Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.63
Gram Altın
2961.51
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Mevlid kandili ama nasıl...

İslam’ın orijinal haliyle muhafazası, İslam’ın kendisi kadar önemlidir. İslam’ın temel esasları, Kur'an ve Sünnettir. Geçmişte sünnete direk, Kur'an’a ise dolaylı olarak saldırılar olduğu gibi, günümüzde de bu saldırılar mevcuttur. Tabi günümüzde sosyal vs. medyanın gücüyle bu saldırılar, daha etkin ve daha çok kafa karıştırmaktadır. Mevlit kandili ve Mevlidi Nebi Haftalarında yapılan nice yanlışlıklar da bu kabilden değerlendirilebilir. Dolayısıyla İslam’a ait değerler eğer aşındırılmış, yozlaşmış ise, onların yeniden aslına döndürülmesi de bir o kadar önemlidir.

Çok kere, Mevlidi Nebi Haftası, Mevlit Kandili, kutlu doğum vb. etkinliklerin hedefi, Resulullah (sav) ve ashabını ümmete ve ümmetin nesline tanıtmak… Onların bu yüce daha uğrunda çektikleri çile ve zorluklara dikkat çekmek… İslam uğrunda gereğinde bedel ödemeye hazır bir nesil yetiştirmek vb. gayeler olduğunu ifade ediyoruz. Dolayısıyla Mevlidi Nebi Haftası ve mevlit kandillerinde biraz dua, zikir, salâvat ve mevlit okumayla iktifa edip asıl hedef unutulursa bu işin pek bir esprisi kalmaz.

Bir diğer konu, Mevlidi Nebi Haftası’nın istismarı ve kuşa benzetilmiş bir peygamber ve İslam’ın bilinçaltına pompalanması. Dikkat ederseniz, “güllerin efendisi” “şefkat ve merhamet peygamberi” vb. alabildiğince ılımlı (!) ve hoşgörülü mesajlar öylesine yoğun işleniyor ki, Resulullah(sav) ın “Nezir” yani sakındırıcı, hatta korkutucu yönü ustaca perdeleniyor. Hâlbuki Kur’an’ı Kerimde tüm peygamberler gibi Resulullah (sav) ın da hem “Beşir” müjdeleyici ve “Nezir” uyarıcı, sakındırıcı olarak gönderildiği, mükerreren vurgulanır.

Resulullah (sav) sadece güllerin efendisi değil elbette… O (sav) güllerin, gönüllerin, zahitlerin, abidlerin, mücahitlerin, hâkimlerin, müftülerin, babaların, komşuların, arkadaşların, akrabaların, komutanların, tüccarların, her tür güzel ahlakın, kısaca tüm güzellerin ve güzelliklerin efendisidir. Ama bir o kadar da; zalimlerin, kâfirlerin, münafıkların, mülhitlerin de hasmıdır.

Bu gün ki uygulamasıyla mevlidin bazı mahzurları:

  • Mevlid kitaplarının, Resulullah (sav) ve ashabının (ra) dava ve mücadelelerinden soyutlandırılması.
  • Osmanlıca lehçeyle ve vezin olması sebebiyle, yeni nesil tarafından neredeyse anlaşılmaması…
  • Nebevî davet yerine bazı israiliyat hikâyelerini ve akidevî tehlikeler arz eden kimi hurafeleri içermesi.
  • Bir zikir, salavat ve dolayısıyla nafile bir ibadetten ziyade farz-vacip bir ibadet gibi algılanması…
  • Hemen girişinde sevabıyla ilgili aşırı mübalağalar sebebiyle âdeta tek başına kurtuluş reçetesi gibi sunulması.
  • Mütevazı bir zikirden ziyade, tüm mahalleye duyurma dürtüsü nedeniyle riya ve gurur gibi mahzurların bulaşması. Tabi Resulullah (sav) ı ve davasını nesillere duyurmak gayesiyle yapılması ayrı.
  • Bazı yerler de mevlid programlarına öncelikle elit tabakanın davet edilip garibanların ihmal edilmesi.

Mevlidi Nebi Haftası vesilesiyle dikkat etmemiz gereken diğer bir konu da Resûlullah (sav) ın sünneti hakkında yapılan kasıtlı çarpıtmalardır. Bu konuda şu hususlara dikkatinizi çekmek isteriz;

  • İslam’ın temel esası kuran ve sünnettir.
  • İslam düşmanlarının hedefi geçmişte de şimdi de bu esaslar olagelmiştir.
  • Kur'an ilahi güvencede olduğundan oklar daha çok sünnete yönelmiştir.
  • Sünnet Kur'an gibi ilk andan itibaren yazılmadığı ve kitap haline getirilmediği için birçok taarruza uğramıştır.
  • Bu taarruzlar dışarıdan olduğu gibi içerden de olmuştur.
  • Bu taarruzlar hadis uydurma, ekleme-çıkarma veya hadisi yanlış yorumlama şeklinde olabilmiştir.
  • Dışarıdan özellikle müsteşrikler.
  • İçerden taassup ehli bazı fırkalar taraftar toplamak için bu yola başvurmuşlardır.
  • Kendi görüşünü haklı çıkarmak isteyen ehliyetsiz müçtehitler de bunu yapabilmiştir.
  • Ancak İslam âlimleri sadece hadislerin metinlerini değil, hadis ricalini dahi didik didik ederek en küçük bir şüphe bırakmayacak şekilde bu konuyu halletmiş usul-ül hadis ilmini tesis etmiş ve geliştirmişlerdir. Bu vb. konularda hep beraber müteyakkız olmak zorundayız.