Mezarına değil suratına tükür
Hala eski Türkiye'de yaşamak isteyen, hala 2002 öncesi, hala 20. yüzyılın palavralarını satmaya çalışanlar var.
Amerika'nın gücünün demokrasiden kaynaklandığını sanan gerizekalı ve yalancılar, aklımızla alaya yeltenen adiler var!
Ruhu ölmüş, 'şeytana satsa para etmez' hala Türk matbuatında kelle gezdiriyor! Üstelik sorsan, Amerikan emperyalizmine de en çok o karşıdır ha!
Her yazısında Amerikan demokrasisinden, ahlakından, adaletinden dem vurup halka ayarvermeye, Erdoğan'a giyidirmeye çalışıyorlar.
Bir gün pasta börek tarifiyle çıkıyor herif, başka gün polis şefi öneriyor, başka gün profesör pazarıylau2026 Pek yakında 'eyalet sistemini' önerir, yetinmez, camilerde kilise gibi neden 'sıralar' yok der, hatta 'milli marşı' da katarsa hiç şaşmayız!
Öyle ya, beriki HDP'ye rey istedi de, neden sonra çark etmek zorunda kaldı!
Hangi bi tarafını düzeltelim şaşırdık. Kaçıncı yalanlarını ortaya dökmemiz, bu kaçıncı pespayelik!
Yalan söylüyorsun ve kuvvetle muhtemel cehaletinden, önüne gelen ilk internette gördüğüne Mağribi gibi atlamandan ötürü... Sonra bu kırıntıyı da zehirleyip bire bin katarak satıyorsun. Bunun rantını yemesini bilecek kadar kurnaz, değirmenini döndürüyorsun!
Yoksa bilmez değilsin yalanları, yediğin herzeleri. Müşterisi var öyle ya! Hele karşındaki düşman yani Erdoğan, yani halk, ne kadar büyükse, getirisi de o denli kallavi, he mi!
Say dök, küfret, hakaret yağdır. Mahkeme yolu görününce 'özgürlükten bahset!' O değil, herif kendisi de başkasını 'hakaret' etti gerkçesiyle dava ediyor! Hani inanmadığı, şekvacı olduğu, huysuzlandığı Erdoğan yargısına, 'halkın mahkemesine!'
Hoş okumazsın, gazetecisin ya, üstelik çapı 'kalın gelir'. 600 sayfacıku2026 'Devol' diye bir adam vardır, Kenneth S. Devol, bildin mi?
Seninkiler kadar 'y r tül üş' olmasa da, eh idare eder!
Amerikan basınının nasıl kirletildiğinden, 'adamların' nasıl alınıp, satıldığından, nasıl hükümetle çalışmaya zorlandığından falan bahseder. 'Mass Media and The Supreme Court'. Yer yer nasıl büyük kavgalar yaşandığını ve fakat nihayetinde 'kamu yararına' medyanın 'susturulduğundan' filan!
Bol su içeceksin. Bol lifli gıda yiyeceksin. Ve bolbol hareket edeceksin, usta! En kötüsü 'fikri kabızlık' derdi haminnem!
Ikınıyorlar, sıkınıyorlar ama ne olur ne olmaz deyip bir gerçeği itiraf etmek mecburiyetinde kalıyorlar işte. O da, ne olursa olsun AKP birinci parti ve en az oyu %40!
Peki bunun manası nedir? Çok değil, daha bir yıl önce Erdoğan'ı %40 gösterip seçimi 2. tura, ordan 'Esmeleddin Ekmekoğlu'na'u2026 Hele hele, Selo'yu Cumhurbaşkanlığına getiriyorlardı. Az geride de, Yolsuz(luk) taifesinden(kendi beyanlarıdır!) Sarıgül belediye reisi, Mansur da 'yavaş yavaş' voltasını almıyordu. Sorsan seçimi hala kendileri kazanmıştır, o ayrı!
Kusura bakmayın anam, bu seçimde de size 'ekmek' yok be!
Mihnet değil imtihandı Dostum. Yıkılmaz mihrap, susmaz ezan, Dini Muhammedi'dir bu, işte sana Furkan.
Yazarımız Yakup Köse artık aramızda.
@yusufserce twitter.com/yusufserce
