Millet ittifakında aday krizi
Olayı daha gerilere götürmemiz mümkün olsa da Ekrem İmamoğlu’nun bazı şehirlerde halkla buluşma gezileri düzenlemesi ile birlikte hadise gün yüzüne çıktı: meğer Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun böyle (başına buyruk) şehir ziyaretleri düzenlemesini doğru bulmamış.
Parti disiplini açısından bakıldığında
genel merkez ile yapılacak istişareler sonunda “uygun görülmesi halinde”
bu tür geziler yapılabilir lakin genel merkezin uygun görmemesi halinde
İmamoğlu’nun ayrı bir cumhuriyet gibi davranması krize sebep olur.
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları olan Ekrem
İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylıklarına hoş bakmadığı
biliniyor. Kılıçdaroğlu bunu tavırlarıyla açıkça gösteriyor ama Sayın Genel
Başkanın sözleriyle açık ve seçik olarak böyle söylediğini iddia edemeyiz. Bu
yüzden partide “Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?” sorusu ittifakın
sorunu haline geldi.
İttifakın resmi ortağı Meral
Akşener “Başbakan adayı” olduğunu ilan edince aslında, köşede fırsat
bekliyorum, demek istemişti. Adaylık için resmi süreç başlayınca eminim Sayın
Akşener’in de adı ön plana çıkacaktır.
Kılıçdaroğlu mu?
Kılıçdaroğlu’nun aday olmaya
niyeti yoktu. Lakin son zamanlarda Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ya ikna
edilmiş ya da kendisinden ikna edilmiş görüntüsünü vermesi istenmiş, o da aday
olacakmış gibi duruş sergiliyor.
Önceki hafta Mersin mitingi ve
Pazartesi günü TBMM’de bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmadan aday olacak gibi
bir görüntü verdi. Bol vaatlerden de bu net olarak görülüyordu. Ancak;
Kılıçdaroğlu’nun aday olması
halinde Genel Başkanlığı elinden çıkacak.
Kılıçdaroğlu kazanmaz ise bu kez
siyasi hayatı daha da riskli hale gelecek.
Mansur Yavaş ile İmamoğlu hazırda
bekliyor ve popülariteleri genel başkanlarından daha fazla. Anketlerde de
Kılıçdaroğlu’na fark atıyorlar. Anlayacağınız Sayın Yavaş da İmamoğlu da
Cumhurbaşkanlığına adaylık için hazır bekliyorlar.
Haksız da sayılmazlar;
İki isim de Ak Parti’nin çok
başarılı olduğu Türkiye’nin başkenti ile ülkenin en büyük şehrinde seçim kazanmışlar.
Bu popülarite ve destek varken Cumhurbaşkanlığı adaylığı şansını tepmek
istemezler.
İki Büyükşehir Belediye
Başkanı’nı ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı durdurabilir. Tabi ki parti
içinde sıkıntılara yol açabilir lakin CHP seçmeni nezdinde genel başkan varken
belediye başkanlarının adaylığı söz konusu edilmez.
Dolayısıyla;
Kılıçdaroğlu’nun aday olması
halinde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi iki önemli figürü durdurmaya,
hattın ötesinde tutmaya çalışması mümkün olabilir. Ayrıca Kılıçdaroğlu,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı rakip olması halinde seçimi kazanamayacağını biliyor
ve bu yüzden başka bir adayın önünü açmak için İmamoğlu-Yavaş ikilisinin önünü
kapatmak için çalışıyor.
Bir diğer husus ya da şık da;
Kemal Kılıçdaroğlu kendisini aday olacakmış gibi göstererek Meral Akşener’i
olası adaylık isteğinin dışında tutarak; mesela geçen dönem olduğu gibi
Abdullah Gül’ü aday göstermeye niyetli ise dönüp bu isimlere, “Bakın ben de
kazanmak uğruna feragat ediyorum. Dolayısıyla adağımız Sayın Gül’dür”
diyerek yine parti ve halk nezdinde Akşener ve güçlü bu iki adayını susturmuş olacak.
Bu şıklar masada dursun.
Bana öyle geliyor ki “ajans”
Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday olmaya ikna etti. Bütçe görüşmeleri üzerine yaptığı
konuşmada “Çifti ve esnafın bankalara olan faiz borçlarını ilk hafta sileceğim”
va’di önemliydi. Dar gelirliler hakkında söyledikleri de bu minvalde
değerlendirilmeli.
CHP ve dolayısıyla Millet
İttifakı Cumhurbaşkanı adaylığı için malum aday adayları ile daha çok
uğraşacak. İmamoğlu da Mansur Yavaş da hatta Meral Akşener de böyle bir fırsatı
bir daha zor yakalarlar. Ekonomik göstergeler, FETÖ’den dolayı oluşan
mağduriyetler Ak Parti’nin güç kaybına yol açmış. Allah muhafaza yeni ekonomik
politikamız tutmaz ise bu seçimler bundan önceki seçimlere benzemeyecek.
Kılıçdaroğlu’nun da Millet
İttifakını diğer adaylarının da iştahını kabartan ekonomide yaşanan
olumsuzluklar. Millette kavga ekmek kavgası iken Millet İttifakında kavga post
kavgasına dönüşecek gibi.