Millet nasıl bir mesaj verdi?
Ana akım medyanın, anket şirketlerinin, ilerici, çağdaş pek demokrat(!) aydın zümrenin, hali vakti yerinde kalburüstü sanatçı tayfanın, yazarı, çizeri, entelektüel(!) geçinenin, koyu fanatik partililerin kısacası hemen hepsinin tüm tezleri ve tahminleri çöktü.
Hala bunlara seçim sonuçlarını analiz ettiriyorlar. Ben ise
doğrudan Ali Amca’yı aradım. Önce köydeki durumu sordum.
Türkiye geneli yaklaşık bir oran çıktığını söyledi. Peki,
mesaj nedir diye sordum, cevapladı.
“Millet her iki
partiye de şu mesajı verdi. CHP’ye terörle arana mesafe koy, AK Parti’yi de
halkla arana mesafe koyma” dedi.
Bu tespite ben de bir katkıda bulunayım.
Düşünün bu ülke, daha
üç ay önce tarihinin en büyük depremini yaşadı. Diğer taraftan insanlar kira,
akaryakıt ve gıda fiyatlarındaki artışlarla mücadele ediyor. Bu rağmen seçmen, bu
sorunu çözerse yine Erdoğan çözer dedi.
Bu önemli, ancak 2018
seçimlerine göre oyunu yüzde 7 oranında azaltarak ve seçimi ikinci tura bırakarak
AK Parti’ye de Erdoğan’a da önemli bir mesaj vermiş oldular.
Bu mesajlardan birini Ali Amca zaten ifade etti. AK Parti
teşkilatları her geçen gün halkla arasına mesafe koymaya başladı, özellikle de
büyükşehirlerde. Zira AK Parti 16
büyükşehirde oyunu CHP’ye kaptırdı. Buna İstanbul da dahil.
Kaç yıl aradan sonra CHP, Rize’de vekil çıkardı mesela. Doğu
ve Güneydoğu illerinde de Millet İttifakı’nın üstünlüğü göze çarpıyor. AK Parti bu tabloyu önüne koyup ciddi
anlamda değerlendirmelidir.
Bu seçimin zorlu geçeceğini aylar önce ifade etmiştim.
Özellikle İstanbul mitinginden sonra “bu iş bitti” gözüyle bakan dostlarımızı
rehavete kapılmamaları konusunda uyarmış ve ardında da bilhassa Erdoğan’ın
meydanlarda daha kucaklayıcı bir dil kullanması gerektiğini ifade etmiştim.
Sonuç, elbette linç yememle sonuçlandı. Çünkü epeydir söylemeye çalıştığım gibi AK Partililerin büyük bir kısmı
maalesef yapıcı eleştiriye hala kapalı ve ısrarla hamaset dilini kullanmayı
tercih ediyor.
2. Turda ne olur?
Şimdi de ikinci turun
zorlu geçeceğini ifade ediyorum. Çünkü ikinci turda oylar sıfırlanacak ve
en çok oy alan aday seçimi kazanacak. Sinan Oğan’ın seçmen sosyolojisi üzerinde
birçok analiz yapılıyor.
Bu oyların büyük bir çoğunluğu tepki oylarından oluşuyor
bunların bir kısmı da Muharrem İnce’ye kurulan kumpasa yönelik gösterilen tepki
oyları ve çoğunlukla gençlerden oluşuyor.
Oğan’ın terör
örgütlerine yönelik hassasiyeti ortada ve anlaşılan milliyetçi oylarla bir
denge unsuru olmak istiyor. Zira bu seçimin önemli sonuçlarından biri de
seküler milliyetçi oyların artmasıdır.
Sinan Oğan bu dengeyi hangi ittifak üzerinden kurmak
isteyeceğini yarın bugün resmi anlamda duyurur. Bana Millet İttifakı gibi
geliyor.
Diğer taraftan yaklaşık
9 milyon seçmen sandığa gitmedi ve tercihlerini bilmiyoruz ayrıca 1.5 milyon
geçersiz oy kullanılmış. Kısacası ikinci turun zorlu geçeceğini söylemeye
çalışıyorum.
Demem o ki “0.5 oy bize yeter” diyerek kimse rehavete
kapılmamalıdır. Hala bıçak sırtı bir seçim bizi bekliyor.
Kılıçdaroğlu’nun tüm uyarlarına
rağmen CHP, suçu yine millete atmayı tercih etti. Sözcü Gazetesi’nin “Demek ki Millet TOGG’muş!” manşeti ve
sosyal medyada depremzedelere yönelik yapılan hakaretlerden anlıyoruz ki CHP’de
bir milim ilerleme yok.
CHP’nin ve aydınlarının temel
sorunu; bu ülkenin değerlerini ve bu değerler üzerine inşa edilmiş toplumsal
yapıyı bir türlü anlayamamasıdır.
Hala statükocu, ülkenin tarihine, kültürüne yabancı, küçük elit bir
zümrenin menfaatlerini gözeten, Amerikancılığı üstün bir paye olarak gören,
insanların giyim tarzını, inancını, yaşam tarzını hor gören, Anadolu insanını
cahil, kaba ve yobaz olarak yaftalayan bir anlayışa sahiptir.
O yüzdendir ki oldum olası
milleti hafife almış ve her durumda aşağılamayı, hakaret etmeyi bir marifet
saymıştır.
Toplumun CHP’ye olan güvensizliğinin
temel nedeni budur. Bu bakımdan CHP önce kendi içinde bir değişime,
değişikliğine gitmelidir.