Mısır Türkiye'nin çizgisine geldi, CHP hala Sisi'nin eski çizgisinde
Türkiye ile Mısır arasında
bozulan ilişkiler, tam 8 yıl sonra yeniden canlanıyor.
Aslında Türkiye ile Mısır
arasındaki ilişkiler tam kopmamıştı.
Türkiye için önemli olan her
zamanki gibi Müslüman Mısır halkı idi.
Tarihsel, dinsel, kültürel,
… bağlarımızın güçlü olduğu Mısır halkı ile ilişkilerimiz hiç kopmadı.
Abdulfettah el Sisi darbesi
sonrasında; Türkiye haklı, ahlaki ve ilkesel olarak ilişkileri belli bir süre
dondurdu.
Dünya güç dengesi, Libya, Doğu
Akdeniz’deki gelişmeler, ABD, İsrail, … özellikle de Yunanistan’ın tavrı, donan
ilişkilerimizin canlanması sürecini hızlandırdı.
Mısır yönetiminin, küresel
güç olmaya doğru giden Türkiye ile ilişkilerini geliştirme noktasına gelmesi,
Türkiye’nin de Mısır
halkının hatırı ve ülkemizin çıkarları doğrultusunda hareket etmesi,
Nihayetinde iki ülkenin de
çıkarlarının olduğu ortak bir noktaya gelmesi,
asgari müştereklerde
buluşmaya yol açtı.
Darbe sürecinde bile
diplomatik ve ticari ilişkilerimiz devam ediyordu zaten.
Bu da süreci olumlu yönde
etkiledi.
*
Mursi mi Sisi mi Türkiye’ye yakındı?
Elbette Mursi yönetimi
Türkiye’ye daha yakındı.
Mursi iktidarının kısa
süren döneminde bile, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarlarını önceledi.
Muhammed Mursi, kendisinden
önce imzalanan (Mübarek dönemindeki İsrail, Kıbrıs Rum kesimi) anlaşmalardan
bile çekilmişti.
Mursi, Mısır’ın çıkarlarını
göre hareket ederek, Türkiye ile ilişkileri en üst noktaya taşımıştı.
İlişkilerimiz iyi giderken,
Mısır’da darbe oldu.
Muhammed Mursi iktidarı da Erbakan
iktidarı gibi kısa sürdü.
Bu kısa süre içerisinde
bile başarılı icraatları oldu.
Mursi’nin, Türkiye’nin 28
şubat sürecine benzer bir süreci iyi yönetememesi de yaşananlara eklenince, dış
destekli darbe süreci başarılı oldu.
Muhammed Mursi, merhum Necmettin
Erbakan hoca gibi hareket edemediği için,yaşadığı zorlu süreci aşamadı.
Erbakan hocanın
stratejisiyle hareket edebilseydi, Mısır’da Erdoğan gibi birinin yolunu açarak
daha güçlü bir şekilde tekrar gelebilirdi.
Nihayetinde darbe oldu.
Türkiye en güçlü
müttefiklerinden birini kaybetti.
Türkiye ya hak ve
hakikatin, adaletin yanında duracaktı ya da darbeyle gelen Sisi yönetimi ile
iyi ilişkiler sürdürerek, tarihimize kara bir leke sürecekti.
Türkiye 2. Yolu seçti ve ahlaki
ve ilkesel hareket ederek, 8 yıl boyunca ilişkileri askıya aldı.
Sonunda Türkiye daha
kazançlı çıktı.
Özellikle batı dünyası ve
bazı İslam ülkeleri tam manasıyla rezil bir politika izleyerek, Sisi
yönetiminin yanında yer aldılar.
Geldiğimiz süreçte; BAE,
Suudi Arabistan ve Mısır Türkiye’nin çizgisine gelmek zorunda kaldılar.
Türkiye, Mısır ile daha iyi
ilişkiler geliştirme stratejisiyle hareket ederek;
1. Doğu Akdeniz’de tam
manasıyla hakimiyet sağlayıp PaxAkdeniz düzenini daha kolay kurabilir.
2. Türkiye, Libya, Lübnan,
… hatta ileride Suriye ile birlikte hareket ederek, hem İsrail hem de
Yunanistan’ın hamlelerini boşa çıkarabilir.
3. İhvanı Müslümin
Hareketinin yolunu açarak, Mısır’da tekrar iktidar olmasını sağlayabilir.
*
Mısır ilk işaretleri nasıl verdi?
Mısır ile Yunanistan
arasında, 11 Ağustos 2020’de bir anlaşma imzalandı. Mısır bu süreçte Meis
Adasını anlaşmanın dışında tuttu.
İlk hamleden sonra aradan
bir geçti ve Mısır stratejik bir hamle daha yaptı.
Mısır, 27 Şubat 2021
tarihinde Yunanistan ile yaptığı anlaşmada, Türkiye’nin deniz sahasına da denk
gelen 18. Parsele (stratejik bir kararla hareket ederek) rezerv koydu.
Mısır son derece stratejik
hareket ederek, Türkiye ile Yunanistan arasındaki krizde Yunanistan’ın yanında
yer almadı. Hatta Türkiye’nin yanında yer aldı.
*
Mısır Türkiye çizgisine geldi, CHP hala el Sisi’nin eski
çizgisinde duruyor
Mısır stratejik hamleler
yaparak Türkiye’nin çizgisine gelip ilişkilerini geliştirmek isterken,
hatta İhvan hareketi (Mısır’ın
bu stratejik hamlesiyle Türkiye çizgisine gelmesi üzerine), Türkiye’ye teşekkür
ederek, Türkiye’nin Mısır ile ilişkilerini geliştirmesine destek verirken,
bizim muhalefet (CHP, İYİ
Parti, …) ise adeta Sisi çizgisinde diretmeye hala devam ediyor.
Başını CHP’nin çektiği
muhalefetimiz; Türkiye’nin çıkarlarına, Ak Parti ve Erdoğan’ın çıkarları
muamelesi yapıyor.
CHP ve muhalefetimiz, Sisi
çizgisinde oldukları halde İhvancılardan daha İhvancı oldular.
“Neden Mısır’la
görüşmüyoruz, ilişkilerimiziz geliştirmiyoruz?” diyen CHP
İlişkilerimizi geliştirme
aşamasında "darbeci Sisi dost oldu" yalanıyla Sisi çizgisinde kalmaya
devam ediyor.
Türkiye, Suriye (Esed) ile
ilişkilerini geliştirse, bu sefer de "diktatör Esed dost oldu"
diyecekler.
***
PKK Kürtlere hakaret ediyor.
CHP geleneğidir.
Halkı aşağılamak.
Halkı hor, hakir görmek.
Halka hep tepeden bakmak.
PKK (HDP) da CHP’ye
benziyor.
Kendisini desteklemeyen
Kürtleri aşağılıyor, onları hain ilan ediyor.
FETÖ de darbe girişimi
sürecinden önce bu durumdaydı.
Halk neden bizim gibi
düşünmüyor, neden Erdoğan’ı seçiyorlar diye halkı aşağılıyordu.
FETÖ’cüler halka hakaret
ediyorlardı.
Halka APTAL diyorlardı.
Halkı kaybedince halkı
aşağılıyorlar.
Cemil Bayık da CHP ve
FETÖ’nün yolunda gidiyor.
PKK; ABD, İsrail, … gibi
dış güçlerle işbirliği yapıyor,
Kürtlere ise kendi
devletleri olan Türkiye’nin yanında oldukları için işbirlikçi diyor.
Cemil Bayık; Joe Biden,
Benyamin Netenyahu ile işbirliği yaparken,
Kürtlere ise; Recep Tayyip
ERDOĞAN ve Devlet BAHÇELİ işbirlikçisi diyor.
PKK elebaşı Cemil Bayık,
görüntülü bir mesaj yayımladı.
Kürtlerin PKK’ya
destek olmadığını söyleyen Cemil BAYIK: "Kendine Kürt'üm,
sosyalistim, devrimciyim diyenler neden hâlâ sessiz. Avrupa'da, Türkiye'de
kimse kamuoyu oluşturmuyor. Operasyonlara karşı çıkmayanlar değil demokrat,
Kürt bile olamaz. Bize destek olmayan, operasyonların durdurulması için gerekli
tepkiyi göstermeyenleri affetmeyeceğiz" diyerek, her zamanki gibi PKK
(HDP)’yı desteklemeyen Kürtleri hem tehdit etti, hem de Kürtlere hakaret etti.
***
Alternatif hareketler geliyor.
CHP de PKK da 2023’ten
sonra Türkiye’nin geleceğinde olmayacak.
CHP de PKK (HDP) da
alternatifleri olmadığı için, bugüne kadar çok rahat hareket ediyorlardı.
Ama, hem CHP’nin hem de HDP
(PKK)’nin alternatifleri ortaya çıkacak.
PKK (HDP) ile CHP’nin son
derece agresif hareketler içinde olması, bu korkudandır.
Memleket Hareketi (Muharrem
İnce), CHP’yi baraj altında bırakabilir.
Yeni bir parti (VAN
merkezli) de HDP (PKK)’yi baraj altında bırakabilir.
İki hareket de 2021
bitmeden meydanlara çıkacak.
Memleket Hareketi,
Atatürkçüleri CHP’den kurtaracak.
Anadolu Hareketi ise,
Kürtleri HDP (PKK)’den kurtaracak.
CHP için de HDP (PKK) için
de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
HDP (PKK); ya CHP ile
birleşip, CHP ile tek parti olup marjinalleşir ya da İşçi Partisi’ne katılarak
marjinalleşir.
***
Ekrem bey Anıtkabir’e elleri arkada giderek tekme
savurabilir mi?
Hatırlanacağı üzere; İBB
Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fatih Sultan Mehmed Han hazretlerinin annesinin
türbesini numaradan ziyaret etmişti. Bu ziyaret esnasında elleri arkadan bağlı,
laubali bir şekilde yürüyerek, bir de neye tekme savurduğu belli olmayan bir
hareketle büyük bir saygısızlık yapmıştı.
Ekrem bey ve taraftarları
bunun saygısızlık olmadığını iddia ediyorlar.
Biz de Ekrem beye; madem bu
bir saygısızlık değil diyorsunuz.
O halde, Anıtkabir’e bir ziyaret yapın ve aynen bu şekilde elleriniz arkada bağlı, laubali bir şekilde yürüyerek, mozoleye çelenk koyarken bir de tekme savurun bakalım, saygısızlık oluyor mu, olmuyor mu sizi ve taraftarlarınızı görelim.