Milat'ın yolculuğu
Günümüzde arkasına bir siyasi parti, bir sivil hareket -cemaat veya sermaye grubunun desteğini almadan medya sektöründe ayakta kalabilmenin ne denli zor olduğu bilinir.
Hadi daha açık diyelim, böylesi 'desteksiz' bir iddia ile gazetecilik yapacağını söylemek, biraz ütopya biraz da "delilik" olarak algılanır.
Sadece "Maliyet" açısından bakılsa dahi, buradaki gerçeklik payına hak vermemek elde değil tabi.
Ancak 'değerler' özelinde kaygılarınız ve bağımsız gazetecilik adına hayalleriniz var ise yukarıda bahsettiğimiz "hinterlanda" sahip olmadan iş yapabilmeniz neredeyse imkansıza yakındır.
***
Bu toprakların ve üzerinde yaşayan herkesin hakkını hukukunu korumak için bağımsız gazetecilik yapmaya büyük ihtiyaç vardı ve var olmaya da devam edecek.
Biz de kelimenin tam anlamıyla "bağımsız" bir yayıncılık için çoğu 'dost' tarafından "delilik" sayılsa da bu yola çıkmayı, boynumuzun borcu, kaderin hükmü saydık.
Samimi niyetle birleştirilen güçlerin iyi işler çıkaracağına inanıyor ve tüm planlamalarımızı kısa vadeli de olsa bu "birikim" üzerine kurguluyorduk.
***
Geçen yıl Eylül'den Ekim'in 20'sine kadar, gazetenin mutfağındaki muhabirden, sayfa tasarımcısına, editörden grafikere kadar hummalı ve heyecan dolu bir süreç yaşamış ve Milat Gazetesi'nin 20 Ekim 2011'deki ilk sayısı için özel haber çalışmaları yapmıştık.
Gazetemizin birinci yıldönümü toplantısında işte tüm bu planlamayla dolu gece ve gündüzlerimizin ardından son dakikada tüm planlarımızı bozan gelişmeyi, Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Adakoğlu bir kez daha hatırlattı bize. Yapılan "planlamaların" çok daha üzerinde "planlar" olabileceği gerçeğini anımsadık.
Hakkari'deki terör saldırısında şehit olan 24 Mehmetçiğin ocağına daha ateş düşmüştü. Özel haberlerimizi bir kenara koyup manşetimizde, "Allah'tan korkun!" diyerek bu yakıcı sorunun müsebbipleri için dini, imanı, maneviyatı, Allah korkusunu da gündemlerine almaları gerektiğini vurgulamıştık.
***
Ali Adakoğlu ile birlikte gazetenin ilk nüshasının maketini elimize alarak gittiğimiz bir televizyon kanalındaki yayında sunucu, "Bu terör olayı tüm planlarınızı mahvetti. 'Gazetenin ilk yayın günü için kötü oldu' şeklinde serzenişiniz oldu mu?" diye sordu.
Bütün samimiyetimizle aynen şöyle demiştik, "Keşke akan kan dursa, gencecik bedenler toprağa düşmese de biz de gazete bile çıkarmasak!"
***
Evet aynı hassasiyetten milim sapmadan Milat Gazetesi yoluna devam ediyor. Hem de kendisine üç aylık, beş aylık ömür biçenleri mahcup edereku2026
Yıldönümü gecemizde söylediğimiz gibi Milat bir yıldır bütçe ayıramadığı için neredeyse hiç reklam yapmadan az çok okuma-yazmayla ilgilenen insanlara kendisini duyurmayı başardı.
Ne yaptıysak kendi gayretlerimizle yaptık.
Türkiye'de 'dincilik' yapmadan inananların, 'etnik milliyetçilik' yapmadan mazlumların, 'Komünistlik' yapmadan emeğin-alın terinin, 'Faşistlik' yapmadan ezilenlerin yanında durarak bu toprakların sesi olmaya çalışıyoruz.
Bu yapıya en küçük taş koyan ve bu yolculukta bizi yalnız bırakmayan herkesten Allah razı olsunu2026