Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2961.86
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Ocak 2022

Minyeli Abdullah ve Hekimoğlu İsmail'e dair

“Hürriyet haramlar için var. Bütün haramlar serbest, helâller prangalı!”

- Hekimoğlu İsmail

Yıl 1967… Babıali’de Sabah gazetesinde bir roman tefrika edildi. Minyeli Abdullah. Yazarının adı Hekimoğlu İsmail’di. Ancak kimse bu ismi tanımamaktaydı.

1965 yılında yazmaya başlanılan Minyeli Abdullah romanı ilk baskısının yapıldığı 1969 yılından bu güne kadar tam 95 baskı yaptı. Türk Edebiyatında en çok okunan romanlar arasına ismini yazdırdı. 1989 yılında filmi yapıldı ve gişe rekorları kırdı.

Roman, yazarının önüne geçmişti adeta. Oysa ne romanın adı Minyeli Abdullah’tı ne de yazarının adı Hekimoğlu İsmail… Yazar, romanın adını “Ankaralı Abdullah” olarak düşünmüşken devrin nazik şartları gereği “Minyeli Abdullah” olarak değiştirmişti.

Hekimoğlu bir söyleşide “Ankaralı Abdullah deseydim çıkar çıkmaz toplatılırdı. Ömer Okçu deseydim hapse atılırdım. Minyeli Abdullah diyerek kitabı kurtardım, Hekimoğlu İsmail diyerek de kendimi kurtardım.” diyecekti. Zira romanın yazarı olan Ömer Okçu o yıllarda muvazzaf bir astsubaydı. Dedesinden kinaye Hekimoğlu İsmail müstearını kullanmıştı. Bu tarihten sonra onun kalem dünyasında bilinen adı hep Hekimoğlu İsmail olarak devam etti. Yazdığı kitaplarında hep bu ismi kullandı.

1932’de Erzincan’da doğan Ömer Okçu, 1946’da ilkokulu, 1950’de ortaokulu bitirdi. O yıl astsubay okuluna girdi ve orduya katıldı. 1972 yılında ordudan emekliye ayrılır. 1982’de Timaş yayınlarını kurdu. Hekimoğlu İsmail, 1950’den itibaren çeşitli zamanlarda yazıları sebebiyle 11 kez mahkemeye verilmişti. 1992’de İHL mezunlarının askeri okullara alınmamasını eleştiren bir yazısından dolayı beş ay hüküm giymiş 72 gün hapis yatmıştı.

1994’de Harran üniversitesi tarafından Ömer Okçu’ya fahri doktor unvanı verildi. 3 Şubat 2002 tarihinde Eyüp Sultan Camiinde sabah namazını eda ederken beyin kanaması geçirdi ve kısmi felç geçirdi. Ömer Okçu, 15 Ocak günü 90 yaşında rahmeti rahmana kavuştu.

Onu hep Hekimoğlu İsmail olarak tanıdık, Hekimoğlu İsmail’i de Minyeli Abdullah ile demiştik. Yine bu roman ile devam edelim.

Hekimoğlu İsmail, yazın dünyamızda bir eksiklik olarak gördüğü bu romanı 1965 yılında yazmaya başlamıştı. Hatta zamanın şartları gereği romanın müsveddelerini Ümraniye çöplüğüne atılan arkası boş makbuz koçanlarını toplayıp yazmıştı. Romanı yazdığından eşinin bile haberi yoktu. 1967 yılında Babıali’de Sabah gazetesinde tefrika edilen roman çok ilgi görünce kitap olarak basılması istendi. Mustafa Polat bu kitabı basmak için 1968 yılında Mihrab isminde bir yayınevi kurdu ve Minyeli Abdullah’ı bastı. 1969’un ilk aylarında kitap piyasaya çıktı ve dört ay içinde elli bin sattı. Ancak kitabın herhangi bir takibe maruz kalmaması için en başına “Bu kitapta geçen olaylar İngiliz hâkimiyeti yıllarındaki Mısır’da geçmiştir.” ibaresi bulunmaktaydı. Hatta kitabın filme alındığında da bu cümle filmin başına konulmuştu. Bu not, 1986 yılına kadar kitabı korumaya yetecekti. 1986 yılında DGM, kitap ve kitabın basımını yapan TİMAŞ yayınlarına 163. Maddeden dava açtı.

Kitabın çok ilgi görmesi üzerine 1989 yılında filme alındı. Senaryosunu Bülent Oran’ın yazdığı, Yücel Çakmaklı’nın yönettiği ve başrollerini Perihan Savaş ve Behran Şimşek’in oynadığı film, gişe rekorları kırdı.

Romanı kısaca özetlersek; Minyeli Abdullah, Kral Faruk’un Mısır’da hüküm sürdüğü yıllarda inancından dolayı türlü eziyete maruz kalmış bir adamın hikâyesidir. İngilizlerin etkisi altında batılılaşma girdabına düşen Mısır’da İslami değerler ötelenmiştir. Dinini öğrenmek ve öğretmek isteyenler takibata uğramaktadırlar. İşte Abdullah da bu yüzden içeri atılır ve idama edilmek istenir. Ancak Kral Faruk’un devrilmesinden sonra serbest bırakılır. Minyeli Abdullah, sadece Mısır'da değil 20. asırda dünyanın her yerinde yaşayan mazlum Abdullahların hikâyesidir.

Ömer Okçu’ya veya bilinen ismiyle Hekimoğlu İsmail’e rahmet diliyoruz.