Misak-ı Milli yolu kalkınma yolu projesi ile açılıyor
Türkiye son yıllarda dış politika alanında attığı adımlarla, küresel bir güç olduğunu bütün dünyaya gösterdi.
Türkiye, BOP ve Genişletilmiş BOP’a karşılık önemli adımlar atıyor.
*
Türkiye, önce BOP’un bir parçası olup, G-BOP’u önemli ölçüde engelledi.
Şimdi hamle sırası bizde.
Genişletilmiş Misak-ı Milli Stratejisi doğrultusunda, önce Misak-ı Milli yolunu açıyoruz.
Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri Ulaştırma Bakanları tarafından imzalanan “Kalkınma Yolu Projesi Mutabakat Zaptı” ile ‘Misak-ı Milli Yolu’ projesinin hayata geçmesi için önemli bir adım attık.
*
Çin ve Hindistan gibi Asya ülkelerinde üretilen ürünlerin, İslam ülkelerinden çıkartılan petrol, doğalgaz ve diğer madenlerin batı pazarlarına taşınması için belli başlı hatlar var.
1. Güney Koridoru/Hattı: Süveyş Kanalı’nı geçerek Akdeniz’den Batı ülkelerine ulaşıyor. İsrail-Filistin savaşı bu hattın verimli çalışmasının önündeki en büyük engellerden biri.
2. Pekin-Londra Koridoru/Hattı: Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. En önemli hatların başında geliyor.
3. Kuzey Koridoru/Hattı: Çin’den başlayarak Rusya toprakları üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor.
4. Orta Koridor/Hattı: Türkiye’nin de içinde olduğu ve Kafkasları geçip Hazar Denizi’ni aşarak, Asya ve Çin’e ulaşan Hazar Geçişli Doğu-Batı tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması projesinin en önemli bileşenlerinden birini oluşturan koridor. Çosk önemli avantajlara sahip bir koridor.
5. ABD’nin Baharat Yolu Koridoru/Hattı: ABD, 2023’te Yeni Delhi’de düzenlenen son G20 zirvesinde bu hattı gündeme getirdi. ABD, Güney Asya ile Avrupa’yı Basra (Arap) Körfezi ve Ortadoğu (İslam ülkeleri) üzerinden birbirine bağlayacak “Baharat Yolu” adı verilen bir koridoru hayata geçirmeye çalışıyor. ABD’nin projesinde Akdeniz’e çıkış noktası İsrail seçilmiş durumda. ABD (İsrail), Türkiye’yi bu hattın dışında bırakıyor.
6. Misak-ı Milli Koridoru/Hattı: Türkiye’nin Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte anlaşmasını imzaladığı Kalkınma Yolu Projesi (Genişletilmiş Misak-ı Milli), bu koridorlar arasında uygulanması en kolay ve en kazançlı hatlardan biri. Türkiye ve Irak için son derece stratejik bir proje.
Asya ülkelerinin üretim merkezlerinden çıkacak ürünlerin deniz yoluyla Basra Körfezi’ni geçerek, Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşmasını sağlayacak Misak-ı Milli Yolu hem zaman hem mesafe açısından diğer koridorlardan daha avantajlı görünüyor. Türkiye2nin stratejik konumunu daha da önemli hale getirecek stratejik bir roje.
Misak-ı Milli Yolu Projesi, Irak’ın Basra vilayetinde halen inşası devam eden Al-Fav Limanı’nın, yaklaşık bin 200 km uzunluğundaki çift yönlü otoban ve demiryolu ile Türkiye’ye bağlanacak.
Al-Fav limanının bir engel (ABD,PKK-DEAŞ, İsrail, …) çıkmazsa; 2028 yılında tamamlanması hedefleniyor. Maliyeti ise ortalama 17 Milyar dolar olarak öngörülüyor.
Proje aynı zamanda Süveyş Kanalı’nın yükünü de hafifletecek. Süveyş Kanalı’na rakip olarak görülmemelidir. Tam tersine, kanalın yükünü hafifletecek bir proje olarak tanıtılmalıdır. Bölgesel dengeleri de dünya dengelerini de Türkiye lehine değiştirecek bir projedir.
*
Güç dengeleri değişiyor.
Türkiye dünya güç dengelerini, özellikle son yıllarda önemli ölçüde değiştirdi.
Dünyanın merkezindeyiz ve küresel bir güç olma yolunda ilerliyoruz.
Nükleer Silahlara sahip olduğumuzda, dünyanın dokunulamaz ülkeleri arasına da gireceğiz.
Nükleer silahlara sahip olmadan, küresel rolümüzü kullanamayız.
Sıra dokunulamaz bir devlet olmanın adımlarını atmaya gelmiştir.
***
Erdoğan’ı sevmeyen kahrolsun
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok sayıda seveni var.
Hem Türkiye’de hem dünyada
Erdoğan’ın gerçek değerini ve sevgisini, Erdoğan’ın vefatından sonra daha iyi görebileceğiz.
Erdoğan hem Türkiye’de hem dünyada Atatürk’ten daha çok seviliyor ve Erdoğan’a Atatürk’ten daha çok değer veriliyor.
Bu durum Kemalistler arasında çok büyük bir kıskançlığa yol açıyor.
Nasıl olurda hem Türkiye’de hem dünyada; Erdoğan Atatürk’ten daha çok sevilir ve Atatürk’ten daha çok değer görür?
Atatürkçüler, Kemalistler bu gerçeği görerek hareket etmiyorlar.
Erdoğan sevgisi sınırları aşan bir sevgidir.
Bu kıskançlık, Kemalistler arasında bir paranoyaya yol açmış durumda.
Bu kıskançlıktan dolayı çok saçma hareketlerde bulunuyorlar.
*
Sözcü Gazetesi 23 Nisan günü, Cumhuriyetimizin kurucularından biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk için, ‘seni sevmeyen kahrolsun’ manşetiyle çıktı.
Elbette sevgide serbestlik vardır.
İsteyen istediğini sevebilir.
Ama bir insana tapılmaz.
Kimse kimseyi sevmek zorunda da değildir.
Kimse Atatürk’ü de Erdoğan’ı da başka birini de sevmek zorunda değildir.
Ama saygı başka bir şey.
Herkes herkese karşı saygılı olmak zorundadır.
Kimse kimseyi sevmemekle de kahrolmaz.
Atatürk de Erdoğan gibi memlekete önemli hizmetlerde bulundu.
Önemli olan büyük liderlerimizin değerini bilmek ve onlara nankörlük yapmamaktır.
Yaptıklarını inkar etmemektir.
Haklarını teslim etmektir.
Erdoğan’a da Atatürk’e de nankörlük yapmamaktır önemli olan.
*
Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1. Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve kahramanıdır.
Gazi Recep Tayyip Erdoğan 2. Kurtuluş Savaşımızın (15 Temmuz) Başkomutanı ve kahramanıdır.
*
Atatürk 1. Kurtuluş Savaşı Gazisidir.
Erdoğan 2. Kurtuluş Savaşı (15 Temmuz) Gazisidir.
*
2. Kurtuluş Savaşını küçümsemek ile 1. Kurtuluş Savaşını küçümsemek aynıdır.
*
Erdoğan’ı küçümsemek ile Atatürk’ü küçümsemek aynıdır.
*
Erdoğan’a saygısızlık yapmak ile Atatürk’e saygısızlık yapmak aynıdır.
*
Erdoğan’a BOP eş başkanı diyerek, Erdoğan’ı aşağılamak ile Atatürk’e İngiliz ajanı diyerek, Atatürk’ü aşağılamak aynıdır.
*
Erdoğan BOP oyununun içine girerek, G-BOP’u bozmuştur.
*
Atatürk de Halife Sultan Padişah Vahdettin de İngilizlere yakın görünerek, İngilizleri kullanmışlardır. Mustafa Kemal, Sultan Vahideddin’in talimatıyla, emriyle ve İngiltere vizesiyle 1919’da Samsun’a çıkmış ve Kurtuluş Savaşını kazanarak İngiltere’yi de Yunanistan’ı da ABD’yi de Fransa’yı da, … yedi düveli de sınırlarımızdan çıkarmış ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmaya öncülük etmiştir.
*
Tarihi hakikat budur.
Kemalistlerin bu aşırı davranışları, tarihi hakikatleri görmek istememeleri, Atatürk’e de zarar veriyor.
*
Erdoğan’ı sevmeyen de kahrolmasın, Atatürk’ü sevmeyen de kahrolmasın.
Ama Erdoğan’a da Atatürk’e de saygısızlık yapanlar elbette kınanmayı hakederler.
*
Allah Atatürk’e Rahmet etmesin
Atatürk ile ilgili aşırı riyakarlık gösterileri, zaman zaman çok saçma yerlere de gidiyor.
CHP’li Şaban Sevinç bunun son örneği oldu.
*
Gazeteci Sinan Burhan'ın, Mustafa Kemal Atatürk için "Rahmetli Atatürk" tabirini kullanması üzerine CHP'li Gazeteci Şaban Sevinç, "Atatürk'e rahmetli deme, Atatürk rahmetli değil. Atatürk daima yaşıyor." şeklinde saçma bir tepki gösterdi.
Atatürk’e resmen Tanrı muamelesi yaptı.
*
Atatürk sevilebilir, Atatürk’e saygı gösterilebilir ama, Atatürk bir İlah gibi görülerek, ona tapılamaz. Böyle insanlar cahiliye döneminde yaşıyor hala.
Şaban Sevinç gibi Kemalistler İslam öncesi cahiliye döneminde yaşıyorlar.
Bedenleri 21. Yüzyılın bedeni ama, beyinleri ve ruhları hala cahiliye döneminde yaşamaya devam ediyor.
*
Türkiye’nin en büyük tarikatı Kemalizm Tarikatı
Türkiye’nin en cahil, en yobaz, en gerici, en irtica, en mürteci müritleri de Kemalizm Tarikatı müritleridir.
Son olaylar bize bunu bir kez daha gösterdi.
*
Kemalistler ALLAH isminden de Atatürk’e Allah rahmet eylesin denmesinde de rahatsızlar.
Benim gibi biri, “Allah Atatürk’e Rahmet etmesin” derse, ortalığı ayağa kaldırırlar.
Kemalist biri “Allah Atatürk’e Rahmet etmesin” dediğinde ise sesleri çıkmıyor.
Bunu Halil Konakçı ya da Cübbeli Ahmet Hoca gibi birisi söyleseydi, onları linç edeceklerdi.
*
Tanrı nasıl hata yapar?
Tanrı hata yapmaz, yapamaz.
Atatürk için kafalarındaki şablon budur.
Atatürk’e insan muamelesi yapamıyorlar.
Biz Atatürk’e insan muamelesi yapıyoruz.
Bütün insanlar hata yapar.
Ben de hata yaparım Atatürk de hata yapar, Erdoğan da hata yapar.
Ben de yalan söyleyebilirim Atatürk de yalan söyleyebilir Erdoğan da yalan söyleyebilir.
Bütün insanlar hata yapabilir, yalan söyleyebilir.
Hata yapmayan tek varlık: Yüce ALLAH’tır.
*
Bütün Müslümanları kendimden başlayarak tekrar iman etmeye davete diyorum.
İmanımızı sürekli yenilemeliyiz.
*
Nisa Suresi 136. Ayet, “Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.”