Merhaba sevgili günlük, neden herkes kadın düşmanı?
Merhaba sevgili günlük! Bugün yine bir kadın cinayeti haberiyle karşılaştık. Aslında geçen yıl 440 kadın cinayeti işlendiğine göre zaten her gün bir kadın cinayeti yaşanıyor biliyorum da bazı cinayetlerin öyküsü hiç kaldırılmıyor!
Bu cinayet, 50 yaşındaki bir adamın, hem çocuklarının annesi eşini hem de 5 çocuk annesi kızını öldürdüğü çifte cinayetti! Şimdi hangi kelimeler bu cinayetin korkunç acısını anlatabilir ki?
Haberi bir iç yangısıyla sosyal medyada paylaştığımda bazı takipçilerden gelen eleştirileri okumalısın sevgili günlük! “Neden erkek cinayetlerini yazmıyorsunuz” diyenlerden, nafaka üzerinden kadınları eleştiren yığınla ölçüsüz, izandan uzak, yargılayıcı, ayrımcılı kokan yorumlar…
Sahi, bu camia ne ara böyle kadın düşmanı oldu sevgili günlük?
İşin, bu tavrın/tutumun arka planında ne olabilir?
Her kabahat ve cürüm üzerinden kadını değersizleyip suçlayan bu bakış açısı ne zaman bünyelere sirayet etti de fark edemedik?
Geç gelen modernleşme mi, yoksa kadın ve erkeğin modernizme ayrı şiddette kapılmaları mı veya bir tarafın sadece kendi modernleşme/sekülerleşmesini mubah ve istenir kılması mı?
***
Ne kadar çok soru var sevgili günlük!
Hatırlayacaksın; Emine Bulut cinayeti dâhil kadına yönelik tüm taciz, istismar, şiddet, cinayetlerde de bu bakış açısından yakınmıştım. “Bu kadın, kim bilir bunu hak edecek ne yapmıştır?” ünlemiyle suçu işlemeyi anlamaya çalışan empatik, iyicil, insancıl bakış açısı neden konu kadına geldiğinde cimrilikle karşılaşır?
Beni en iyi sen anlayıp tanıdığın için seninle bunları konuşmak kolay sevgili günlük. İnan çoğu yerde bu cümleleri kurmaya yeltendiğimizde erkek düşmanı, aile karşıtı olarak çıkmaz mürekkeple öyle bir damgalanıyoruz ki bir daha bu boyayı üzerimizden çıkaramıyoruz!
Söylesen sevgili günlük, biz içimizdeki adalet, merhamet, sevgi, anlayış duygularını ne zaman yitirdik de bunun farkında olmadık?
***
Bilirsin, cinsiyet üzerinden genelleyici bakış açısına değil adalete inanan, haksızlığa karşı durmayı insan olmanın ilk kuralı gören anlayışa sahibim. Sana kendimi anlatmak, iddiamı ispatlamak zorunda olmamak ne büyük bir rahatlık!
“İnsanlar” diyorum sevgili günlük. Bazı insanlar neden bu kadar umarsız, pragmatik, çifte standartçı, hak ve adaletten sadece kendi gibi inanan, yaşayan, aynı cinsiyeti taşıyan kişilerin tercihlerini koruyup savunmayı anlıyor?
Eskinin adil, merhametli, sevgi dolu dindar erkekleri uzaya mı çekildiler? Yerlerine bencil, hedonist, gösterişçi, sevgiyi sadece evinin dışındaki kadına gösteren, şıkır şıkır giyimli, kırışık önleyici kremler kullanan, kimliklerine dindarlık yerine muhafazakârlığı ustalıkla eklemlemiş bu adamlar başka bir evrenden mi gönderildi?
Gerçekten çok can sıkıcı konular bunlar, biliyorum! Ama bunları konuşabileceğim çok az mecra/kişi olduğu için seninle paylaşıyorum; beni anlıyorsun değil mi?
Neyse, bugünlük bu kadar yeter. Yarın kısa bir seyahat var. Kalkıp mini, çekçekli çantamı hazırlayayım. Dönünce tekrar yazışırız!