Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Eylül 2021

Milli Eğitim Bakanının sosyal medya hesabı neden yok?

Bakanlık görevine geldiği ilk günlerde sosyal medyayı kullanmayacağına dair karar alan Sayın Mahmut Özer, bu kararını, kendi adına açılan fake(sahte) hesaplardan ve bu fake hesapları gerçek hesap zannedip fenomen, tanınmış siyasetçiler, akademisyenler, önemli bürokratlar gibi isimlerin bu sahte hesapları takip etmesinden sonra mecbur kalıp Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal hesabından duyurmak durumunda kaldı. Sadece Bakanlığın kurumsal hesabının kullanılacağı ve sosyal medya hesabı olmadığı her ne kadar duyurulmaya çalışılsa da ne yazık ki çok etkili olmadı. Etkili olmadı ki, aradan geçen bunca zaman içerisinde hâla kurumsal hesaptan Bakan Bey’in sosyal medya hesabı olmadığına dair paylaşımlar yapılıyor.

Normal şartlarda bir Bakan, sosyal medya hesabı açtığında milyonlar kişi tarafından paylaşılır yüzbinlerce kişi takibe alır iken, Milli Eğitim Bakanının sosyal medya hesabı kullanmayacağına dair aldığı karar neden bu kadar rağbet görmedi, trend topic(TT) olmadı? Normalde sosyal medya ağababaları, fenomenleri tarafından elden ele dolaşması milyonlara duyurulması gerekmiyor muydu? Bu sosyal medya fenomenleri Bakan Bey’i etiketleyip gözüne girmeye çalışamayacakları ve/veya taleplerini/isteklerini dile getiremeyecekleri, ihale koparamayacakları için olabilir mi, ne dersiniz?

Mahmut Özer açısından sosyal medya kullanmamanın avantajları da dezavantajları da var elbette. Nihayetinde bunu kendisi tartıp biçmiş ve kullanmayacağı yönünde karar kılmıştır. Hatta değil Bakan olur iken, Bakanlık görevinden önce de, yani henüz Bakan Yardımcısı iken de, önceki bürokratik görevlerinde de sosyal medyayı kullanmamaktan yana duruş sergilemiştir. Kimi çevrelerce dijitalleşmenin ve teknolojinin bu denli yaygınlaştığı bir dönemde Bakan Bey’in bu ilerlemeye dahil olmaması ‘ilkellik’ ya da antimodernlik olarak yorumlansa da bu çevrelere Bakan Bey’in mühendislik mezunu olduğunu ve teknik kökenli bir gelenekten geldiğini hatırlatmakla birlikte Sayın Özer’in henüz Bakan Yardımcısı olduğu dönemde mesleki eğitimde teknolojik altyapıda ne kadar yeniliklere imza attıklarını, yani teknoloji konusunda uzman olduğunu hatırlatmakta fayda var! Sayın Özer tarafından sosyal medya kullanmanın belki bir zaman kaybı olduğu, belki bilgi kirliliğinin varlığı ve buna erişmek istememesi, belki de daha gerçekçi başka nedenlerden kaynaklandığının yani alınan bu kararın bir duruş olduğu gibi farklı nedenler yatıyor olabilir.

Ayrıca, sosyal medya hesabı olması halinde atama bekleyen öğretmenler başta olmak üzere, sözleşmeli öğretmenlerden tutun ücretli öğretmenlere, yöneticilerden tutun velilere değin herkes kendi sorununu Bakan Bey’i etiketleyerek yazacak. Z kuşağı dediğimiz öğrenciler dahi, Bakan Bey’i etiketleyerek en ufak bir sorununu dile getirmeye çalışacak. Oysa ki bu haliyle en doğru olanı gerçekleşecek; silsile halinde ast üst gözetilerek kurumlara müracaat edilecek… Öğrenciler öğretmenlerine, öğretmenler idareye, idare daha üst bir makama vs…

Şu eleştiri de yapılıyor; Bakan Bey sosyal medyada ortaya çıkan gerçekçi ve eğitimle ilgili haberlere erişememiş olacak. Ya da diğer başka gündem konularından habersiz kalmış olacak... Bakan Bey’in basın danışmanları var; araştırıp, okuyup, öğrenip, süzgeçten geçirip Bakan Bey’e ulaştırıyorlar; ki çok önemli bir olay sosyal medyada meydana gelmişse, zaten haber sitelerinde manşetten veriliyordur. Dolayısıyla oradan bu haberi okumak ve bilgi sahibi olmak da mümkün. Demem o ki sosyal medya hesabı olmadan da sosyal medya içerisinde gelişen önemli olayları öğrenmek mümkün.

Tabii bu yazıda dile getirilenler de, kamuoyu tarafından iddia edilip gündeme getirilenler de birer ihtimal. Elbette ki gerçek neden Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer tarafından konuk olarak katıldığı ve eğitim konularının konuşulduğu bir TV programında açıklanması ve kamuoyu ile paylaşılması daha doğru olur. Aksi halde ezber bozan ve alışılmamış bu karar (Sosyal medyayı kullanmama kararı) toplum tarafından uzun bir süre daha tartışılacak ve merak konusu olmaya devam edecek.

Mahmut Özer’in entelektüel bilgi birikimine, akademik derinliğine, bürokratik tutumuna, vizyonuna inanan ve güvenen biri olarak böyle bir karar almasının nedenini doğrusu ben de merak etmiyor değilim.

Sayın Bakanım; bu kararınızın nedenini kamuoyu ile paylaşmanız mümkün mü acaba?