Minnet duymak ruh sağlığımız için de yararlı
Minnet veya şükran kelimesi TDK Sözlüğünde, ‘Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu’ olarak tarif edilmiş. Diğer sözlüklerde ek olarak, ‘Gördüğü bir iyiliğe teşekkür etme’, ‘Bir insanın aldığı yardımdan dolayı duyduğu memnuniyet duygusu’ şeklinde de açıklanmıştır.
Şimdi
sorabiliriz: Birine samimi olarak ‘size
şükran borçluyum’ veya ‘size müteşekkirim’ sözünü en son ne
zaman söyledik? Bugün? Belki hafta başında? Geçen ay? Belki de buna cevap
vermekte zorlanabiliriz. Çocukken halanıza veya dayınıza size gönderdikleri bayram
veya doğum günü hediyesi için anne-babanızın teşekkür mektupları yazdırdığını
hatırlayanlarımız vardır. Erişkinlikte insanlara formel teşekkür mektubu yazma
alışkanlığımız pek yoktur oysa.
Ancak giderek artan psikolojik
kanıtlar minnet duygusu taşıyan insanların daha başkalarını dikkate alan,
kararlı, enerjik, coşkulu, yardımsever, başka insanlarla ilgili, neşeli ve
iyimser olduklarını ortaya koymaktadır.
Buna ek
olarak, son araştırmalar minnet duygusunun psikologların sizin ‘dayanışma duygusu’ adını verdikleri
özelliğiniz ile ve yaşamın başa çıkılabilir, anlamlı ve anlaşılabilir olduğunu
kabul etmeniz ile güçlü bir ilişki içinde olduğunu göstermiştir. Minnet
duygusunun böyle kendini iyi hissetme hali üzerinde güçlü ve kalıcı bir
etkisinin olması deneyimlerinizi olumlu olarak yeniden çerçevelendirmiş
olmanızdan kaynaklanmaktadır.
Eğer bu
saydığımız güzellikler bilgisayar başına geçip iyiliklerini gördüğünüz veya
faydasını yaşadığınız kişi veya kurumlara teşekkür mektubu yazmanızı
sağlamadıysa şunu da ekleyelim:
Araştırmalar
ayrıca minnet duygusu olan kişilerin daha az endişeli, daha az depresif, daha
az kıskanç, yalnızlıktan daha uzak ve maddeciliğe daha az düşkün olduklarını da
göstermiştir.
Yaşam
memnuniyeti ile istikrarlı ve sağlıklı biçimde ilişkili beş karakter gücünden
birinin minnet duygusu olduğu gösterilmiştir (diğerleri lezzet, sevgi, umut ve
meraktır).
Şimdi konuyu
özetleyebiliriz:
*Minnet
(şükran) duygusu yaşamımızdan memnuniyet duymamızı sağlar. Minnet duygumuz ne
kadar fazla ise mutluluk hissimiz de o kadar fazladır veya tam tersidir
diyebiliriz.
*Şükran
duygusunu alışkanlık haline getirebiliriz, getirmeliyiz de. Bu konuda ne kadar
çok uygulama yaparsak, o kadar kolaylaşacaktır.
*Şükranlarımızı
başkalarına ileterek diğer insanların da kendilerini iyi hissetme halini
sağlayabileceğiz.
*Şükran
duygularımızı ifade etmek için hayatımızda çok büyük şeyler olmadığını
düşünebiliriz. Ancak pek çok küçük şeylerden dolayı da minnet ve şükran duygusu
içinde olabiliriz.
* Zaman
içinde böylelikle dikkatimiz hayatın olumlu yönlerine daha fazla dönecektir.
Böylece sebatlı oluruz.
*Şükran günlüğümüzü depresif, ruhen çökkün, morali bozuk veya mutsuz olduğumuz zamanlarda bir ilham ve moral kaynağı olarak kullanabiliriz.