Mikroba merhamet!..
Her şey Mısır’da Batının ve Batıcı uşakların istemediği bir partinin iktidara gelmesiyle başladı.
Millet iradesi, demokrasi, insanların seçme hürriyeti, insan hakları masalını dilinden düşürmeyen egemen güçlerin, her zaman olduğu gibi yine alttan alta, bu seçilmiş iktidarı devirmek için hazırlık yapmaya başladığını, bütün dünya gibi biz de görüyor, bu dünya sistemini güdenlerin ne kadar iki yüzlü ve zalim olabileceğini tecrübelerimizle biliyorduk.
Emperyalist Batı ülkeleri ve işbirlikçi Arap ülkelerinden işaret alarak harekete geçen Muhalif Temerrüd (İsyan) Hareketinin 30 Haziran 2013 tarihinde Tahrir Meydanında başlattığı protesto gösterileri, katliam ve darbe ile neticeleneceği şüphe götürmez bir gerçek olarak ortada olmasına rağmen, durumu değiştirecek adımlar maalesef atılamadı.
Mikroba merhamet edilmez. Bu darbe girişimine gereken müdahale iradesi, gerekirse güç kullanarak gösterilebilseydi belki netice bu şekilde olmayabilirdi.
Darbe başladı, Mursi ve İhvan kadroları gözaltına alınmaya başlandı. Buna karşı çıkıp tepki için sokaklara dökülen halk, asker ve milis baltacılar tarafında katliamdan geçirildi.
Rabia Meydanı’nda katliam!
Öyle ki, Rabia Meydanında yapılan protesto gösterisini dağıtmak için darbecilerin açtığı ateşle binden fazla sivil insanın canlı yayınla katledilişini izledi dünya.
Mısır'da darbe karşıtı hareket, Ağustos 2013'de Rabia Meydanı'ndaki gösterilerin dağıtılması olaylarında 1282 kişinin öldüğünü, 5 bin kişinin yaralandığını ve 350 kişinin kaybolduğunu belgelediklerini açıkladı. Katliamların ardı arkası kesilmedi bugüne kadar.
İktidarı katliam yaparak ele geçiren darbeci Sisi, o günden buyana, yargı tiyatrosuyla 180 insanı idam ettirdi. Mısır’ın seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Mursi’de dahil, kararı kesinleşmiş yüzlerce masum insan da sırada bekliyor.
ABD, demokratik (!) Batı ülkeleri ve işbirlikçi Arap ülkeleri, bu duruma hiçbir tepki göstermedi. Bırakın tepkiyi, darbeci Sisi’yi kabul edip bağırlarına bastılar.
Daha önceki gün 9 Mısırlı genci idam eden Sisi yönetimine destek için, Mısır’da düzenlenen Avrupa Birliği (AB)-Arap Birliği Zirvesine bugün cumhurbaşkanı, başbakan ve dışişleri bakanı seviyesinde 18 AB ülkesi yetkilisi katıldı.
Öldürülen binlerce Mısırlı sivil, iktidarın darbeyle ele geçirilmesi, o meşhur insan haklarının işkence ve idamlarla ihlal edilişi, halkın iradesinin yerle yeksan oluşu, Amerika ve Avrupa ülkeleri için hiçbir şekilde rahatsız edici olmadı. Çünkü ezilenler Batı değerlerini benimsemeyen Müslümanlardı.
Batı için demokrasi-insan hakları, seçimler, özgürlük gibi söylemler, sadece mazlum milletleri sömürmek için kullanılan bir argümandır.
Birilerinin hayalleri var!
Mısır’da yaşananların birileri tarafından ülkemiz için de hayal edildiğinden şüpheniz olmasın. Türkiye’de, emperyalizmin kuklası bir kesimi iktidara getirmek için, yapılacak katliamlar da dahil her yolu denemeye, destek vermeye hazırdır Batı ülkeleri.
Her yolu denemediler mi? En son 15 Temmuz işgal girişimi, akabindeki ekonomik baskı, algı operasyonları ve nihayetinde iç ve dış politik kuşatmayla nihai noktada Türkiye’yi dize getirme çabalarından hiç vazgeçmediler.
Emperyalist AB-D, Türkiye için yeni bir darbe planlıyor. Seçim sonrası ajanlarını sokaklara dökerek iç karışıklık çıkartarak NATO müdahalesiyle mi olur, yoksa başka şekilde mi bilemem. Ama “acırsak acınacak hale düşeriz” diyen Cumhurbaşkanımızın sözü Mısır’da yaşananlarla birlikte küpe olsun kulağımıza.
Özetle, Vatanın geleceği ve milletin selametini düşünmeyen, emperyalizme uşaklık eden kim olursa olsun bu milletin dirliğini bozmaya kalktığında şu söz başucumuzda olmalı:
“Mikroba merhamet, hastaya merhametsizliktir.”