Merhamet
Allah’ın bütün yaratılmışlara
yönelik en büyük lütuf ve ihsanıdır merhamet. “Acımak, şefkat göstermek, acıma
duygusu, bu duygunun etkisiyle yapılan iyilik, lütuf” anlamlarına gelir ve
hem Allah’a hem insanlara nispet edilir. Allah’ın rahman ve rahim vasıfları
insanlardaki merhamet duygusunun kaynağıdır. İnsanlardaki çocuk sevgisi, hayvan
sevgisi, bitki sevgisi, saygı, yardım etme hissi gibi duygular merhamet
duygusunun yansımasıdır. Kişinin kendisini değil muhtaçları koruyarak amaçladığı
merhamet merhamet sayılır.
Kur’ân-ı Kerîm’de Yüce Rabbimiz
sık sık merhametten bahsetmiş, hatta “merhamet edenlerin en
merhametlisi” (A'râf; 151) olduğunu bildirmiş ve “Rahmetim her şeyi
kapsamıştır.” (A'râf; 156) buyurarak merhametinin her şeyi kuşattığını haber
vermiştir. Kullarının da birbirlerine karşı şefkat ve merhamet hisleriyle dolu
olmalarını murat etmiş, örnek olarak Hz. Muhammed’i âlemlere rahmet olarak göndermiş,
kendi isimlerinden Raûf (çok şefkatli) ve Rahîm (çok
merhametli) sıfatlarını Resul-i Ekrem Efendimize de lütfetmiş, bunu “Andolsun,
size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz
ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve
merhametlidir.” (Tevbe; 128)
ayetiyle bildirmiştir. Onun için yaratılanlara şefkat, merhamet ve güzellikle
yaklaşmak imanda ve insanlıkta ulaşılan en yüksek seviye olarak
nitelendirilmiştir. Merhamette ölçü müminlerin birbirlerine karşı merhametli, inkârcılara
karşı sert ve tavizsiz olmalarıdır. Bu gerçeği Hz. Muhammed “Müminlerin,
birbirlerine acımakta, birbirlerini sevmekte ve birbirlerine şefkat göstermekte
bir vücut gibi olduklarını görürsün. Bu vücudun herhangi bir uzvu muzdarip
olduğu takdirde, diğer kısımlarının da uykuları kaçar, ateşler içinde onun
ıztırabını duyarlar.” (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66) diye
zikretmektedir. Çünkü merhamet, dünyada vicdan huzuru ve cennet müjdesi,
ahirette ise ebedî saadet sermayesidir.
Karı-koca arasına sevgi ve
merhamet vardır. Evlâtlara yaşlı ana babalarının üzerine merhamet kanatlarını
germeleri emredilmektedir. Kullar birbirlerine ve diğer canlılara karşı şefkatli
olmalıdırlar. İnsanların birbirlerine ve diğer canlılara şefkat ve merhamet
göstermeleri emredilmektedir. Pek çok ayette ise kimsesiz ve çaresizler
karşısında ilgisiz kalanlar, acımasız davrananlar ve merhametten yoksun olanlar
ağır şekilde eleştirilmiştir. Hz. Peygamber “İnsanlara merhamet etmeyenlere
Allah da merhamet etmez” (Buhârî, “Tevḥîd”, 2, “Edeb”, 18; Müslim, “Feżâʾil”,
66) hadisiyle insanlara merhametli olmayı, “Merhamet etmeyene merhamet
edilmez” (Buhârî, “Edeb”, 18; Müslim, “Feżâʾil”, 65) hadisiyle de
merhametin kıymetini bildirmiştir. Hatta hiçbir zaman çocuklarını öpmediklerini
söyleyenlere, “Allah kalplerinizden merhamet duygusunu çekip almışsa ben ne
yapabilirim?” (Buhârî, “Edeb”, 18; Müslim, “Feżâʾil”, 64) diyerek
üzüntüsünü belirtmiştir.
Her alanda sevgi, merhamet,
yardımlaşmayı emreden Hz. Muhammed aynı duyarlılığı hayvanlar konusunda da göstermiş,
bu konuda yüzlerce örnek bırakmış, İslâmiyet’in bir merhamet dini olduğunu
göstermiştir. “Merhamet edenlere, Allah Teâla merhamet eder. Siz
yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet etsin”
(Tirmizi, Bir, 16) buyurarak ölçüyü koymuştur.
Allah’ım! Gönlümüze şefkat ve
merhamet duygularını yerleştir ve bizlere de merhamet eyle! Amin…