Meretkaloğlu Kemkal'ın Oğuz'u yağmaladığı boyu (1)
Halkım
hey!
Sası
dinli Amelikan'ın Meretkal derler Alaman tekfuru var idi.
İptida izdivacından boş olduktan giru kimya ilminde neşet etmiş bir ademe
varmış idi. Bu heriften de oğul-kız peydah edemedi; ebter idi.
"Hastayım
hasta, çorbası tasta, oğullu- kızlı ev dambul düdük, oğulsuz kızsız kara
yasta" deyü feryad figan eyleyip zırlar idi.
Mendebur heriflerle yoldaş olup zulmü
siyasete merak salmış, İslam ümmetini katl ile meşgul idi.
İmparatur Amelikan, Oğuz'u tutsak
etmeyi murad eder idi. Yekten cenge cesaret edemediğinden hile düşünür, Oğuz'a
gönderilecek casuslar arar idi.
Meretkal'a ve dahi cümle
Kefere tekfurlarına:
“
Bre kavatlar, Oğuz'u bize tutsak edecek,
bizi muradımıza erdirecek casuslar buluna!” deyu ferman eyledi.
Cümle
kefere danışmanlar ve Beliçıka, Holalan'da
tekfurları da çareler aradılar, düşündüler, taşındılar; ahirinde bir karara
vardılar.
Oğuz'da
tilki kulaklı, şebek dudaklı, baykuş
bakışlı, gözleri fıldır fıldır, eli çaplı, kağışak yapılı, yavuşak yürüyüşlü,
Kemkal derler, çelimsiz, oğlancık ile sırtı cüppeli, başı takkeli, gözleri
pörtlek, yürüyüşü paytak, imanı muğlak, salyalı, sümüklü, ağlak, Faiz'i
casus tuttular.
Bu
mendeburları kara dinli İmparatur Amelikan'a arz eylediler.
Amelikan,
Kemkal ile Faiz'e casusluk icazeti verdi.
Faiz,
Oğuz'da, dini ifsat ile meşgul olduktan giru, İmparatur Amelikan 'a vasıl oldu.
Has
Oda'ya alındı.
Amelikan,
casusları, hususen Kemkal'ı kızıl tekfur Meretkal'ın
yedine verdiler.
Meretkal
da hayli sevindi, kıvandı, elin eline
çaldı, kıs kıs güldü: “ Şimdi Oğuz'u
tuttsak ettik.” dedi. Kemkal ile
halvetleşti, sarıldı, koklaştı.
Kemkal,
Kızıl Tekfur'un huzurunda tazim ile
diz çöktü. Yavuşakça dil döküp
kulluğun beyan eyledi.
Kızıl
Tekfur Meretkal, Kemkal'ın kıyısına yakınlaşıp tulkumuş kavun suratın toparlayıp müşfik bir ana edasıyla sual
etti:
-İns
misin, cin misin?
Oğlan
cevap verdi,
-Ne insim ne cinnim; 'Dere Sim'de
'Gümüş Kapısı' derler yerde fani
aleme duhul eyledim. Oğuz’a asî, Kemalî kabilesinden Kâzip Kemkal'ım. dedi.
Kızıl
Tefur Meretkal,
-Hünerin nedir?
Kemkal,
-
Ben Oğuz’un şifa emini idim. Sayruları
biçare, sağlamları sayru kıldım. Dermanı def eyledim. Oğuz'u soyup soğana
çevirdim.
Dedem Cumhur da:
" Murdar iş işledin, düşkün oldun,
bundan gayri senin adın Kemkal olsun. adını ben verdim Kadir Tanrı seni ıslah
eylesin." deyip beni taşra saldı. Ben de Musa kavmi misal hayli zaman
başıboş dolaştım.
Bir
zaman sonra Kemalîlere kâhya durdum.
Ağamın eli uz, dili tuz, yüreği buz
idi. Balı agu eyler idi. İmparatur Ameli kan'a, 'hizmette' kusur eyledi.
Sayenizde kasetikast altına alıp kepazelikle onu zevale erdirdim. Ben dahi bunu
Hocaefendi donuna girmiş kefere muhibbin himmetiyle yaptım. Bundan mütevellit
cümle gayri Müslim cemaat tazim ile elleşip beni Kemalîlere Kenelibaş eylediler. Kenelibaşlığım sana kurban olsun." dedi.
-Kasetikast
zanaatımdır. Bu meslekte kemâle erdim. deyu tekmil verdi.
Kefere
Meretkal'ın gönlü hoş oldu. Oğlancığa türlü türlü latifeler söyledi. Oğuz’un kaçkını oğlancık ona, o oğlancığa
hayran oldu.
Meretkal
avradı, Kemkal'ı kendine oğlancık tutu.
Kemkal,
Oğuz'a, ağzın köpürttü, gözün ağarttı, burnun çomaklandırdı.
Gün
battı, ay dolandı, sular yatağını, hırlı hırlıyı, zoba zorbayı buldu.
Halkım
hey!
Kemkal ile salyalı Başcasus, birlik olup bir tertibe girdiler. Oğuz'un habercilerini tutusak etmek için onları Kadı Divanı’na davet eylediler. Oğuz'un Başbuğ'unu da sayru edip cerrah masasına sicimle bağlayıp tutsak etmeye, mazlumlara yardıma giden katarlarını yağmalamaya, Başbuğ’unu katletmeye kavilleştiler…