Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
36.04
Gram Altın
2989.50
BIST 100
9504.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Mart 2014

Milletin tokadı!

Türkiye Cumhuriyeti, çok partili hayata geçtiğinden bu yana en gerilimli seçim sürecini geride bıraktı.

Dinlemelerin, kasetlerin, tapelerin, sövgülerin, hakaretlerin, aşağılamaların, casusluğun, ajanlığın, belden aşağı kampanyaların gırla gittiği bir süreç yaşadık.

Yani bu seçim, muhtarımızı veya başkanımızı seçme işini çoktan aştı.

Millet 30 Mart'ın, sadece Türkiye'nin veya son 12 yılın sağlamasının yapıldığı bir seçim olmayı aştığını bilerek gitti sandığa.

Bu seçim sadece ülkemizin değil, Doğu'nun, Asya'nın, Afrika'nın, Gazze'nin, Halep'in, Erbil'in ve tüm mazlum coğrafyaların da kaderini ilgilendiren dünyanın seçimi haline geldi.

***

Dünyanın diyorum çünkü iki olay nedeniyle dünya sisteminin etkin ülkelerinin radarları son iki yıldır tamamen Türkiye'ye çevrili.

Dünyanın ağa babalarının radarlarını Türkiye'ye çevirmesinde etkili olan birinci gelişme, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunu sıfırlayarak ekonomik sömürüden kurtulması. İkincisi ise Türkiye'nin Kürt sorununda Çözüm sürecini başlatarak kendi iradesiyle kaderini belirlemek istemesiydi.

Tüm enerjisini kendi Kürdüne ve kendi başörtülüsüne-dindarına yönelten devlet artık, kendi halkıyla barışmaya karar verdi. Kürdü inkar etmeyi veya dindarı ötekileştirmeyi bırakarak enerjisini kalkınmaya, gelişmeye, demokratikleşmeye veren devletin bu bağımsızlık ilanı, tabi ki dünyanın ağa babalarını rahatsız etti.

***

Daha önce "Hangi parti ülkeden IMF'yi kovarsa 50 yıl bu ülkede iktidarda kalır" diyorlardı.

Yine daha önce "Kürt sorunun çözen, kanı durduran parti 50 sene iktidardan gitmez" diyorlardı.

İşte bunları söyleyen sağ ve sol liberallerin, ulusalcı Kemalistlerin, marjinal Marksistlerin ve din sosuna bandırılmış karanlık örgütlerin hepsi, maalesef bu iki konuda önemli adımlar atıldığı andan beri AK Parti Hükümeti'ne ve Başbakan Erdoğan'a hakaret edip, onu indirmenin tek varoluşsal meselelileri olduğunu haykırıyorlar.

Milleti tanımayan, halkı okumaktan aciz sağcı, solcu, ulusalcı, antikapitalist geçinen zevat, haftalardır "AK Parti yüzde 30'un altında" diyerek kendini kandırmaya devam etti.

***

IMF borcunun ve akan kanın sona ermesi üzerine Türkiye'de iktidar devirmece oyunu sahnelenmeye başlandı. IMF borcunu sıfırladığımız günden bu yana Gezi olayları, 17 Aralık ve 27 Mart darbe girişimleri yaşadık.

Her türlü çirkefin ortaya serildiği bu karanlık günlerin ardından dün milletimiz bir kez daha mührü eline alıp ülkenin kaderine el koydu.

***

24 saat dinledikleri, her türlü mahremini dünyaya afişe ettikleri, çoluğunu çocuğuna bile küfrettikleri "Diktatör Erdoğan"ın ise, 'kısa boylu', 'bidon kafalı', 'göbeğini kaşıyan" milletinden başka gidecek kapısı yoktu.

Erdoğan alayına 'Van Münit' çektiği Davos'tan dönüşünde onu havaalanında bağrına basarak "Dik dur eğilme, bu millet seninle" diyenler, Gezi kalkışmasında da 17 Aralık darbe girişiminde de alanlara çıkarak aynı sloganla Başbakan Erdoğan'ı bağrına bastı.

***

Bosna'nın, Gazze'nin, Şam'ın, Moğadişu'nun, Süleymaniye'nin beklediği seçim sonuçları açıklandı.

Sandıklar açıldı Türkiye'nin geleceği hakkındaki son sözü millet söyledi.

Yukarıda saydığım şehirler başta olmak üzere tüm şehirlerden gelen oylar AK Parti'nin ve Başbakan Erdoğan'ın bir kez daha milletten güvenoyu aldığını gösterdi.

AK Parti 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde kazandığı yüzde 45 civarındaki oy oranıyla 2009 yerel seçimlerinden çok üstte, genel seçim oranına yakın bir oy aldı.

Bu oran ise Pensilvanya'dan yerli işbirlikçilerine kadar meşru zemin dışında mücadeleyi seçen herkese milletin aşk ettiği önemli bir tokattır!