Meydanlar milletin, mahfillerde şer ittifakları
Hain darbe girişiminin üzerinden 15 gün geçiyor. Millet devletine, Cumhuriyeti'ne, Cumhurbaşkanı'na, Devletine ölümüne sahip çıkıyor. Toplumsal ayrışmayı planlayan hainlerin beklentileri boşa çıktı. Gelecek adına umutsuz değilim. Millet uyanmıştır. Bu saatten sonra uyanan bu milleti uyutmak imkansızdır.
Her gün akşam meydanlardayız. Gözlemler yapıyorum. Milletin direniş ve uyanışına eşlik etmeye çalışıyorum. Cenk meydanlarında insanlar bir birlerine daha samimi daha içten davranıyor. Bazen düşünüyorum; Rabbim bu milleti, bu ümmeti, bu devleti daha büyük, daha kutsi güzel hizmetlere mi hazırlıyor diye. Çünkü yaşadıklarımız öyle hafif geçiştirilecek imtihanlar değil.
Peygamberimiz(S.A.S.) bir savaştan dönerken Ashabına dönerek 'küçük cihattan büyük cihada gidiyoruz.' Dediğinde Sahabe'den birileri şaşırıyor. Yaptığımız Cihat değil mi diye. O zaman 'En büyük Cihat Nefsinle cihat' mealinde ki hadisi söylüyor. İşte bizde millet olarak cihan imparatorlukları yönetmiş, cihana hükmetmiş yüz yıllarca hüküm sürmüş, 100'lerce savaşın galibi olmuşuz. Fakat bu savaşlar bu millet için 'Küçük cihat' sayılır. Biz asıl cihadı içimizde, millet olarak aramızda, nefsimizde yaşıyoruz.
Öyle bir imtihan, öyle bir cihat ki, kendi paramızla aldığımız ürettiğimiz silahımız, tankımız, topumuz, uçağımız, helikopterimiz, mermimiz ile kendimizi vurduğumuz bir imtihan. Hele hele tetik çeken ellere ne demeli. Düşman belli değil ki cephe oluşturalım. Düşman içimizde, düşman milletin nefsi. Onun için mücadelemiz çetin. Onun için iç muhasebesiz yol alınmayacak. Gaflete düşmek, delaletten kurtuluşumuzu her seferinde engelliyor.
Yaşadıklarımızı Rabbimin izniyle aşarsak bu milleti bölgede de dünyada da tutmak imkansızdır. Fakat gaflete düşersek bu topraklarda adları sanları unutulmuş, arkeolojik kazılarda bile izlerine rastlanmayan helak olmuş milletlerin arasına karışırız gideriz.
Bütün yazılarımda ABD, İngiltere, Almanya, İsrail gibi devletlerin emellerinden bahsedip içimizi karıştırdıklarını onların kurduğu tuzaklarla boğuştuğumuzu yazdım hep. Hepsi doğru. Hatta benim bilmediğim binlerce planları, yüzlerce oyunları var. Gelecek dönemde bizleri yok etmek için yaptıkları var. Gafletimiz devam ederse 5-10 seneyi bulmaz milyonlarca insanımızın kanına girecek planları devreye girecek. Bugün yaşadıklarımızı sadece bir provaya sayın. Bugün yaşadıklarımızı milletin verdiği tepkileri analiz laboratuarı gibi algılayıp ileride yaşanacakların hazırlığı sayın.
Fakat ne hikmetse bu ülkede 1960 darbesini de, 1971 muhtırasını da, 1980 darbesini de, 28 Şubat'ı da, 27 Nisan'ı da, bugün yaşanılanı da ABD'den İngiltere'den, Almanya'dan, İsrail'den, uzaydan gelenler yapmadı. Bunları yapanlar içimizden ellerimiz ile beslediklerimiz, Peygamber Ocağı dediğimiz yerden, kutsadığımız kurumlardan yetişenler. Nasıl oluyor da canımızdan, kanımızdan olanlar anamız-babamız, ağabeyimiz ablamız, evladımız, torunumuz, kendi malımızla, paramızla milletin kanını dökebiliyor. Nasıl ABD'nin, İngiliz'in, Alman'ın, İsrail'in Rus'un emrine girebiliyor, onların desteği ile milletine tetik çekebiliyor, namlu çevirebiliyor?
Şimdi millet meydan da kazanmıştır. Devletine, Cumhuriyetine sahip çıkmıştır. Zaman çok hızlı analız zamanıdır. Meydanları millet korur. Fakat 'su uyur düşman uyumaz' misali belli mahfillerde, belli köşelerde şer adına, millet aleyhine yapılan yeni planların bozulması zamanıdır. 'Onların bir hesabı varsa, Allah'ında bir hesabı var' Bu konuda şeksiz şüphesiz Allah'ın hesabı galip gelecektir. Fakat Rabbim soracaktır 'Sana akıl verdim. Sana Fikir verdim. Sen neden hesap yapmadın' diye. İşte o zaman ne cevap vereceğiz. Onun için Rabbimin hesabının bizim üzerimizde tecelli etmesi için usul ve kaidelerine uygun hesapları yapmamız gerekir.
Şimdi aklı yeten, yetkisi olan, olmayan düşünen beyinlerin yaşananların bir daha olmaması için çalışma zamanı. Sorumluluk alma zamanı. Önce şer cephelerinin hesaplarını bozma, sonra gelecek hesaplarımızı yapma zamanı.
Her şeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan beklemeyiniz. Ey STK'lar, ey strateji merkezleri ey devletin makamını, maaşını alanlar, saltanatını süren her kademedeki insanımız artık bulunduğunuz yerlerin hakkını verme zamanı.
Rabbim Cuma'nın hürmetine yaşananları hayra çevirsin.
