Meydanlarda kazanıldı ama masada?
15 Temmuz bu topraklarda yaşayan Müslüman milli ve vatansever insanlarla Amerikan kuklası Batıcıların iktidar mücadelesiydi.
Ecdadının can alıp can vererek İlayi Kelimetullah Sancağını bin yıldır dalgalandırdığı, insanlığın medarı iftiharı bir medeniyet inşa ettiği, dünyaya insanlık ve adalet dersi verdiği topraklarda; neredeyse yüz yıldır parya muamelesi gören Müslüman Anadolu insanı,
vatanın tamamen emperyalistlerin eline düşmemesi için ve ilk defa bağımsızlık ışığına ulaşabileceği hissiyle can pahası meydanlara dökülüp Allah Allah nidalarıyla çıplak elle tanklara meydan okuduğu gecedir 15 Temmuz!
Aynı esnada yüz yıldır Müslüman vatanında Müslümanların sırtında boza pişiren laik Kemalist Batı kulası tipler ise işgalci darbecilere alkış tuttu, makarna ve bankamatik kuyruklarına doluştu, darbeye direnenlere saldırdı, işgalci darbeciler ülkeyi ele geçirsin diye oturdukları salonlarda canlı yayınla darbeyi alkışlayarak izledi.
15 Temmuz bir Amerikan işgal-darbesiydi.
Müslüman vatanında Müslüman Türk milleti gaflete dalıp gücünü kaybedince, Meşrutiyet’ten Abdulaziz Han’ın katledilmesine, 31 Marttan Abdülhamit Han’ın halline birbiri ardına darbeler indirmeye başladılar içerdeki unsurları eliyle emperyalist Haçlılar.
Selanik merkezli dönme ve komitacıların oyuncağı olan ve koca imparatorluğu paramparça eden İttihatçılar, Müslüman Anadolu insanına darbe vurma geleneğini yeni kurulan Cumhuriyete de taşıdı. Milleti istedikleri şekilde kontrol edemediklerini düşündükleri her dönem, emperyalizmin desteğiyle darbe yaptılar.
Cumhuriyet kurulduğundan beri nerdeyse her on yılda bir darbeyi de bu zihniyet yaptı. Sebep olarak gösterdikleri şey ve darbeyi yapan güruhun ideolojik görüntüsü ne olursa olsun arkalarında hep Haçlı emperyalist Batı devletleri oldu.
15 Temmuz bir Amerikan darbesiydi ve darbeyi yapan ana unsur yıllardır destekledikleri Fetoculerdi. Fakat sadece Fetöcüler değildi.
Darbeyi yaptıran ABD, esas oğlanı Feto, yan oyuncuları Kemalist- laik -Batıcı-NATO’cu, Solcu- ırkçı PKK’cı vs ne kadar güdümlü İslam düşmanı varsa bir şekilde bu işgal girişiminin içindeydi.
Bu topraklarda İslam’a düşmanlık eden kim varsa, hangi kimlikle görünürse görünsün mutlaka arkasında Türkiye’ye düşman emperyalist güç vardır. Bu zihniyetin göründüğü kimlik de sahtedir. Kimi Sol maskesi takar kimi Kemalist, kimi ırkçı, kimi de Fetö gibi İslamcı. Tek vazifeleri vardır bu topraklardan İslam ruhunu kazıyıp vatanı emperyalist Batının güdümüne sokmak…
Müslüman Anadolu, İslam ruhu Türk bedeniyle bin yıl boyunca hem Haçlılarla mücadele etmiş hem de emperyalist zalimlerin mazlum ülkeleri yağmalamasının önüne set çekmişti. Ne zamanki Osmanlı yıkıldı, dünya bu yamyam vahşilerin elinde kan deryasına döndü.
15 Temmuz bunlarla hesaplaşma zeminiydi. Evet, yüz yılın hesaplaşması yapılabilir ve bir daha bu topraklarda emperyalist düşman adına faaliyet göstermeye cesaret edecek kimse bırakılmayabilirdi. Yapılamadı…
Bu ülke emperyalizmin Türkiye temsilcisi sermayeden beslenip, onların desteğiyle "Kahrolsun emperyalizm diye sokaklara dökülen "solcuları, İslam’ı yok etmekle vazifeli ve her adımını bu gaye için atan CHP zihniyetiyle "İslam" adına ittifak yapan “İslamcı” partileri, milliyetçilik pozlarıyla atar ergenleri sokağa döken ama PKK’ya devlet kurdurmak isteyen "Büyük İsrail" projesine hizmet eden milliyetçiler gördü!
Müslüman ülkeleri kontrol edebilmek için ABD’nin pişirdiği, Amerikan ılımlı İslam’ını tüm Müslümanlara yedirmek için, Kemalistlerin Müslüman düşmanlığını kullanarak Müslümanlar arasında yer halan "İslami” bir görüntüyle İslam’ı küfre meze yapmak isteyen İslamcıları gördü.
Millet 15 Temmuz da bu durumdan kurtulmak için ayağa kalktı.
Allah ve vatan aşkıyla can vermekten çekinmeden kalplerinden korku alınmışçasına, dilinde tekbir elinde bayrak çıktılar sokaklara... Dilinde tekbir elinde bayrak! Ezandan rahatsız olan Tekbir sever mi?.
“İslam’a düşman olan vatana da düşmandır” sözünü o gece bir kez daha doğrulandı.
Müslüman Anadolu halkı ile emperyalizm adına ele geçirmek isteyen dönme- maşa-kukla-kılıç artıkları arasındaki kavgaydı 15 Temmuz… Bugün meydanlarda can pahası kazanılan zaferi elimizden alıp hezimete çevirmek isteyenlere kaşı birlik beraberlik içinde karşı koymamız gerek. Ama en çok İslam ve vatan düşmanı zihniyetten gerçek manada hesap sormak… Hesabı sorulmamış her kötülük tekrar eder.
Meseleyi sadece Fetö kısırlığı içinde ele almak, mücadeleyi yanlış zeminde yürütmektir. İşgali ABD planladı, ön planda Fetöcüler olsa da bütün İslam düşmanı klikler işin içindeydi.
Hesaplaşma İslam ve vatan düşmanlarıyla mottosu üzerinden olmalıydı, olmalı.
Vatan ancak bu şekilde selamete erecektir.