Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2504.82
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Temmuz 2021

Mısır'daki İdamları durdurmalıyız !.

İdamlar başladı. Şu satırları yazarken kukla yargı tarafından idam cezası verilen 25 yaşındaki Motaz Hassan’ın bugün idam edildiği açıklandı.

Oldu-bitti ile diğer mazlum Müslümanları da idam edecekler.

Biz sesimizi çıkartmaz, tepkimizi dile getirmezsek...

İşkence haneye ve idam sehpalarıyla dolu kocaman bir ülke haline geldi Mısır.

Uzun bir zamandır öyleydi aslında ve tarihinde ilk kez halkın oyları ile seçilen Muhammed Mursî’nin seçilmesine bu durumun değişeceğini ümit ediyorduk. Öyle de olmaya başlamış,

Mursi ve ekibi ülkeyi emperyalistlerin ve onların kuklası olan diktatörlerin zulüm dolu uygulamalarından kurtarma çabasındayken darbe ile indirildi.

Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi de dahil İhvan'ı üst düzey yöneticileri ve binlerce masum insanın da Şehadetine sebep olan zalimce bir darbe vuruldu Mısır halkına, iradesine, ruhuna...

Mısır'da idamlara, darbeci Sisi’nin koca ülkenin işkence haneye çevirmesine ses çıkartmayan emperyalist ülkeler Suriye de Irak'taki Filistin'de Mıyanmar'da ve Türkiye'de darbe ve katliamlara tepki vermediler, vermiyorlar.

Çünkü o demokrasiyi dillerine pelesenk eden, insan hakları havariliğine soyunan, özgürlükten, halk iradesinden bahseden emperyalist Batı için en önemli kural, bütün bunları Batının çıkarlarına uygun iktidar ve devletler için savunmaktan çekilmedi hiçbir zaman.

Sömürü çarkına karşı çıkan, kendi ülkesinin menfaatine uygun davranan her yönetim onlar için iktidardan "nasıl olursa olsun" indirilmesi gereken iktidardır.

Nasıl olsa darbe yapacak bir asker, darbeyi destekleyecek medya, onları alkışlayacak devşirilmiş azınlıkta olsa bir kesim bulunurdu.

Demokrasi, Batı için kendi politikalarını uygulayıp istediği ülkeyi sömürebilmenin basit bir argümanı. Bu söylem üzerinde dünyaya - bizim gibi ülkelere- tahakküm edebilme fırsatını sağlıyor.

Dünyada her nerede bir savaş varsa, iç karışıklık, yoksulluk, yokluk, sefalet, kuraklık, ölüm, kargaşa varsa orada emperyalist Batı vardır. Ön planda görünen yerel kuklalar, işbirlikçi firmalar, zihni iğfal edilmiş kalemler, raportöre dönüşmüş akademisyenler boynundaki tasma ile Batı çıkarlarını savunan kendi milletini hor gören politikacılar olsa da, arka planda muhakkak Batı vardır.

Mısır halkı onca zulme karşı başlarını eğmedi. İdamlar inançlarından vazgeçiremedi ve dik duruşlarını bozmadan onurlu şekilde direniyorlar. Fakat meselenin bir yönü de şu. Zalim zalimdir. Kötülük zalimin temel karakteridir. Zalimin zulmünü engelleyebilmenin tek yolu güçtür.

Çünkü zalimler güce tapar güce boyun eğer güce saygı duyar.

Zalimde merhamet olmaz.

Bizdeki Batı kuklası darbecilerden pay biçin. Dün Fırsat bulduklarında idam sehpaları kurup on binlerce Müslümanı darağaçlarında sallandıran zihniyet yarın fırsat bulsa, direnemez ve hak ettikleri cevabı vermezsek daha beter zulümleri yapmayacaklar mi?

Sisi’nin baltacısı Esed’in Şebbihasıyla aynı zihniyette aynı ideoloji ve mezheptekilerin Müslüman Anadolu insanını gözünü kırpmadan katletmekten imtina edeceğini mi sanıyorsunuz?

Adamlar bunu açık açık bu günden söylüyorlar zaten...

Bir tarafıyla zalimin zulmüne onurumuzla direnmek ama esas itibariyle o zulmü yapmasını engelleyecek her türlü mücadeleye hazır olmak gerekir.

Mısır'daki idamları durdurmak için elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız. Zalim eliyle Şehit olanlar kurtuluyor. Zalim ise elbette dünya ve ahirette zillete mahkûm. Ama bu duruma ses çıkartmayan, tepkisini göstermeyen, taraf olmayanın vebali çok ağır olur.

İnancımız ve onurumuz için bütün zalimlere karşı mazlumdan yana tavır almak ve zulmü engelleyebilmek için çaba göstermek bizim aslı vazifemiz olmalı.

Şehit edilen kardeşlerimizin şehadetleri mübarek olsun.

Rabbim Müntakim ismiyle bütün zalimlerden hesap sorabilecek gücü versin bizlere.

Rabbim mazlum, esaret altında işkence gören kardeşlerimizin yardımcısı olsun.