Millet Kendi Manifestosunu Yazacaktır

İçeriği itibarıyla otoriter, vesayetçi ve ayrımcı anlayışı yansıtan anayasa miadını doldurdu. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayarak vesayetçi kurumları kutsayan anayasanın sonu geldi. Yürürlüğe girdiği günden itibaren sürekli tartışılan bir metin olan darbe anayasasından kurtulma vakti geldi. Vesayet sisteminin temel direklerini oluşturan anayasa ve diğer antidemokratik yapıların tamamının değiştirilebilmesi ve milletin gerçekten egemen olduğu bir sistemin kurulması için tamamıyla yeni baştan bir anayasa hazırlanması için şimdi sorumluluk alma vaktidir.

Otoriter ve antidemokratik anayasadan bu ülkeyi bizzat sorumluluk alan milletin kendisi kurtaracaktır. Çünkü; sivil ve özgürlükçü yeni anayasa, Türkiye'nin öncelikli ihtiyacıdır.

Millet, bu ihtiyacın farkında; bireyi risk, özgürlükleri tehlike gören ve vesayeti kurumsallaştıran anlayışı, iradesine sahip çıkarak alt edecektir.

Millet kendisinin, temsilcilerinin değil, cuntacıların ve atadıklarının eseri olananayasayı çöpe atacaktır.

Ve millet, kendi manifestosunu yazacaktır.

Millet bildirgesi anlamı taşıyacak yeni anayasa, ülkenin önünü açacaktır. Vesayet mimarlarının önünü milletin bizzat kendisi tıkayacaktır.

Olay açık; sivil siyasete kapalı anayasacılık mekanizması, milleti devre dışı bırakmıştır. Millet sivil anayasa ile özgürleşecektir. İnsanı ve özgürlükleri esasa alan yeni anayasa, sistemi normalleştirecek, milleti prangalarından kurtaracaktır. Ve tabi ki Türkiye modeliBaşkanlık Sistemi, vesayetçi düzeni tümüyle tasfiye edecek, toplumsal değerleri öne çıkaracaktır. Başkanlık sistemi, sorunları çözecek demokratik, sivil ve ortak aklınegemen olmasına zemin hazırlayacaktır.

Karşı koyuş bundandır.

Bölgemizde lider, dünyada öncü bir ülke olmak için Yeni Anayasa'yı yapmak isteyenlerin önüne engel çıkartılmasının amacı; vesayetin yeniden tesisini sağlamaktır.

Gezi'nin, 6-8 Ekim'in, 17-25 Aralık'ın mimarlarının ve işbirlikçilerinin Başkanlık Sistemi gündeme geldiğinde vaveyla koparmaları, statükolarının sona erişindendir.

İnsanı ve özgürlükleri esas alan, devleti ve kurumlarını insana hizmetin aracı olarak gören bir anlayışa sahip yeni bir anayasa ve normalleşen sistem tüm kirli planlarını boşa çıkartacağından dolayı karşı çıkıyorlar.

Varsın çıksınlar.

Hiç şüphe yoktur ki;

Özgürlükçü ve insan odaklı yeni anayasa ile seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, demokratik denge ve kontrolmekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, ademi- merkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği, karar alma süreçlerinin hızlandığı, her türlü vesayetin engellendiği yeni bir siyasal sistem kaçınılmazdır ve millet gereğini yapacaktır.

Millet, değerlerini önceleyen Yeni Anayasa için sorumluluk alacak, genlerimize vekültürümüze uygun olan Başkanlık modelini desteklemekle kalmayacak, benimseyecektir.

Kimse merak etmesin;

Yeni Anayasa, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak. Bireyleri devlete ve diğer bireylere karşı koruyacak hukuki bir kalkan işlevi görecek. Yaşama hakkından düşünce özgürlüğüne, mülkiyet hakkında çalışma özgürlüğüne, insan onuruna yaraşır bir yaşamı teminat altına alacak.

İstikrarlı ve güçlü bir yönetim, doğrudan temsil mekanizması, hızlı karar alma, etkili icraat ve parlamentoda verimliliğin artması için vakit Başkanlık Sistemi.

Siyaset dışı güçlerin meclis'i kullanarak, milletin iradesini yansıtan hükümetlere operasyon yapmasını engellemek ve kayıt dışı siyaset arayışlarına topyekun son vermek için vakit, Başkanlık Sistemi...