Dolar (USD)
35.27
Euro (EUR)
36.77
Gram Altın
2976.78
BIST 100
9997.34
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Mart 2017

Merhameti olmayan insan mıdır?

Sözlüklerde "bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma" olarak tanımlanan merhamet; bu acımadan dolayı diğer insanları esirgemeye, korumaya, sevgi göstermeye, iyilik yapmaya zorlayan duygudur.

Katı kalpleri yumuşatan, kini ve düşmanlığı bitirip sevgiye dönüştüren, düşmanlıkları sonlandıran, kardeşliği oluşturan ulvi duyguların bütününü kapsar.

İnsanlığın temelinde merhamet dolu bir kalbe sahip olmak vardır. Her insanın kendisi üzerine merhamet edilmeye ihtiyacı vardır.

Ne kadar merhametli olunursa, o kadar merhameti hak ettiği bilinmelidir. İçten gelen ses duyulmalıdır ki, merhamete layık olunabilsin.

"Benim on çocuğum var, bunlardan hiç birini öpmüş değilim" diyen kişiye Allah Resulü şu şekilde karşılık vermiştir: "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz."

Yeryüzüne medeniyeti sunabilecek olan tek varlık insandır. İnsanlık da ancak merhamet üzerine kurulabilir.

Acıması olmayan gaddar insanların bu insanlığa verebilecekleri hiçbir şey yoktur.

Kendi içlerinde huzuru yakalayamayıp, kendine acımayanlar iyi bir aileye sahip olamayacaklardır.

Toplumun en küçük yapı taşı olan ailelerini de merhamet ve sevgi ile ayakta tutamayanlar, daha büyük zulümlere karşı da sessiz kalabileceklerdir.

Yeryüzünün kana bulandığı, merhametsizlerin başlarda olduğu, mazlumların evlerinden barklarından kovularak el açma durumlarına düşürüldüğü, acımaların olmadığı bir ortamda merhametten ve sevgiden bahsetmek ne kadar doğru olur ki?

Elbette her karanlık gecenin bir sabahı, her karlı ve soğuk kışın bir baharı vardır.

Karanlıkları aydınlıklar ile, soğukları çiçekler ile sevindiren Hak Teala bütün kırık kalpleri de felaha kavuşturacaktır.

Yusuf'u zindanlarda bırakmayıp Mısır'a sultan yapan, Yunus'u balığın içinde yaptığı hatadan dolayı af edip karaya çıkaran, Firavunun sarayında yaşadığı halde Hakk'ın katındaki saraylara talip olanlara verilen büyük mükafatlar vardır.

Rabbe layıkıyla kul olma derdinde olanlar ve vicdanlarının sesini duyanlar da bu mükafata layık olmak için, illa ki bu yanlışlara dur demelidirler. Binlerce haksızlık olduğu herkesin malumudur.

Evlerinde huzur bulamayan eşler, memleketlerinde rahat duramayan, ölüm korkusuyla yaşayan canlar ve bunlara dayanamayıp her şeyi göze alarak vatanını terk eden insanlar vardır.

Allah Resulü; "Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse ona diliyle müdahale etsin. Buna da gücü yetmezse, ona kalben buğz etsin. (Kalben onu reddetsin.) Bu ise imani tavrın en zayıf olanıdır." Buyurmamış mıdır?

İnsanların imanlarının varlığı veya yokluğu asla hiç kimse tarafından konu edilecek bir konu değildir.

Her insan kendisinin imanlı mı yoksa imanın üzerini örten mi olduğunu çok iyi bilmektedir.

Kalpte olan bu olguyu ancak insanın kendisi ve onu hakkıyla içini ve dışını bilen yaratanı bilir.

Gelinmesi isteyerek olmayan dünyadan, isteyerek de ayrılınmayacağı da bir gerçektir.

Hayat doğum ve ölüm arasında geçen, ne çok üzüntülerin ne de sevinçlerin uç boyutta yaşanması için değecek kadar uzun değildir.

Mutlak başarı ve mutluluğun asıl adresinin asla inkar edilmeyen ölüm sonrası hayat olduğu da herkesin malumudur.

Hiç kimsenin yaptığı zalimlik asla yanına kar kalıcı da değildir.

Ellerin ve ayakları konuşturulduğu, ne babanın evladına ne de evladın babasına hiçbir fayda vermeyeceği, mazlumların haklarını tam alacağı, borçluların borcunu ödeyeceği o büyük günde herkes hesabını görecektir.

Bütün mesele yapmakta olduklarımızı hakkıyla görene kulak vererek aramızda iyilik ve ihsanı arttırma derdinde olunmasıdır.

Kimseyle düşmanlık beslememektir. Zira Hak Teala Fussilet suresi 34. Ayetinde şöyle buyurur:

"İyilikle ile kötülük bir olmaz; Sen kötülüğü iyilikle karşıla. O zaman aranda düşmanlık olan kişinin can dostun olduğunu görürsün."

Batı düşünürü William Shakespeare'de merhametin güzelliğini "Merhamet, her zaman intikamdan daha asildir" diyerek asaletle eşleştirmiştir.

Ne mutlu asil olup, insan kalma derdinde olan merhametlilereu2026

NOT:

Uluslararası CNR Kitap Fuarı'nda, 4-5 Mart tarihlerinde saat 14-16 arası Pınar Yayınları standa kitaplarımı imzalayacağım. Değerli okurlarımı bekliyorum.