Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2969.16
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 May 2019

Mesele İstanbul seçimlerinden büyük!

Türkiye’de herhangi bir kurum, herhangi bir konuda kritik bir karar almışsa ve bu kararın yankıları hemencecik okyanus ötesinden ve Avrupa basınından duyuluyorsa, bilin ki Türkiye doğru bir karar almıştır. Önce alınan kararın ne olduğuna, sonra da kararın ne şekilde ses getirdiğine bakmak lazım. Bu iki tespit yapıldıktan sonra yazılıp çizilenlerin dostane mi yoksa düşmanca mı olduğu ortaya çıkacaktır.

YSK’nın aldığı “İstanbul seçimlerinin yenilenmesi” kararından hemen sonra New York Times’in karanlık muhabirlerinin ve yazarlarının kaleminden çıkan “YSK’nın aldığı yanlış karar sonrası Türkiye’de sokaklarda çatışma, ekonomik istikrarda bozulma hatta kaos meydana gelebilir” mealindeki haberi aslında Batılı güçlerin bir geleceği okuma ameliyesinden çok gerçekte zihinlerinin bir köşesinde saklanmış temenniyi ifade ettiğini anlamamak için saf olmak lazım.

Akıllıca tezgahlanmış bir seçim sabotajı karşısında sus-pus kalıp ortaya çıkan sonuca rıza göstereceğimizi zanneden batılı güçler, şimdiden “diktatör Erdoğan seçim sonuçlarını iptal ettirerek (sanki iptali Erdoğan yapıyor!) seçimin yenilenmesini sağladı, Türkiye demokrat bir ülke değil, Türkiye diktatörlükle yönetiliyor, Türkiye’de faşizan bir yönetim var!” türünden yaygaraları koparmaya başladılar bile!

Akılları sıra Türkiye’yi Saddam, Kaddafi dönemleriyle ya da Suud rejimiyle özdeşleştirerek Türkiye’yi dışarıdan bir müdahaleye açık hale getirmek istiyorlar. Dertleri her ne şekilde olursa olsun Erdoğan’ın gitmesi ve Türkiye’nin parçalanmasıyla sonuçlanacak bir kaos planını devreye koymak. Birkaç ay içerisinde ABD, İngiliz, Fransız ve Alman medya kuruluşlarının İstanbul’da ofisler açmaları, yeni sosyal medya hesapları açarak kara propagandaya başlamaları ve yüksek sesle “Türkiye diktatörlükle yönetiliyor” safsatasını bağıra bağıra haykırmaları boşuna değil.

İşin ilginç yanı içimizdeki bazı muhafazakâr eziklerin bu Amerikan planı karşısında çoktandır içselleştirdikleri bir aşağılık kompleksi ile bir anda İmamoğlu taraftarı kesilmeleri ise gerçekten akıllara ziyan bir tablo ortaya çıkarıyor. Ekrem İmamoğlu’nun arkasında öylesine güçlü bir FETÖ desteği var ki bunu anlamamak için aptal olmak lazım. Ayrıca İstanbul seçimlerini son derece kurnaz bir şekilde FETÖ’nün murdar ettiği ve çok zekice planlanmış bir yöntemle seçim sonucunu değiştirecek hileler ürettiği o kadar açık ki bunu görmemek için de aptal olmak lazım. Zira böyle kurnazca, böylesine hilebazca bir planı CHP’nin görevlileri asla planlayamaz ve asla tek başına sahaya süremezdi.

Samanyolu televizyonunda bir zamanlar spor yorumculuğu yapan Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediyesi’nde FETÖ’nün Belediyeler İmamı olan ve şu an tutuklu bulunan şahısla olan ilişkileri hakkında ne diyeceksiniz? Bu iddiaların açıklanmaya muhtaç noktalar olduğu ortada değil mi?

Diğer taraftan bugünkü haliyle, yani Kemalist çizgiden saparak terör örgütlerinin yuvalandığı bir merkez haline gelen CHP’nin bu haliyle bir siyasi partiden çok, milli güvenlik sorunu haline gelmiş bir terör ve kaos odağına dönüştüğü ortada değil mi? FETÖ, PKK, DHKPC gibi bölücü ve yıkıcı örgütlerin operasyon merkezi haline gelen bir parti hakkında Batılı dostlarımızın(!) övgü dolu cümleler kurmaları ve her halükarda İmamoğlu’na sahip çıkmaları sizi hiç mi şaşırtmıyor? Mesela İmamoğlu mazbatayı eline aldığında Yunan Basınının “Konstantinapol Emin Ellerde” mealindeki manşetleri sizi hiç mi uyandırmıyor? İçimizdeki eziklere bunları da hatırlatmayı bir vatan görevi sayıyorum.

Ha şunu da ekleyelim de söylediklerimiz biraz daha yerli yerine otursun. CHP’nin İstanbul İl Başkanı’nın “Sakine Cansız terörist değildir!” açıklamasını nereye koymayı düşünüyorsunuz? Ekrem İmamoğlu’nun hakkı yendi diyen beyler bayanlar, bu söze ne diyecekler? Yıllarca Mehmetçiğe kurşun sıkan teröristleri kutsayan bir anlayışı meşrulaştırma operasyonunda gönüllü hizmetkâr olamaya hangi vicdanla talip olabiliyorsunuz? Ya da İmamoğlu’nun içerdeki Demirtaş’a güzellemeler düzmesini…

Beyler aklınızı başınıza toplayın. Özellikle de CHP’li Kemalistlere sesleniyorum. Partiniz şu an Atatürk’ün kurucu ayarlarının dışına çıkmış, gerici ve vatan haini damgası vurduğunuz örgütlerin eline geçmiştir. Biliriz, siz Fetullahçıları da Atatürk milliyetçiliğine kurşun sıkan adamları da sevmezsiniz. Şimdi size ne oldu ki bu adamlarla kol kola yürümekten ve bunları desteklemekten zevk alır hale geldiniz? Yoksa size de mi bir haller oldu?