimin bundan sonraki adımı da şehrin manevi efendilerini ihya etmek olmalıdır.
Nitekim bu toprakların kıymetini anlayabilmek için onların açtığı yollara daha da dikkatli bakmak bir ihtiyaçtır bizler için.
İşte bu duygular içinde coşku dolu bir festivale daha şahit olduk.
Gelecekte daha iyilerini de göreceğimizden emin olarak bu güzel kentimizden ayrılıp tekrar İstanbul'un koşuşturmacasına geri döndük.
