Merhamet Timsali Başbakanımız
İnternette küfürbaz olarak tanınan birinin " narsist = muhafazakar şef midir?" başlıklı yazısı dolaşıyor. Bu kişi uzmanlığı olmadığı halde başbakanımıza teşhis koyuyor, iftiralar atıyor. Aslında yazısını ciddiye almaya bile değmez, ancak cevap vermek bir gereklilik diye düşünüyorum.
Başbakanımız bırakın narsist olmayı aksine merhamet timsalidir. Merhametli olmak ise narsizmin zıddıdır ve ikisi bir arada bulunmaz.
Başbakanımız niçin merhamet timsali?
u00b7 Merhametin temeli empatidir. Yani zor durumda olanın, muhtacın, sıkıntısı olanın yerine kendimizi koymaktır. Başbakanımız Türkiye'nin her yerindeki kedere ve afete, Somali'den Myanmar'a dünyanın her ülkesindeki acı ve felaketlere anında empati duymaktadır. Bunu Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi olarak da bizzat müşahede ediyorum. Kızılay'a yakın ilgisi ve desteği de bunu göstermektedir. Acı içinde olanlardan bahsederken takındığı tavır, bazen gözlerinin yaşına hakim olamayışı ve bunu samimi yapması başbakanımızın güzelliklerindendir.
Narsist olan ise empati yapamaz, başkalarının acısı ve kederi onu zerre kadar ilgilendirmez.
u00b7 Merhametin bir başka özelliği acıma ve sevgi göstermedir. İnsanları başkalarına iyilik ve yardım etmeye yönlendiren duygudur. Başbakanımız bu konuda da belirgin özelliklere sahiptir.
u00b7 Empati yeteneği kaybolunca ve kişi kendini hayatın merkezinde görünce narsistik kişilik ortaya çıkar. Böyle kişiler karşısındaki insanı anlayamaz ve sadece kendini düşünür. Bütün insanların ona hizmet etmesi gerektiği kanısındadırlar. Narsistler bedelini ödemeden, çabalamadan her şeyin en güzelini, en mükemmelini hak ettiklerine inanırlar. Başbakanımız ise sevgi ve samimiyet doludur. Gecesini gündüzüne katarak, en ufak ayrıntıyı hesaba katarak çalışır, gayret gösterir, yorulmak nedir bilmez.
u00b7 Şu an dünyanın sayılı ve ülkemizin gelmiş geçmiş en etkili liderlerinden olan başbakanımızın buna rağmen gurura ve kibre kapılmayışı, mütevaziliğini sürdürüşü, istişareye önem verişi, ortak akılla hareket edişi gerçekten hayranlık uyandırmaktadır.
u00b7 Başbakanımız diğer insanları da sevmekte, her vatandaşı önemli görmektedir. Yoksulla, özürlü ile, yaşlı ile sık beraber olmakta, kabristanı sık ziyaret ederek ölümden ibret almaktadır. Halbuki narsistler başka bireyleri hiç önemsemezler.
u00b7 Başbakanımızın bu kadar güce ve yetkiye rağmen sevecenliğini ve hoşgörüsünü muhafaza etmesi, kesinlikle öfkeye ve gerginliğe düşmemesi, sağlıklı özgüvenli kişilik yapısını sürdürmesi (gerçek anlamda sevgi alışverişi yapabilen ) takdire şayandır.
u00b7 Narsistler için ölüm fikri korku verir. Başbakanımız ise inanmış bir Müslüman olarak ölümle barışıktır ve dinimizin telkin ettiği sevgiyi, merhameti ve bağışlayıcılığı öne çıkarır.
u00b7 Narsist olanlar kısa vadede başarılı görünseler de uzun vadede kesinlikle başarılı olamazlar. Narsistlerin aşırı özgüvenleri, sonunda performanslarını baltalar. Narsistlik kişilik yapısı onları çevrelerinden koparır, yalnız kalırlar. Başka insanlarla duygusal açıdan sıcak, ilgili ve sevgi dolu ilişkiler kurmaktan yoksundurlar. Onlar sevilen patron veya lider değildirler. Başarıyı bir ekiple paylaşmaktan çok, bütün payeyi kendilerine çıkarmayı yeğlerler. Ama başbakanımız gün geçtikçe daha çok sevilmekte, samimiyetine daha çok inanılmaktadır. Ekibine önem vermekte, her zaman onları taltif etmektedir.
u00b7 Narsistler kendilerini çok önemserler, mağrurdurlar, kendilerini methederler. Başbakanımız ise kendisinden değil ülkenin sorunlarından söz eder.
u00b7 Narsistler dikkati çekmek, ilgiyi üzerlerinde toplamak, kendilerin methetmek için yalana başvurur, hayali olaylara sığınırlar. Halbuki başbakanımızın ağzından hep doğru söz çıkar ve yapamayacağı tahaütte bulunmaz. Dobra ve samimidir.
u00b7 Narsistler maddecidir. Paraya ve eşyaya aşırı değer verirler. Maddi başarı için mücadele etmek ise sonuçta onları mutsuz eder. Halbuki başbakanımız kendisiyle barışık ve mutlu bir kişiliğe sahiptir.
u00b7 Narsistler insani ilişkileri uzun süre devam ettiremezler. Başlangıç muhteşem olsa da sonu yıkıcıdır. İlişkileri tamamen egolarını beslemek üzere kuruludur. Kendilerine hayranlık duymaları; başkalarını sevmeyi ve onlara iyi davranmayı neredeyse imkansız hale getirir. Kendini fazla sevenin başkasına ayıracak sevgisi kalmaz. Onlara güvenilmez. Narsistlere verdikçe, egosu okşandıkça karşılık verirler. Yoksa ilişki kopar.
Küfürbaz yazarın sıraladığı 26 maddenin hiç biri başbakanımıza uymamaktadır. Aslında bu kişilik bozukluğunu kendi kişilik yapısı için bir uzmana değerlendirtmesi daha uygun olacaktır.