Milyonlarca masumun katili Esad'la görüşmek
Türkiye için hatta tüm dünya ve İslam alemi için son derece önemli, hayati derecede ehemmiyetli cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine sadece 26 gün kaldı. Son zamanlarda muhalefet başta olmak üzere bazı çevreler, "Suriye'de barışı tesis etmek için Esad'la Türkiye olarak görüşmeliyiz" tezini sürekli dillendiriyorlar. Sanki Esad'la görüşülürse barış sağlanırmış izlenimi vermeye çalışıyorlar.
Bu kişileri anlamak mümkün değil. Esad'la görüşme konusunda karar vermek için onun nasıl bir zalim ve eli kanlı katil olduğunu tekrarlayalım:
Esad ülkesinde, üstelik kendi vatandaşı 1 milyon kişinin ölümüne sebep olmuş yüzyılın en katil kişisidir. Hiç acıması, merhameti olmayan zalimdir. Üstelik iddialara göre 21. Yüzyılda artık Stalin, Hitler gibi zalimlere pek rastlanmayacaktı. Ancak Esad yaptığı yıkımlarla bu iddiayı çürütmüş oldu.
Esad, 3 milyonu Türkiye'ye sığınmak üzere milyonlarca Suriye vatandaşının ülkelerinden ayrılmak, mülteci durumuna düşmek zorunda bırakmış zalim bir liderdir.
Yine milyonlarca Suriye vatandaşı kendi ülkelerinin içerinde yer değiştirmiş, göç etmiştir. İnsanlar topraklarından, evlerinden, eşyalarından, hayvanlarından, çevrelerinden, hatıralarından koparılmıştır.
Ülkesini açlığa, yoksulluğa, felakete uğratmış uğursuz biridir. Bebekler ve çocuklar yiyecek bulamamaktan, hastalar ilaçsızlıktan ve hekim olmadığından ölmektedir. Bunların yani 7 yıldır süren iç savaşın baş müsebbibi Esad'dır.
Esad, kendi vatandaşlarının üzerine kimyasal zehir atarak katleden, uluslararası anlaşmalara göre kesinlikle yasak olmasına rağmen kimyasal silahlar kullanarak insanlığa ve kendi milletine ihanet etmiş biridir. Üstelik bu saldırıları bir savaşta düşmanlarına karşı değil kendi insanlarının üzerinde yapmıştır.
Yine binlerce Suriye vatandaşına işkence eden, suçsuz yere hapislere kapatan biridir. Pazar yerlerine bombalar yağdıran teröristtir.
Son olarak Hatay Reyhanlı'ya terör saldırısı düzenleyerek 52 insanımızın hayatını kaybetmesine sebep olan DHKPC'li Mihraç Ural adlı teröristin arkasında Esad vardır. Üstelik bu teröristi Suriye'yi temsilen Rusya'nın Soçi şehrindeki toplantıya göndermiştir.
Hangi birini yazalım? Esad zalimdir, katildir, teröristtir, eli kanlı diktatördür. Türkiye Cumhuriyeti ise her zaman mazlumun ve haklının yanında yer almayı şiar edinmiş tutarlı, merhametli ve insaflı bir devlettir. Kendi insanına dahi zulmün her türlüsünü reva gören böyle biriyle Türkiye niçin görüşsün ki? Onun kanlı elini niçin sıkarak tertemiz eline kan bulaşmasına sebep olsun ki?
Sonra şu da var, ülkesinin içinde böyle acımasız olan Esad dış işlerinde tamamen Rusya'nın yönlendirmesine ve emrine girmiş durumdadır. Yani onunla iletişim kurmak yerine Rusya ile görüşmek gerekir ve yeterdir de.
Lütfen seçimlerde oyumuzu kullanırken sadece bu kriter bile yeterlidir: Kim ki bu Esad zalimiyle görüşeceğini söylüyorsa ondan kesinlikle uzak duralım.