Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2961.23
BIST 100
9926.93
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Mart 2017

Mithat Paşa'dan bugüne ihanet sarmalı!

20 Ekim 1872 tarihinde Kadıköy'de Louis Amiable'nin evine tekris töreni için gece yarısı gözleri kapalı bir şekilde getirilen Şehzade Murad, Üstad-ı Azam Cleanti Scalieri liderliğinde yapılan törenle kardeşlik zincirine(!) dahil edilir. Ne var ki geleceğin padişahı sıradan bir mason üyesi olmamalıydı. Bu sebeple yine gizlilik içinde yapılan başka bir törenle Şehzade Murad'a 2. ve 3. dereceleri takdim edildi. Çünkü 1876 darbesi onun üzerine kurgulanmıştı. Mason locasında kimler yoktu ki! Proodos Locasına kayıtlı 68 üyenin 19'u Türk'tü. Locada 1876 darbesinin sivil ayağını oluşturan Mithat Paşa, Namık Kemal, Sadrazam Tunuslu Hayrettin Paşa, Şeyhülislam Hayri Efendi, Sadrazam Ahmet Vefik Paşa, İbrahim Şinasi, Ziya Paşa gibi isimler yer almaktaydı. İsterseniz buradan iki ismi çekip üzerinde biraz düşünelim.

Bunlardan ilki bize vatan şairi diye yutturulan Namık Kemal olsun. Aynı zamanda Bektaşi olan Mason Namık Kemal, Sultan Abdülaziz'i indirip Şehzade Murad'ı tahta çıkarmak için örgütün algı operasyonlarını yürütecekti. Bugün adı birçok okula, cadde ve sokaklara verilen Namık Kemal'in yazdığı piyes ise tüm okullarda okutulmaktadır. Vatan Yahut Silistre'den bahsediyorum. Piyes sanki o dönem Osmanlı'nın bir vatanı yokmuş gibi vatan kavramını öne çekiyor. Bir mahsuru yoktur diyorsanız devam edelimu2026 Bilindiği gibi piyes, Kırım Savaşı'nda Ruslara karşı kalenin savunulmasını konu ediyor. Ne var ki milli tarih kitaplarında yazılmayan kısmı şu; bu savaşı İngiltere finanse etmişti. Ve elbette İngiltere, verdiği bu destek karşısında imparatorluktan bazı taleplerde bulundu. Kaldı ki Osmanlı'nın gösterdiği onca kahramanlıklar varken Namık Kemal neden özellikle Kırım'ı seçmişti? Çünkü Vatan Yahut Silistre bir İngiliz propagandasıydı.

Piyes 1 Nisan 1873 yılında Güllü Agop'un Gedik Paşa Tiyatrosu'nda sahneye konulur. Gerçekte piyesin amacı halkı vatan, millet, özgürlük gibi kavramlarla kışkırtmaktı. Ah o hürriyet! Neler yapılmadı ki onun için? Tevfik Fikret ve beraberindeki 89 kişi Beyoğlu'ndaki İngiliz sefaretnamesine gidip İngilizler lehine gönüllü asker yazılmak için sıraya girmişlerdi! Yine başka bir özgürlük aşığı tayfa Sirkeci İstasyonu'nda karşıladıkları İngiliz elçisinin arabasını atlara çektirmediler bizzat kendileri çekmişlerdi. Bunu gören Almanlar aynısını biz de istiyoruz dediler. Bu vatansızlar ise tek bir şey istiyordu. Osmanlı küresel sisteme köle olsun! Tiyatro sahnesine geri dönelimu2026

Tiyatro salonu birden şehzade Murad taraftarı bir gösteriye döndü. Salon, "Allah muradımızı versin, muradımız budur" sesleriyle inliyordu. Öyle ki piyesin dördüncü faslındaki vatan şarkısının 3. Kıtasına "Milleti eyler misiniz na-murad" cümlesi ustaca dahil edilmişti. Avrupa basını ise piyesten övgüyle bahsetti. Ders kitaplarımız bu adamın sürgün yıllarını "vatan uğruna katlanılan işkence" olarak servis etti. Bizim çocuklar onun işkence gördüğünü sanırken Namık Kemal, deniz manzaralı odasında şarap eşliğinde hayatının en güzel yıllarını geçiriyordu. Musevi asıllı, cuntacı Sadrazam Kamil Paşa'nın torunlarının milli eğitim bakanı yapıldığı bir ülkede ne bekliyordunuz?

Mithat Paşa ise tam anlamıyla batı aşığı, kurnaz ve sinsi bir adamdı. Abdülhamid Han onun için "Bilgisiz, liberallerin önderi, İngilizlerin kulu" demişti. Mason olmakla birlikte bir Yahudi dönmesi olan Mithat Paşa, darbenin sivil ayağını oluşturan en etkili isimlerden biriydi. Sultan Abdülaziz onu sadrazam(başbakan) yapmak zorunda kaldı. Lakin sultan bu adamın sinsi ve omurgasız olduğunu biliyordu. Bir gün kendisine ve ülkesine zarar vereceğini düşündüğü için tam 2 ay 19 gün sonra onu başbakanlıktan azletti. Çünkü Mithat Paşa, hemen her yere adamlarını yerleştiriyor ve İngiltere'nin politikaları doğrultusunda adım adım ilerliyordu. Mithat Paşa'nın hedefinde parlamenter sistem ve cumhuriyete gitmek vardı. Küreselcilerin en çok sevdiği sistem. Tek şey isteniyordu; imparatorluk Avrupa'nın güdümüne girsin. Oysa sultan bizlerin onurunu temsil etmeyi tercih edecekti.

u00c2lemde bugüne kadar Al-i Osman denilmiş bundan sonra da Al-i Mithat denilse ne olur? diyecek kadar kindar ve hırslı olan bu adam, Sultan Abdülaziz'i indirmek için ne gerekiyorsa yaptı. Medrese öğrencilerini örgütledi, 6 Mayıs 1876'da peş peşe Alman ve Fransız konsoloslukları öldürülmeye başlandı. ABD konsolosu yaralandı. Fransız Gazetesi La Journal des Debats 10 Mayıs 1876'da "Osmanlı devletinde idaresizlik arttı ülke artık yönetilemez bir hale geldi" manşetini attı vs. Bugün de aynı senaryolaru2026

İngiltere darbe için bütçesinden tan 7 milyon İngiliz altını ayırmıştı. Nihai hedefleri Sultanı indirmek Mason Murad'ı tahta çıkarmak ve bir İslam ülkesinde yürürlüğe girecek batılı anlamda ilk yazılı anayasayı hayata geçirmekti. Sultan Abdülaziz'i suikastla öldüren bu tayfa dediğini yaptı. 1876 darbesini ve sivil ayağını iyi tahlil emek durumundayız. Bugüne dek hain diye bildiklerimizi kahraman, kahraman diye bildiklerimizi hain olarak öğrettiler. Bize işin esasını söyleyecek çok az sayıda cesur adam çıktı. Demem o ki; bugünün Mithat Paşalarını, Namık Kemallerini, Tevfik Fikretlerini, Yunus Nazilerini, Nedimoflarını, Malak Hüseyinlerini, İsmail kemallerini Mustafa Reşit Paşalarını iyi tahlil etmek durumundayız. Çünkü hala aramızdalar. Bugün de Tayyip Erdoğan'ı devirmek için hemen her yolu deniyorlar. Evet, dersek başaracağız aksi takdirde yine onlar kazanacak! Dile kolay 5 milyon km toprak büyüklüğüne sahip bir imparatorluğu 780 bin kilometrekareye sıkıştıran bir ihanet şebekesiyle mücadele ediyoruz.