MİT-cemaat-hükümet-yargı-emniyet!
Başlıktaki kurumların isimlerini sizce neden sıraladım? Son günlerdeki tartışmaların aktörleri oldukları için mi? Hayır!
Hepsinin başka bir ortak noktası var, o da şu: Uludere katliamı ile başlayan ve MİT mensuplarının ifadeye çağrılması ile devam eden derin süreçte yıpranan ve zarar gören kurumlar olmaları!
***
Son olaylar, bugünün meselesi de değil, sadece buranın meselesi de! Yüz yıllık marazın son on yıllık serencamına vurulmak istenen "son" darbe bu! Büyük resmi okumak derken bundan bahsediyorum işte.
Yoksa kendine "cemaat" adına piyasa oluşturmak isteyenlerin tuzağına düşmek kolay. Yine bu dev aynası algısından hoşlanıp "istemem yan cebime koy" diyenlerin zararlı çıkacağı bir oyun bu.
***
Yok cemaatin nüfusu 10 milyon mu? Yok "devleti ele geçirmişler"miş. Hepsi hikaye.
Yıların Ergenekoncu ağzı bu! Kendileri anti Amerikancı. Geride kalan herkes ABD'ci.
Bu kadar sığ bir önerme ile hem iktidara hem 'cemaat'e saldırıyorlar.
Ama kardeşim sürekli darbe isteyen sizlersiniz. Ve her darbenin arkasında da ABD vardır" önermesini nereye koyacağız?
***
Tam da bu dönemde yayınlanan "cemaat" kapaklı kitaplara iyi dikkat edin. Yine bu dönemde yayınlanan Wikileks belgelerindeki "ABD'ye brifing veren emniyetçi" haberlerine de! Yerel bakıp her taşın altından cemaat aramak yerine küresel Ergenekon'a dikkat etmek gerekiyor.
Mesela bugüne kadar özgürlük ve barıştan "taraf" olanların "u" dönüşüne bakın.
Oslo'ya destek olurken, aniden Oslo'nun mimarlarına gösterdikleri tepkideki "çelişki"ye dikkat edin!
***
Liberal-özgürlükçü takılıp, "Hadi cemaat, din-iman aşkın arkama takıl" diyen, gün aşırı
ABD'den bildiren kripto gazetecilerin Ak Parti-cemaat ayrışmasına nasıl da gaz verdiklerini görüyoruz. Düne kadar "İkimiz bir Fidan'ın güller açan dalıyız" şarkıları söyleyen, "şakirt" kılıklı gazetecilerin bugün ne hikmetse Fidan biçici roller takınmalarını hayretle izliyoruz.
***
ABD, Obama ile birlikte Neocon saldırganlık yerine tetikçi kiralama doktrinine geçiş yaptı.
Bugünlerde yaşadıklarımız işte bu yeni doktrinin "doğal" sonuçlarıdır. Yaşadıklarımızın hepsi Atlantik ötesinden gönderilen mesajlardır.
İran' karşı yaptırımlara "Hayır" demeye, Rusya ile anlaşma imzalamaya, Suriye'ye karşı derhal savaş ilan etmemeye, her nerede akarsa aksın artık Müslüman'ın kanının sebil olmadığını haykırmaya kesilen "ceza"dır! Çizgi dışına çıkıp, inisiyatif almanın faturasının mesajıdır!
***
Uludere'deki gibi MİT olayı olduğu gün de en kestirmeden "hedef başbakan" diyen "hürriyet" sevdalılarını iyi takip edin. Bu yazdıklarının analiz değil temenni olduğunu bilenler, ilk günden beri "itidal" çağrısı yaptı.
***
Küresel Ergenekon bu işin peşini bırakmayacak göreceksiniz. Hele MİT Kanunu geçsin, ondan sonra oynanacak son perdeye dikkat edin. Hiç ummadığımız çevrelerin birlikteliğini şaşıracağız. Neler söyleyecekler neler. "Sivil dikta tescillendi" diyecekler. Holigan sosyolojisinden bile yararlanmaya çalışacaklar. Silivri ve F. Bahçe potansiyelini dahi çok yakında piyasaya sürecekler.
Evet başta da dediğim gibi hükümet, cemaat, yargı, mit, emniyet! Yıpranan kurumlar bunlar.
Bu nasıl bir oyundur okuyamayan artık yeniden başlasın; Elif, be, te, seu2026
