Milli Eğitim Bakanının sosyal medya hesabı neden yok?
Bakanlık görevine geldiği ilk günlerde sosyal medyayı kullanmayacağına dair karar alan Sayın Mahmut Özer, bu kararını, kendi adına açılan fake(sahte) hesaplardan ve bu fake hesapları gerçek hesap zannedip fenomen, tanınmış siyasetçiler, akademisyenler, önemli bürokratlar gibi isimlerin bu sahte hesapları takip etmesinden sonra mecbur kalıp Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal hesabından duyurmak durumunda kaldı. Sadece Bakanlığın kurumsal hesabının kullanılacağı ve sosyal medya hesabı olmadığı her ne kadar duyurulmaya çalışılsa da ne yazık ki çok etkili olmadı. Etkili olmadı ki, aradan geçen bunca zaman içerisinde hâla kurumsal hesaptan Bakan Bey’in sosyal medya hesabı olmadığına dair paylaşımlar yapılıyor.
Normal şartlarda bir Bakan, sosyal medya hesabı açtığında milyonlar
kişi tarafından paylaşılır yüzbinlerce kişi takibe alır iken, Milli Eğitim
Bakanının sosyal medya hesabı kullanmayacağına dair aldığı karar neden bu kadar
rağbet görmedi, trend topic(TT) olmadı? Normalde sosyal medya ağababaları,
fenomenleri tarafından elden ele dolaşması milyonlara duyurulması gerekmiyor
muydu? Bu sosyal medya fenomenleri Bakan Bey’i etiketleyip gözüne girmeye
çalışamayacakları ve/veya taleplerini/isteklerini dile getiremeyecekleri, ihale
koparamayacakları için olabilir mi, ne dersiniz?
Mahmut Özer açısından sosyal medya kullanmamanın avantajları
da dezavantajları da var elbette. Nihayetinde bunu kendisi tartıp biçmiş ve
kullanmayacağı yönünde karar kılmıştır. Hatta değil Bakan olur iken, Bakanlık
görevinden önce de, yani henüz Bakan Yardımcısı iken de, önceki bürokratik
görevlerinde de sosyal medyayı kullanmamaktan yana duruş sergilemiştir. Kimi
çevrelerce dijitalleşmenin ve teknolojinin bu denli yaygınlaştığı bir dönemde
Bakan Bey’in bu ilerlemeye dahil olmaması ‘ilkellik’ ya da antimodernlik olarak
yorumlansa da bu çevrelere Bakan Bey’in mühendislik mezunu olduğunu ve teknik
kökenli bir gelenekten geldiğini hatırlatmakla birlikte Sayın Özer’in henüz
Bakan Yardımcısı olduğu dönemde mesleki eğitimde teknolojik altyapıda ne kadar
yeniliklere imza attıklarını, yani teknoloji konusunda uzman olduğunu
hatırlatmakta fayda var! Sayın Özer tarafından sosyal medya kullanmanın belki
bir zaman kaybı olduğu, belki bilgi kirliliğinin varlığı ve buna erişmek
istememesi, belki de daha gerçekçi başka nedenlerden kaynaklandığının yani alınan
bu kararın bir duruş olduğu gibi farklı nedenler yatıyor olabilir.
Ayrıca, sosyal medya hesabı olması halinde atama bekleyen
öğretmenler başta olmak üzere, sözleşmeli öğretmenlerden tutun ücretli
öğretmenlere, yöneticilerden tutun velilere değin herkes kendi sorununu Bakan
Bey’i etiketleyerek yazacak. Z kuşağı dediğimiz öğrenciler dahi, Bakan Bey’i
etiketleyerek en ufak bir sorununu dile getirmeye çalışacak. Oysa ki bu haliyle
en doğru olanı gerçekleşecek; silsile halinde ast üst gözetilerek kurumlara
müracaat edilecek… Öğrenciler öğretmenlerine, öğretmenler idareye, idare daha
üst bir makama vs…
Şu eleştiri de yapılıyor; Bakan Bey sosyal medyada ortaya
çıkan gerçekçi ve eğitimle ilgili haberlere erişememiş olacak. Ya da diğer
başka gündem konularından habersiz kalmış olacak... Bakan Bey’in basın
danışmanları var; araştırıp, okuyup, öğrenip, süzgeçten geçirip Bakan Bey’e
ulaştırıyorlar; ki çok önemli bir olay sosyal medyada meydana gelmişse, zaten
haber sitelerinde manşetten veriliyordur. Dolayısıyla oradan bu haberi okumak
ve bilgi sahibi olmak da mümkün. Demem o ki sosyal medya hesabı olmadan da
sosyal medya içerisinde gelişen önemli olayları öğrenmek mümkün.
Tabii bu yazıda dile getirilenler de, kamuoyu tarafından
iddia edilip gündeme getirilenler de birer ihtimal. Elbette ki gerçek neden
Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer tarafından konuk olarak katıldığı ve
eğitim konularının konuşulduğu bir TV programında açıklanması ve kamuoyu ile
paylaşılması daha doğru olur. Aksi halde ezber bozan ve alışılmamış bu karar (Sosyal
medyayı kullanmama kararı) toplum tarafından uzun bir süre daha tartışılacak ve
merak konusu olmaya devam edecek.
Mahmut Özer’in entelektüel bilgi birikimine, akademik
derinliğine, bürokratik tutumuna, vizyonuna inanan ve güvenen biri olarak böyle
bir karar almasının nedenini doğrusu ben de merak etmiyor değilim.
Sayın Bakanım; bu kararınızın nedenini kamuoyu ile paylaşmanız mümkün mü acaba?