Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Mevlüt Özcan hocamızın ardından

Değerli hocamız Hakk’a yürüdü. Rabbim gani gani rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Tahminim 1986 veya 1987 yılı idi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin iç bahçesinde psikiyatri uzmanı olarak görev yapıyordum. Bir gün bir dostu ile ziyaretime geldi ve kendisini tanıttı. O zaman Milli Gazete’de yazılar yazıyor, kitaplar yayınlıyordu. Zeytinburnu Kazlı Çeşme Camii imamı olduğunu ifade etmişti.

Dostunun yanında getirdiği davranış problemleri olan çocuğu için gelmişlerdi.

Delikanlıyı dikkatle muayene ettim, tavsiyelerimi ve vardığım sonucu söyledim.

Tahmin ediyorum memnun kalmıştı. Onunla 30 yılı aşan dostluğumuz böyle başladı. O zamandan bugüne hep devam etti. Arada telefonla görüşürdük, bazen de ziyaretime gelirdi. Gazetedeki yazılarını da takip ederdim.

Çok sevdiğim ve çok tatlı sohbeti olan bir âlim zattı. Halim selim, her zaman güler yüzlü, evliya meşrep, sağlam iman sahibi muttaki bir mümindi. Öyle mütevazı ve cana yakın idi ki tanımasanız Mevlüt Özcan hocamız olduğunu bilemezdiniz.

Yeni çıkan kitaplarımı birini bile atlamadan okur, sütununda tanıtımını yapardı.

Kendisine müteşekkirim.

Son yılları hastalıklar ve cefa içinde geçti. Ancak o sabırlı ve metin bir insandı.

Rabbine teslim olmuştu.

Dünya onsuz daha bir boş ve anlamsız geliyor. Öylesine iyi bir dosttu.

Yazımı Aydın Başar kardeşimizin Mevlüt Özcan için ifade ettiği ve ona çok uyduğunu gördüğüm dörtlükle bitirmek istiyorum:

“Ne kimseyi kırdı,

Ne kimseyi yerdi,

Güzellikti derdi,

Şimdi Hakka erdi..”