Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı…
Bugünkü yazımıza soru sorarak başlamak istiyorum: Bir CHP iktidarında neler olabilir ve bu iktidarın başkanı kim olabilir?
Öncelikle
‘CHP iktidarında neler olabilir’ tahmin etmek çokta zor değil. Çünkü geçmişte
olanlardan ve yaşananlardan gelecekteki olabilecekler kestirebiliyor. CHP ne
kadarda biz değiştik dese de yaptıklarıyla değişmediği görülüyor.
İşte
gerçekler…
PKK, onlarca
yıldır Türkiye’ye her türlü fenalığı ve kötülüğü yapıyor. İnsanlarımızı,
askerimizi ve polisimizi öldürüyor. Meclis’teki siyasi uzantısı HDP de terörün
değirmenine su taşıyor. Gel gör ki HDP, CHP’den destek görüyor. Geçmişten
olduğu gibi millet bütün bunları hafızada taşıyor, unutmuyor. Milletimiz
pirincin içindeki siyah taşların görünmesi gibi her şeyi görüyor. Kimin samimi,
kimin değil biliyor. Kimin kendisiyle aynı duyguları paylaştığını biliyor.
Sayın
Kılıçdaroğlu, CHP’nin geçmiş günahları ve şimdiki politikaları nedeni ile
iktidar olamayacağının farkındadır. Bu nedenlerle milletten, dindar kesimlerden
helallik almak istemektedir. Bunu başarabilirse adaylık ihtimali söz konusu
olabilir. Diğer yandan HDP, İyi Parti ve AK Parti’den kopanları çantada keklik
görüyor ancak seçime kadar daha köprünün altından çok suyun geçeceğini
söyleyebiliriz.
Kılıçdaroğlu’nun
adaylık korkuları var.
Bir
kere aday olup kaybederse CHP Genel Başkanlığına dönemeyeceğini biliyor. Bence
de bu korkusunda haklıdır. Bir başka neden ise yüzünde “rabbi yessir
görülen’ ve Akşener tarafından Fatih Sultan Mehmet’e benzetilen İmamoğlu
faktörüdür. İmamoğlu, Akşener’in kendisine oynadığını biliyor ve bu nedenle
gizliden gizliye adaylık ısrarını sürdürüyor.
Millet
İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının “ulusal ve uluslararası karar vericilerin
işaret edeceği bir adayın” olacağı tespitlerini de göz ardı etmeyelim. CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı bunu itiraf
etmişti.
Kılıçdaroğlu’nun
şansı şu, Millet İttifakı içindeki gücünün farkındadır. Millet İttifakı içinde
yapıştırıcı rolü var. HDP’ye can suyu oluyor. Herkese gülücük dağıtıyor. Bu
yüzden de ittifaktan her istediğini alıyor.
Ayrıca
Kılıçdaroğlu, Kovid salgınının dünya ekonomileri üzerindeki yıkıcı etkisini
biliyor. Bundan Türkiye ekonomisi de olumsuz etkilendi. Kılıçdaroğlu bunu son
fırsatı olarak değerlendiriyor. Çünkü bu şartların bir daha zor geleceğinin farkındadır.
Gelin
bir CHP iktidarında neler olabilir bir bakalım.
AK Parti
döneminde ülkemizin kaderini değiştiren büyük gelişmenin ve yatırımların dibine
kibrit suyu dökülür. İHA ve SİHA’lar toprağa gömülür. Savaş gücümüze güç katan
yerli füzeler, tank ve zırhlı araçlar çürümeye terk edilir. Tank Palet fabrikasının
kapısına kilit vurulur. IMF’ye yeniden muhtaç oluruz. Yeniden hastane
kuyrukları başlar, vs. vesaire… Ancak gün gelecek takke düşüp kel görünecek
ancak çoktan iş işten geçmiş olacaktır.
Ya şu
söyleme ne demeli?
Kılıçdaroğlu,
“Türkiye’nin sorunları altı ayda çözerim” diyor ya ben bundan şunları
anlıyorum:
-Kılıçdaroğlu
bile altı ayda çözebileceğine inandığına göre Türkiye’nin sorunları yok denecek
kadar az ve küçüktür.
“Bekâra
karı boşamak kolaydır” derler ya, o da bunu yapıyor. Bol kepçeden atıyor. İş
bilmeyen için zor yoktur, onun için her şey kolaydır. Ancak SSK’yı yönetemeyen
birinin soy atlar gibi şahlanan bir ülkeyi yönetebileceğini sanıyorsanız
yanılıyorsunuz. Türkiye eski Türkiye değildir. Eski tarz siyaset anlayışı rağbet
görmüyor. Gün geldi öğretmenleri, gün geldi köylüleri ve muhtarları tehdit
ettiğini hatırlayın.
Tehdit
korkulardan kaynaklanıyor. Korku bilinci ve yürekli olmayı kilitler. Lider
özelliği zayıfların korkuları da büyüktür ve sorumluluk almaktan uzak dururlar.
İnsanların çoğu da liderlik yüreği taşımadığı için korkarlar.
Korkular
atılmadan hiçbir şey başarılamaz…