Milli Takım’ın hocası olmak
Zaman zaman tartışılır. Kulüpler mi, yoksa ulusal takımlar mı önem kazanıyor? Bu soruya iki kelime ile cevap vermek zordur. Bu konudaki tartışmalar bitecek gibi gözükmüyor. Çünkü toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve diri tutan tartışmalar gerçekleşiyor. Esasında kulüpler ile ulusal takımlar arasında doğrudan ve dolaylı ilişkiler vardır. Bu ilişkilerin olumlu ve derin olması lazımdır. Çünkü takımların futbol düzeyi ülke sathına yayılırsa kalite ortaya çıkar. Bu niteliğin seviyesi inişli çıkışlı olabilir. Önemli olan oyun düzeyinin yüksek olmasıdır. Böyle durumlarda antrenörlerin kimliği önem kazanıyor. Yabancı ise öğretmen antrenör olması arzu edilir. Böyle bir çalıştırıcının yanına yeni antrenörler yerleşir, yetişip Türk futboluna katkıda bulunurlar. Derwall ve Piontek bu kategoride ele alınabilir. Bu hocaların katkıları inkar edilemez.
Şenol Güneş konusunu bu bağlamda ele almak lazımdır. Şenol Güneş’in Türk futboluna ve oyuncularına katkılarını kısa cümlelerle anlatmak mümkün değildir. Karadeniz’den İstanbul’a uzanan öykü başarılarla ve ibret verici olaylarla doludur. Şenol Güneş hocamız adını Türk Spor tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Türk Milleti de Şenol Güneş’in başarılarını görmüş ve kadirşinaslığını göstermiştir. Devletimiz de tabloyu tutumuyla taçlandırmıştır. Statlara ve kurumlara onun adının verilmesi, sokaklarda saygı ile adının anılması bunun göstergeleridir. Demek ki Türk Milleti vefalıdır, yapılanı unutmuyor. Şenol Güneş hoca, Lucescu eğer ayrılacaksa Milli Takım’a yakışır. Ancak Lucescu’nun geçmişinin başarılarla dolu olduğunu unutmayalım. Lucescu’dan sonra Şenol Güneş’ten yararlanmak akıllıca bir iştir. Böylece Türk futbolunda bir ekol ortaya çıkar, sistem oturur.
Gelecek planlarımız sistem üzerine kurulmalıdır. Doğaldır ki, Şenol Güneş Beşiktaş’ı belli bir çizgiye getirmiştir. Şampiyonlukları kulübe armağan etmiştir. Ayrıca yerli ve milli duruşu ile gelecek nesillere mükemmel bir örnek olmuştur. Şenol hocamız, ayrılacaksa Beşiktaş’tan örnek oluşturacak bir tarzda yolcu edilmesi arzu edilir. Tabii ki, milli takım ona emanet edilmelidir.
Not-1. Emekli olunca Haliç Üniversitesi’nde göreve başladık. Prof. Dr. Gündüz Gedikoğlu’nu saygı ile selamlıyoruz. Şanssızlık yaşayan üniversitemizi Rektör Prof. Dr. Abdurrahman Eren ve Genel Sekreterimiz İbrahim Yeter beyler takımı ile ayağa kaldırmışlardır. Kendilerini kutlamak şükran borcumuzdur. Üniversitemize her türlü desteği veren Prof. Dr. Yekta Saraç’a (YÖK Başkanı) ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’a teşekkürü borç biliriz.
2. Giresun-Erikliman-İnece-Gaziler Tepesi yolunda çalışmalar yapılıyor. Yavaş da mesafe alınıyor. Muhtarımız Reha Ümit Goluoğlu ilgililerle iyi ilişkiler kuruyor. Dertlerimizle ilgilenen avukat milletvekilimiz Sabri Öztürk’e şükran borcumuzu ifade edelim.
3. Giresun ve ilçelerinde Milat Gazetesi’nin okunması için hemşehrilerimizin desteğini bekliyoruz.
Sonuç: “Şenol Güneş’in Milli Takımı çalıştırma arzusunu takdirle karşılıyoruz.”