Merkez Bankası Sınıfta Kaldı

Merkez Bankasının tutumu, kararları ve hatta bakış açısı döviz kurunun belirlenmesinde hayati bir önem taşır.

Ayrıca bu tutum, karar ve bakış açılarını belirleme ve açıklama zamanları dahi farklı bir önem arz eder.

Merkez bankasının en önemli görevlerinden biri para piyasalarında istikrarı sağlamaktır.

Bunu da "para politikası" ile icra eder.

Para politikası, merkez bankasının ülkedeki para miktarını etkilemeye yönelik olau00adrak aldığı kararları ifade eder.

Merkez Bankası, ekonomi durgunluğa girme eğilimi gösterdiğinde ve ekonomik faaliyetleru00adde bir yavaşlama başladığında veyahutistenen seviyeye ulaşması yönünde var olan ekonomik canlılığı daha da artırmak için enflasyona da yol açmayacak şekilde para arzını arttır, faiz oranu00adlarını düşürür.

Bu yöndeki para politikasına gevşek veya genişlemeci para politikası adı verilu00adir.

Diğer yandan ekonomi gereğinden fazla canlanmış ise Merkez Bankası para arzındaki artışı yavaşu00adlatır ve faiz oranlarını yükseltir. Bu para politikau00adsı yöntemine de sıkı veya daraltıcı para politikası denilir.

Merkezin kur artışı yönetimi sonuç olarak hatalıu2026

Kur artışının başladığı Kasım ayının başından bu yana merkez bankasının ilk tepkisi munzam karşılık oranını yeniden belirlemek oldu. Para politikası araçlarından biri olan bu muamelede; Türk Lirası munzam karşılıklarını azaltmak yönünde kararı verildi.

Bu tür bir karar özellikle bankaların kredi verme yeteneğini artırır.

Ancak kur artışının söz konusu olduğu bir süreçte bu karar daha çok döviz alımına sebep oldu.

Ve döviz spekülasyonlarının işine yaradı. Zira kur artışı netice itibariyle devam etti.

Faiz yükseltmesiu2026

Merkez bankasının kur artışının karşısında özellikle döviz rezervlerini eritme yoluna gitmemesini yani piyasaya döviz sürerek TL satın alma yoluna gitmemesini "stratejik" olarak doğru bulanlardanım.

Ancak son faiz yükseltme kararının baştan sona yanlış olduğunu ve bu kararı açıklama sürecini çok kötü yönettiğini düşünüyorumu2026

Öncelikle yatırıma ve daha çok ekonomik canlanmaya ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde faiz yükselterek daraltıcı para politikası yönteminde karar kılması doğru bir bakış açısı değil.

Merkez Bankasının faiz yükseltme kararını açıkladığı gün aynı zamanda Avrupa Parlamentosu, müzakereleri görüşüyordu. Ve müzakerelerin durdurulması sonucunun ortaya çıkacağı beklenen bir sonuçtu.

Ancak Merkez Bankası, bu konuda çok kötü bir yönetim örneği sergiledi.

Faiz yükseltme kararının açıklanması ile örneğin USD kuru, 3,36'ya kadar düştü. Hemen akabinde AP'nin "müzakereleri durdurma" kararının gündeme düşmesi ile yarım saat içinde USD, 3,47'de soluğu aldı.

Merkez Bankasının faiz kararını neden AP kararının açıklanmasından sonraya bırakmadığını merak ediyorum.

AP kararı sonrası iyice agresifleşen döviz kurunun sakinleşmesini bekledikten sonra almış olduğu faiz yükseltme kararını açıklaması daha doğru olmaz mıydı?

Açıkçası Merkez Bankası, gösterdiği bu yönetim örneği ile hem golü yedi hem de sınıfta kaldıu2026