Milleti hafife almayın
Evet, milleti hafife almayın. Milletle dalga geçilmez. Oyun oynanmaz. Milleti çantada keklik görenler de, milleti dikkate almayanlarda yanılır.
Toplumu yönlendirmeye, toplumu şekillendirmeye yönelik hareketlere toplum mühendisliği denir. Çünkü toplumun hassasiyetleri ile oynarsanız, nasıl tepki vereceğini bilirsiniz. Genel olarak toplumu yönlendirmek isteyenler, çıkarlarına alet etmek isteyenler mühendisliği üzerinden bunu yapmaya çalışırlar. Toplum mühendisliğinde başarıya ulaşmada argümanlar bellidir. Dini hassasiyetleri, milli hassasiyetleri, ırkı hassasiyetleri, sosyal, kültürel, ekonomik, ideolojik hassasiyetleri kullanırsınız. Bunlarla birlikte günlük yaşamı hızlı bir şekilde etkileyecek unsurları kullanırsınız. Toplum mühendisliğinde her yol mubah sayılır. Bütün iletişim kanalları fütursuca kullanılabilir. Tam terside geçerlidir.
Tüm bunlar Türkiye’de uzun süredir kullanılıyor. 31 Mart seçimleri öncesi de yeterince kullanıldı. Bundan sonrada kullanılmaya devam edecek. Toplum mühendisliği yöntemi ağırlıklı olarak dış etkenler ve iç etkenler karşımı ile karşımıza çıkar. Toplum mühendisliği yöntemi sadece siyaset alanında algı oluşturmaya yönelik değildir. Her alanda karşımıza çıkar. Bu bize de özgü değildir. En gelişmiş ülkelerden en geri kalmış toplumlara kadar her yerde kullanılan bir yöntemdir. Tek farkla gelişmiş ülkeler sadece kendi toplumlarını değil, yönettikleri diğer ülkelerin toplumlarını da bu yöntemle idare ederler.
Tüm bunları neden anlatıyorum? Şu bilinsin ki 31 Mart seçim sonuçları gösterdi ki Türkiye’de toplum mühendisleri işsiz kaldı. Tam tersi millet toplum mühendislerine ayar çekti. Bugün Türkiye’de toplumsal düşünce, toplumsal fikir, toplumsal inanç, toplumsal katmanların bütün renkleri siyaset arenasında yerini almıştır. Ortaya çıkan sonuç milletin kendini temsil noktasında tescillemiştir. Millet arifliğini konuşturmuş, kendine dayatılanları elinin tersiyle itmiştir.
Aslında 31 Mart seçim sonuçları hiçbir siyasi yapıya mutlak hâkimiyeti teslim etmemiş, toplum mühendislerine itibar etmemiştir. Asıl mühendisliği millet yapmış, siyasi yapıların hizmetlerini yaparken keyfi yönetimlerin önünü kapatmıştır. Yetkilerin kötüye kullanılmasını önleyici mekanizmayı millet kendisi kurmuştur. Bundan böyle rantın en fazla döndüğü Büyükşehir yönetimlerinde olupbittilere dayanan kararlar zor görünecektir. Artık Başkanları denetleyecek Belediye Meclisleri aritmetiğini toplum kendi elleri ile oluşturmuştur.
Şunu açık söylemekte yarar vardır. Dünyadaki bütün toplum mühendislerini çağırıp bugün ortaya çıkan sonucu tutturmaları istenseydi yanından bile geçemezlerdi. Fakat bu millet sevdiklerine kuvvetli bir şefkat tokadı, sevmediklerine ağır bir sille vurup kenara itti. Bir taraftan bütün dünyanın Türkiye’de beklediği siyasi kaos beklentisini boşa çıkardı.
Millet toplum mühendislerine prim vermediği gibi, toplum mühendisliği peşinde koşan şer odaklarını da tarihe gömdü.
Şimdi bu noktadan sonra herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi ve sonuçlardan ders çıkarması kaçınılmazıdır. Milleti hafife alma dönemi kapanmıştır. Bu millet samimiyet istemektedir. Bu millet ciddiyet istemektedir. Bu millet kendinden olanı istemektedir. Dayatmalardan nefret etmektedir. Kalın sağlıcakla…