Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2492.05
BIST 100
9653.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Haziran 2013

Mevlana Köprüsü

u00c2şık Veysel'in "Senlik Benlik Nedir Bırak" isimli şiirine, bugünlerde toplum olarak çok ihtiyacımız var. Kalp gözü açık Koca Veysel, şöyle başlar o muhteşem şiirine: "Allah birdir, Peygamber Hak / Rabbül alemindir mutlak / Senlik benlik nedir bırak / Söyleyim, geldi sırası. // Kürdü, Türk'ü ne Çerkez'i / Hep u00c2dem'in oğlu kızı / Beraberce şehit, gazi / Yanlış var mı ve neresi // Kur'an'a bak, İncil'e bak / Dört kitabın dördü de hakk / Hakir görüp ırk ayırmak / Hakikatte yüz karası // Yezid nedir, ne Kızılbaş / Değil miyiz hep bir kardaş / Bizi yakar bizim ataş / Söndürmektir tek çaresi." Merhum ozan, bugün herkesin benimseyeceği bu kardeşlik türküsünü şöyle bitirir: "Veysel sapma sağa sola / Sen Allah'tan birlik dile / İkilikten gelir bela / Dava, insanlık davası."

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, geçen ay İstanbul'un üçüncü köprüsünün adının "Yavuz Sultan Selim" olacağını açıkladı. 29 Mayıs günüydü. Haberi dinlerken, "Eyvah, dedim. Şimdi yine fitne kazanları kaynatılacak." Nitekim düşündüğüm gerçekleşti, bu isim kamuoyunda hemen tartışılmaya başlandı. Yanlış anlaşılmasın, benim padişahlarımız arasında en çok sevdiğim birinci isim Fatih Sultan Mehmed ise, ikincisi de Yavuz Sultan Selim'dır. Zira Osmanlı'yı üç kıtada galip eden cihangir bir padişahtır. Zulüm yaptığına, Alevi kardeşlerimizi katlettiğine inanmam. Tarafsız tarihçiler de bunu söylüyor. Yavuz Selim ile Şah İsmail arasındaki savaş, bir din veya mezhep savaşı değildi, dünyaya hükmetme mücadelesiydi. Bu hakikat daha sonra çarpıtılmış ve Yavuz'a, binlerce Alevi'yi katlettiği iftirası atılmıştı. Bu hiç mümkün olabilir mi? İslamu00ee duyarlılığa sahip bir padişah böyle keyfu00ee davranabilir mi? Gerçek böyle olsa da, bugün Türkiye'de bazıları ne yazık ki, Yavuz'u en amansız Alevu00ee düşmanı saymaktadır. Bu bir vehim olsa da ne acıdır ki inanılan bu. Öyleyse, büyük sıkıntılar yaşadığımız bu günlerde, fitne fesat şebekelerinin boş durmadığı/durmayacağı, Gezi Parkı'nı kullanarak şer güçlerin memleketi ateşe vermeye çalıştıkları, oyun tezgahladığı böyle bir zamanda bu isimde ısrar etmenin anlamı yok. Yapılan onca hizmetlere niçin böylece çelme takılsın kiu2026

Peki üçüncü köprünün adı ne olmalı? Bu konuda kamuoyu önünde çeşitli tartışmalar yapılırken benim de eski gazetecilik damarım kabarmış olmalı ki çevremdeki dostlar arasında mini bir anket gerçekleştirdim. Gördüm ki, herkes benim gibi düşünüyor. Ve alternatif isimler arasında da Mevlana öne çıkıyor. Demek ki akıl için yol birdir.

Mevlana 'birleştirici', 'bütünleştirici' bir rol üstlenmiş hayatı boyunca, gönülleri kaynaştırmış, müminleri buluşturmuş, insanları bir araya getirmiştir. Bugün Türkiye'de en çok gezilen şehirlerimizden biri Konya'dır, şehirde de Mevlana türbesidir. Mevlana, Müslüman Türklerin şairi, mütefekkiri, ermişidir, ama aynı zamanda Mesnevu00ee'sini Farsça yazmıştır. Yani bir bakıma Türkçe ile Farsça arasında, Türkler ile Farisiler (İranlılar) arasında bir kardeşlik köprüsü tesis etmiştir. Dünyada en çok tanınan, eserleri okunan ve sevilen bir şahsiyettir. Yeryüzüne dağılmış milyonlarca insanın da sevgi beslediği ortak bir abide şahsiyettir. Neden olmasın? Evet 'Mevlana Köprüsü' anlamlı ve yerinde bir isim. Yürekleri birleştirecek, kardeşleri barıştıracak, gönülleri buluşturacak böyle rehberlere ihtiyacımız var. Üstelik dünyanın da dikkatini çekecektir bu isim. Herhalde dünyada en çok tanınan ve sevilen değerimiz Mevlana'dır.

İsimler önemlidir. Fatih'in en büyük kültür merkezine Doğan Hızlan ile birlikte Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi adının verilmesi gerektiğini yazmıştık, verildi. Bir vefa borcuydu, ödendi. Malum Ali Emiri, milletimize Millet Kütüphanesi'ni armağan eden büyük bir alimdi. Ama yine Fatih'te başka bir binaya Türkçe sevdalılarının ciğerini dağlayan bir isim verildi: Historya Alışveriş Merkezi. Yavuz Bülent Bakiler'le birlikte karşı çıktık, yazdık, ama sonuç alamadık. Yazık ki bu kötü isim, kara leke gibi başımızda kalakaldı.

Yıllar önce Zeytinburnu'nu dolaşırken sokaklarda rakam isimlerini görmüş, üzülmüştüm. Biz kabile miyiz ki, kahramanlarımızın, şairlerimizin, yazarlarımızın isimlerini vermiyoruz. Şükürler olsun ki, o hatadan dönüldü, Zeytinburnu Belediyesi sokaklara güzel isimler veriyor şimdi. Bir günahımızı hatırlatmalıyım. Merhum Ahmet Kabaklı hayatta iken ismi Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi'ne verilmişti. Devrin Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, törende Hocanın elini öpmüş ve alkışlanmıştı. O isim anlamsız biçimde kaldırıldı, bu hatanın düzeltilmesi lazım. Veysel'in "Mevlana'yı Ziyaret"iyle tamamlayalım bahsi: "Ziyaretim Mevlana'yı, / Kabul et Allah aşkına / Bu fakiri du00eevaneyi / Kabul et Allah aşkına // Eşiğine yüzüm sürem / El bağlayıp du00eevan duram / Büyük lütfun eyle Kerem / Kabul et Allah aşkına // Mevlana Mevla'nın kulu / Doğru Hakka gider yolu / Deryası irahmet dolu / Kabul et Allah aşkına"

Alevi Veysel'in Sünni Mevlana'ya hürmet ve muhabbeti çok anlamlı ve güzel. 2008'de "Türkiye Okuyor" kampanyasını başlatarak çok hayırlı bir hizmete imza atan aziz Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'den talebimiz ve istirhamımız şudur: "Üçüncü köprümüzün adı Mevlana Köprüsü olsun. Bunu da milletimizin kardeşliği adına lütfen siz ilan edin. Bekliyoruz."