Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Ağustos 2021

Mesele, ne orman ne ağaç!

Öncelikle bu mücadelede yer alan bütün görevlileri tebrik ediyorum. Ölenlere rahmet diliyorum. Günlerdir kahramanca mücadele ederek bu yangını söndürmek için çalışıyorlar.

Orman yangınlarındaki can kaybı nefessiz kalan yüreklerimizi dağladı. En son 7’ye yükselen can kaybı orman ve emlak türü zayiatları unutturdu.

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye de 6 gündür orman yangınlarına karşı çetin bir mücadele veriyor. Aynı gün içinde onlarca bölgede başlayan orman yangınları, rüzgar ve kabiliyet zorlukları sebebiyle güçlükle söndürülüyor. Kontrol altına alınan yangın sayısı 130 iken, bu yazıyı yayına hazırladığımız dakikalarda kontrol altına alınamayan yangın sayısı sadece 6 idi.

Orman yangınlarının farklı sebepleri vardır:

Aşırı sıcaklar,

Söndürülmeyen piknik ateşleri gibi vatandaşın ihmali,

İmar için (bilhassa turistik amaçlı) kundaklama,

Ve izmarit gibi konvansiyonel yangınlar alışılagelmiş orman yangınlarıdır.

Sabotajlar,

Devlet ya da örgütlerin ülkeye zarar vermek amacıyla saldırı-sabotajları yine tanıdık orman yangın türlerindendir.

Son yıllarda PKK tarafından zarar verme amacıyla özellikle Akdeniz bölgesinde yangınlar çıkarıldı. Kandil’den aldıkları talimatı yerine getiren PKK elemanları orman yangını çıkardıklarını defaatle itiraf ettiler.

Ancak,

Son günlerde meydana gelen orman yangınları hakkında insana saç-baş yoldurtan iddialarla ha bire toplumu gerdik. Sadece toplumu germekle kalmadık, aynı zamanda PKK’ya da olmayan bir güç isnad ettik.

Evet,

Geçtiğimiz Ekim Ayında Hatay’daki orman yangınında 2 PKK’lının parmağı olduğunu unutmadık. PKK yakar, bunda anlaşmaz bir durum yok, ancak, PKK’nın yaktığına dair kesin bilgiye ulaşmadan tahminlerle “PKK yaktı” dediğimizde kime ne paye verdiğimizi, onu nasıl reklam ettiğimizi de hesaplamamız lazım.

Kaldı ki,

Orman yangınları ile aynı günlerde meydana gelen ve 7 kişilik Kürt bir ailenin yok edildiği Konya’daki elim hadise üzerinden yapılan provokatif faaliyetler toplumu ayrıştırıp geriyor. Bu özel durumun göz ardı edilmesi telafisi zor sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu yüzden bu ve benzeri hadiselerde kullanacağımız dilin daha yapıcı olması lazım.

Bu asla, PKK yapsa da söylemeyelim, demek değildir. PKK yakarsa en yüksek tondan söylenmesinde fayda olabilir, ancak sözün coğrafyasına dikkat etmek bizim işimiz olmalı.

Bakınız,

Antalya’da gençler kurdukları Whatsapp gruplarında gerçekle alakası olmayan, “Ormanları yakanların/yakmaya hazırlananların eşkallerini ve kullandıkları araba plakaları”nı gönderiyor. Organize olan bu gençler de yolda araçları durdurup eşkal ve plaka kontrolü yapıyor.

Allah muhafaza, bu provokasyonlarla meydana gelebilecek olayların sonunun nereye varacağını kestirmek çok mu zor? Yetkililerin bunu hesap ederek davranacaklarını umuyorum, aksi halde ağır vebal altına gireriz.

Bu yangınlarda da CHP ve paydaşları muhalefet yapmak yerine çamur türü uygulamalara imza attılar. Örneğin, Gündoğmuş’ta meydana gelen yangını aynı anda 3 uçak, 8 helikopter, 61 arazöz söndürme faaliyetinde bulunduğu esnada, CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı M. Böcek canlı yayında, “Burada hiçbir çalışma yok, helikopter gönderin!..” diyerek yalan ve kirliliğin sınırsızlığını ispatlamaya çalıştı. Oysa Böcek canlı yayında iken kameralardan kaçırdığı arka planda uçak ve helikopterler havada yangına müdahale ediyordu.

Öte yandan,

Yine CHP, Twitter’da tag başlatarak sahte hesaplarla, FETÖ ve PKK elemanlarının desteği ile “Türkiye'ye Yardım” diye 3 milyon paylaşım yaptı.

Bu,

“Türkiye yangınlarla baş edemiyor”dan öte bir şeydir.

Söz konusu yardımlaşma olunca bilsinler ki, CHP’nin evveliyattan şimdiye kadar ki akıl babası Batılı devletlerin sömürdüğü ülkelere, milletlere en fazla yardımı ulaştıran devletin adı: Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Türkiye, araları en bozuk olduğu dönemlerde İsrail, Yunanistan, Ermenistan gibi ülkelere ilk yardımı götüren ülkedir. Elbette onlar da doğal afetlerde yardım etmek isterler. Ve biz de gerektiğinde yardım ister, alırız. Kaldı ki sadece bizde değil, dünyanın dört bir yanı orman yangınları ile kavruluyor, herkes başının çaresine bakıyor.

Rum’u, Rus’u, Hindu’su, Hırvat’ı, İspanyol’u… orman yangınlarında bizden beter olduğu halde kimse ülkesini böyle rezil edecek bir alçaklığa tevessül etmiyorken CHP’lilerin bu rezilliği bağrına basması ülke sevgisi ile değil, ülkeye düşmanlıkla açıklanabilir.

Not:

Değerli dostlar, önemli bir gelişme olmadıkça yazılarıma bir süre ara vereceğim. Bu süre içinde yine Allah’a emanetsiniz.