Milat 2024
Milat, bir şeyin doğuşu demektir. Her milat bir başlangıçtır. Her başlangıç ise bir öncesinin sonudur. 2023 senesi ülkemiz açısından hüznü ve sevinci bir arada barındırdı. İlk yerli elektrikli otomobilimiz bu yıl içerisinde yollarda göz kamaştırırken sonsuz gurur duyduk. Ama 6 Şubat depremi ile milletçe sarsıldık, derin hüzne boğulduk.
Gönül
coğrafyamız, yakın geçmişteki vilayetimiz ve de ilk kıblegahımız Filistin için 2023
çok acı bir savaşla ve katliamla veda etti. O veda etmesine etti de mazlum
Filistin halkının şiddet, acı ve gözyaşı mesaisine ara vermeden 2024’te de
devam ediyor. Görüntüler yürek burkuyor, çaresizlik perişan ediyor. Dileriz bu
saldırı ve yıkım en kısa sürede son bulur. Yüce Mevla’dan 2024’ün ülkemiz ve
İslam dünyası için güzelliklerin başlangıcı, kötülüklerin sonu olmasını dileriz.
Allah geleceğimizi mamur ve geçmişimizden daha güzel eylesin. Daraldığımızda ve
sıkıntıya maruz kaldığımızda yegâne sığınağımız Allah’tır. O ne güzel dost ve
güzel vekildir. O’nun yardımı ve muvaffak kılmasıyla dileriz ki her dem
Müslümanlar lehine yeni milatlar gerçekleşsin. Bu aslında O’nun için çok
kolaydır ve tezahürü Müslümanların hayatında bolca vardır. Kelimeleri ve
davranış kalıpları farklı olsa da şuurlu bir Müslümanın hayatında sürekli yeni
milatlar vardır. İşte hayatımıza akseden bazı milatlar:
Besmele,
bir milattır. Bir işin evvelinde dillerden dökülen bismillah berekettir.
Besmelesiz işler ise eksiktir, bereketsizdir. Besmele aynı zamanda bir niyet,
bir işe koyuluş, bir yoğunlaşma halidir.
Tövbe,
bir milattır. Şuurlu bir Müslüman kendini henüz bu dünyada iken muhasebe eder,
hatası varsa tövbe eder.
Niyet,
bir milattır. Daima ileriye dönük amellerde bulunmak ve geçmişe takılıp
kalmamak bir milattır. Müslüman bir şahsiyet, tecrübelerden istifade eder ve
ileride daha güzel işler yapmanın niyetini kurar. Zira Peygamberimiz “iki günü
birbirine eşit olan aldanmıştır” der. Öyleyse şuur sahibi bir Müslüman sürekli
kendini geliştiren, fayda üreten, kötülüğe engel olan örnek kimsedir. Bu
nedenle bizlerin Müslüman bireyler veya topluluklar olarak hem nefsimize, hem
milletimize, hem de tüm dünyaya karşı iyiliğe motor, şerre fren olacak güçlü
milatlara ihtiyacımız var. Dünya mazlumlarının bizden beklentileri ve tarihin
bu millete yüklediği görev bunu gerektirir. Bugünden yarına tezi yok, geçmişe
takılıp kalmadan ayağa kalkmanın miladı neyi gerektiriyorsa milletçe ve
devletçe hep birlikte bunun için yola çıkılması gerekir. Bunun için Allah’tan
ümit kesmemek ve sürekli hayrı talep etmek gerekir. Duamız, 2024 Ocak ayının
başlaması ile birlikte Hak rızasına uygun yeni güzellikler başlasın ve
sıkıntılar son bulsun.
Ancak bu kâinatta
zuhur eden ne var ise hepsi bir İlahî ölçü (takdir) ve belli bir düzen
(sünnetullah) çerçevesinde meydana gelmektedir. Bir sebepler dünyasında
yaşıyoruz. Sebepleri yerine getirmeliyiz ki Cenabı Hak da bize o ölçüde yardım
etsin. Çünkü geçmişten bugüne yaşadığımız tecrübeler var. Milletçe ve ümmetçe
yaşadığımız tecrübeler göstermektedir ki, milatların bizim lehimize olması için
madden ve manen çok güçlü olmalıyız. Güçlü bir insan kaynağına ve donanımlı
gençliğe sahip olmalıyız. Üstat Necip Fazıl’ın ifade ettiği gibi:
“zaman bendedir ve mekân bana emanettir, şuurunda
bir gençlik!”
“Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının,
evinin, kininin davacısı bir gençlik!”
“Kim var diye seslenilince, sağına, soluna
bakmadan; ben varım diyen bir gençlik!”
İşte
mukaddes değerleri ve ülkesi için ne gerekiyorsa onu yapabilecek kapasitede bilgili,
güçlü ve donanımlı bir insan potansiyelini harekete geçirdiğimizde elbette yeni
milatlar bize, ülkemize ve tüm İslam dünyasına cesaret getirecektir. Ona göz
koyanlara ise korku ve endişe salacaktır.