Mesleksiz milyonlar!
Ankara’nın sanayi bölgesi OSTİM’de hangi ustayla konuşsak, çalışacak adam bulamamaktan şikayet işitiyoruz.
Bunca işsizlik var ve çalışacak adam yok!..
Hangi sektöre bakarsanız bakın bu böyle; kebapçısından tornacısına
kadar herkes “iş yapacak eleman” arıyor.
Piyasaya baktığınızda, Türkiye’deki meslek eğitim
mekanizmalarının işlemediğini görüyorsunuz.
İmam hatip eğitimini bitirmek amacıyla 28 Şubatçılar
tarafından icat edilen katsayı haksızlığı meslek eğitimini de vurmuştu malûm.
Haksızlığa bu iktidar döneminde son verildi ama meslek
eğitimi bir türlü cazip olamadı.
Görebildiğim kadarıyla bunun en büyük sebeplerinden biri, üniversite
kapılarının herkese açılması.
Memleketin dağı taşı üniversite oldu, yarım netle bile kapak
atabileceğiniz bir yer var.
Ebeveynler ve gençler için üniversite bitirmiş olmak “prestij” meselesi.
Her 10 kişiden birinin üniversite öğrencisi olduğu bir
ülkede yaşıyoruz!
Üniversiteden mezun edilen her 10 kişiden 9’u da aslında
mesleksiz.
Neredeyse orta yaşı bulmuş bir mesleksize nasıl meslek
öğreteceksiniz?
Hiçbir işinize yaramayacak olan bir üniversite mezununa kaç
lira vereceksiniz?
Bu mesleksizlik meselesi, memleketin en büyük meselelerinden
biri.
Mesleksizlik ve gayesizlik.
Meslek liselerinden, mesleki eğitim merkezlerinden mezun
olanlar genellikle eğitimini aldıkları alanlarda çalışmamayı tercih ediyor.
Devlet, diyelim ki tesviye torna ustası yetiştirmek için
onca yatırım yapıyor, gençler oralarda onca zaman harcıyor ama sonuç neredeyse
sıfır.
Meslek lisesi mezunların sadece yüzde 5’i kendi alanlarında,
yani eğitimini aldıkları alanlarda çalışıyor.
Meslek eğitimi için tahsis edilen onca kaynak sokağa
atılıyor, gençlerin yılları da öyle, yapmayacakları mesleği yarım yamalak öğrenebilmek
için yıllarını heba ediyorlar!
Şu kaynak israfına bakın siz; milyonlarca genç orta yaşta
mesleksizler olarak çıkacakları üniversitelerde ve yarım yamalak da olsa
öğrenecekleri mesleği icra etmemek üzere meslek okullarında!..
Piyasada da müthiş bir
“iş yapacak adam” sıkıntısı var.
Bildiğiniz gibi, şu anda mecburi eğitim 12 sene.
Her vatan evlâdı, 18 yaşına kadar okula kilitli.
Üniversite de fiilen mecburi gibi, bir yıl uzadı diyelim, 23
yaşında mezun olacak genç.
Dediğimiz gibi çoğu mesleksiz olarak mezun olacak.
O yaştaki birine çıraklık yaptıramazsınız.
Koskoca üniversite mezunu!
Bir iş yeriniz var diyelim, 25 yaşındaki bir mesleksiz genci
getiriyor ve “Hadi bunu yetiştir!” diyorlar!..
Hani, 15 yaşında olsa, şeklini, kıvamını verirsiniz,
neredeyse orta yaştaki bir gence ne verebilirsiniz?
Sözünüzü ne kadar dinler, kaç gün sabreder?
X
Memleketin en önemli meselelerinden birinden bahsediyorum.
Milyonlarca gayesiz genç.
En büyük hedef, devlete kapak atmak.
Devlet, özellikle seçimler öncesinde kadroları açıyor.
Sığdırabildiği kadarını kamuya alıyor.
Her yıl 1 milyon civarı genç mezun oluyor üniversitelerden,
bunların yüzde 80’i memur olmak istiyor.
Her yıl 800 bin kişiye memuriyet kadrosu verebilir misiniz?
X
Mesele içinde mesele…
Üniversiteden mesleksiz olarak çıkan, devlete kapak atmayı
da beceremeyen neredeyse orta yaştaki gençler, hayatı öteleyip duruyor...
İlk evlenme yaşı da hızla yükseliyor.
Doğurganlık bitiyor.
Nüfus hızla yaşlanıyor.
Boşanmalar artıyor,
anne ya da baba sevgisinden mahrum büyüyen çocukların sayısı da öyle.
Mesleksiz, gayesiz, sevgisiz…
İlgisiz…
Gayretsiz bir ortam!
x
Bir ben mi endişe ediyorum acaba, bu durumlardan!