"Merhaba ey Can-ı canân merhaba!.."
Hidâyet
rehberi sevgili peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve
sellem Efendimizi, mevlid-i şeriflerinin sene-i devriyesinde salat ü selamlarla
yad ediyor ve büyük bir özlemle “merhaba ey Can-ı canân merhaba” diyoruz…
Efendimiz
aleyhisselam, miladi 571 yılında dünyayı teşrif etti ve 622 yılında Mekke-i
mükerremeden Medine-i münevvereye hicret buyurdu. İslamî takvim, hicret-i
seniyyelerini esas alır. Şu anda hicrî 1444. yılı yaşıyoruz. Bu güzel vesileyle
bazı yabancı meşhurların, Efendimiz aleyhisselam hakkındaki insaflı birkaç tespitlerini
hatırlatmaya çalışacağız:
Bismarck: “Ey
Muhammed (aleyhisselam!) Senin asrında yaşayamadığımdan dolayı çok üzgünüm. Ben,
bütün semavî kitapları tam olarak tetkik ettim, fakat -tahrif olundukları için-
hiçbirisinde aradığım hikmeti bulamadım. Bunlar, değil bir cemiyeti bir hane
halkını bile mesut etmekten pek uzaktır. Ancak Kuran-ı (kerimi) tetkik
ettiğimde, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm. Bu kitabın, insan aklının
ürünü olduğunu iddia etmek, bütün ilmî hakikatlere gözü kapamak demektir. Ey Muhammed (aleyhisselam!) Senin tebliğ
ettiğin bu Kitap, Senin değildir. Bu kitabın İlahî olduğunu inkâr etmek, bütün pozitif
ilimlerin bâtıl olduğunu ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için diyorum ki; beşeriyet,
Senin gibi mümtaz bir şahsiyeti bir defa görmüş, bundan sonra görmeyecektir.
Sana derin saygı ve hürmetlerimi arzedediyorum…”
Goethe: “Biz
Avrupa milletleri medenî imkânlarımıza rağmen, Muhammed (aleyhisselam)ın son
basamağına çıktığı merdivenin daha ilk basamağındayız. Hiç şüphe yok ki, kimse
bu yarışta O’nu geçemeyecektir…”
Tolstoy: “Muhammed
(aleyhisselam), hürmet ve saygıyı fazlasıyla haketmektedir…”
Dostoyevski: “Büyük
İslâm Peygamberi (Muhammed aleyhisselam,) yüce Yaradan’ın katına çıkıp O’nunla
buluşmuştur. Ben Mirac’a bütün kalbimle inanıyorum…”
Thomas
Carlyl: “Muhammed (aleyhisselam,) hakiki bir peygamberdir. O’nun bütün
iyiliklerini dosdoğru söylemek istiyorum. O’nun hakkında nasıl kötü düşünebilirsiniz.
Hayır, ben bunu kabul edemem. O’nun getirdiği mesaj gerçekti. O samimi olmak
üzere yaratılmıştı…”
Karen
Armstrong: “Muhammed (aleyhisselam) vefat ettiğinde tüm kabileleri Müslüm
anlaştırmıştı. O’nun emrettiği tesettür, kadınları aşağılanmadı, bilakis yüceltti.
O, insanlık tarihini düzeltti ve âdil bir toplum oluşturdu. O, çocuklara çok
merhametli idi. Çocuklar da O’nu çok seviyorlardı…”
Gibson:
“Muhammed (aleyhisselam)ı sevmeyenler, O’nu yeterince tanımayanlardır…”
Michael
Hart: Dünyanın en etkili yüz insanını ele aldığı meşhur eserinde birinci
sırada Efendimiz aleyhisselamı zikreden bu meşhur yazar diyor ki: Muhammed
(aleyhisselam)ın dini vahiy kaynaklıdır.
O, vefat ettiğinde Güney Arabistan’a hâkim idi. Hem dinî hem de siyasî etkinliğin
bu, eşi görülmemiş birleşimi nedeniyle Muhammed (aleyhisselam), insanlık
tarihinin en etkili kişisidir…”
Prof. Dr.
H. Mones: “Muhammed (aleyhisselam)ın her sözü bir vecizedir…”
Bernard
Shaw: “Ben, hayret uyandırıcı bir insan olan Muhammed
(aleyhisselamın,) hayatını okudum. Ben O’nu, insanlığın kurtarıcısı olarak
görüyorum. O’nu böyle tanımamız lazım. O, bugün aramızda olsaydı, dünyanın
bütün problemlerini bir kahve içiminde hallederdi…”
Arthur
Gilman: “Muhammed (aleyhisselamın) büyüklüğünü Mekke fethinde net olarak görüyorsunuz.
Geçmişte kendisine yapılan bunca zulme rağmen O, hiçbir intikama yeltenmediği
gibi ordusunu da intikamdan alıkoydu…”
Napolyon:
“Hıristiyanlar, hiç kimsenin anlayamadığı teslis inancını yaymaya çalışıyor ve şarkın
huzurunu bozuyorlardı. Muhammed (aleyhisselam) ise, onlara doğru yolu gösterdi.
Yalnız bir tek Allah olduğunu, O’nun babasının da, oğlunun da bulunmadığını;
böyle birkaç Allah’a tapmanın, puta tapmaktan kalan saçma bir adet olduğunu
anlattı…”
Lamartine: “Hangi
kriterlerle ölçülürse ölçülsün, Muhammed (aleyhisselam)dan daha büyük bir insan
bulunamaz!..”
Aleksi
Lovazon: “Muhammed (aleyhisselam,) Allah tarafından gönderilmiş hak bir
peygamberdir…”
Mons
Leronge: “On dört asır geçmesine rağmen, Muhammed (aleyhisselam,)
dünyanın tek rehberi ve tek hidayet elçisidir…”
Prof.
Jules Masserman: “Bütün zamanların en büyük lideri Muhammed
(aleyhisselam)dır…”
Shebol: “Bütün
insanlık, Muhammed (aleyhisselam)ın insanlığıyla övünmelidir. Biz Avrupalılar
iki bin sene sonra bile O’nun hakikatine ve kıymetine yetişemeyiz…”
Knematirul: “Ben
haykırıyorum! Muhammed (aleyhisselam,) hiç kimseyle kıyaslanamayacak kadar
büyüktür…”