Milat’ın ''Aile’de Alarm'' manşeti üzerine
MİLAT’ın dünkü sayısındaki Ezgi Çelik imzalı manşet haberi görmüşsünüzdür.
Manşetteki uyarı:
“Ailede Alarm!”
En yüksek perdeden ikaz ediyor Gazetemiz.
Takdir, teşekkür telefonlarıyla bizlere güç veren okuyucularımız:
Eksik olmayınız.
Haberin bir bölümünü hep birlikte okuyalım:
“Milat gazetesi, süresiz nafaka, gayri ahlaki ilişkiler içeren dizilerin oluşturduğu tahribat, dijital platformlarda yürütülen eşcinsellik propagandası, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun gibi aileyi tehdit eden konulara ilişkin yayınlarını gündeme getirmeye devam ediyor.
Ülkemizde ailelerin darmadağın olmasına sebep olan bu uygulamalar, evliliklerin azalarak boşanmaların artmasına sebep oluyor! Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, 2019 yılında hukuk mahkemelerinde açılan ve karara bağlanan boşanma davalarına ilişkin istatistikleri yayınladı.
Açıklanan boşanma verileri ülkemizde aile kurumunun ciddi bir tehlike altında olduğunu ortaya koydu.
Boşanma oranında yaşanan artış, aile hayatının temelini dinamitleyen unsurlara karşı acilen harekete geçilmesi gerektiğini gözler önüne serdi.
Açıklanan mevcut tabloda, boşanma istemiyle açılan davalarda her yıl yaşanan düzenli bir artış olduğu gözlendi.
Hukuk mahkemelerinde 2012 yılında açılan dava sayısı 190 bin 564 iken 2019 yılında bu sayı 248 bin 640’a ulaştı.
İstatistiklere göre, 2012–2019 yılları arasında 1 milyon 727 bin 571 kişi boşanma davası açtı. 2012–2019 yılları arasında 1 milyon 698 bin 334 kişinin ise boşanma davası karara ulaştı.”
Evet, haberin buraya kadar okuduğunuz bölümünde, “gayri ahlâki diziler” vurgusu dikkat çekiyor… İsteyen listesini yapabilir, “Bu gayri ahlâki dizileri yayınlayan” kanalların!
Ne kadarı hangi siyasi partiye destek veriyor…
Şöyle bir bakın ve yükün tamamını bize bırakmayın!..
Efendim:
Aileyi yıkan “düzenlemeler” de haberin can alıcı kısmı…
Bunlar hâlâ yerli yerinde…
Maalesef!..
2012/2019 yılları arasında 1.5 milyon çiftin boşanmış olması ne demektir?..
Facia demektir!.
Facia!
Bu gidişe nasıl “dur” diyeceğiz?..
Diyemez miyiz?..
İnsanımız hızla boşanıyor ve evlenenlerin “oranı” da hızla artıyor.
Evlenme yaşı hızla yükseliyor.
Yuva kurmak istemeyenler çok, yuva kurmak isteyip de mecburen erteleyenler daha çok.
“Gençlerimizi hızla evlendirelim” diye kampanyalar açmıştık, sesimize duyan çok oldu da harekete geçen pek olmadı.
Sabahtan akşama kadar “Reis Edebiyatı” yapan “VARSIL”larımızın çok azı ilgi gösteriyor bu işlere.
Oysa ilgi göstermeyenler…
Gerçekten “memleketi” düşünüyor olsaydılar…
Boşanma oranlarının hızla artmasına ve evlenme oranlarının hızla düşmesine sessiz kalamazlardı.
İşleri “yalakalıkla” götürmeye çalışmaz, ellerinden gelen katkıyı verir, ellerinden gelmeyen için de devamlı olarak “ikaz” ederlerdi.
“Muhterem Reis’im, bu gidiş iyiye gidiş değil! Aile meselemize mutlaka el atmak mecburiyetindeyiz. Aileyi yıkan düzenlemelere artık son vermek mecburiyetindeyiz!
Hükümet, belediyelerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, medyamız bu konuda el ele vermeli…” diyerek “milli” vazifelerini yerine getirirlerdi.
Amma velâkin durum bu değil.
Sivil toplum bir tuhaf olmuş, zenginler bir tuhaf olmuş, vekiller bir tuhaf olmuş, belediye başkanları bir tuhaf olmuş; elbette istisnalar müstesna.
Mesele de çok az gazetenin umurunda…
İşte MİLAT…
En yüksek perdeden ikaz ediyor.
Kulak veren verir.
Vermeyen…
Kendisi bilir!...