Menfaat her kılığa girer
Bizim anlayışımıza göre vatan sadece bir toprak parçasının adı değildir. Vatan kaderdir, alın yazısıdır. Bu anlamda Türkiye’yi farklı renk ve ırklarla birlikte yaşadığımız ortak kaderimiz olarak görüyoruz. ‘Hepimiz aynı gemideyiz’ ifadesi bu anlayıştan kaynaklanıyor.
Ne yazık ki bugün gemimizde delik açmak
isteyenlerin varlığı aşikar. Her türlü hainlik ve kurulan tuzaklara rağmen
Türkiye, büyük gemiler gibi kararlı bir şekilde yürüyüşüne devam ediyor..
Bir iki örnek; Türkiye üçyüz yıldan beri
ilk defa savunma sanayiinde çığır açıyor. Yapılamayan şeyler yapılıyor. İHA ve
SİHA sadece bunlardan bir kaçı. Sanayideki gelişmeleri, yerin altından ve
üstünden geçen yolları, havalimanlarını, köprü ve barajları saysanız rakamlar
yetmez.
Evet, Türkiye’nin güçlü ve kararlı bu
yürüyüşünü durdurma çabasında olanlar var. Bunlar şahsi emellerini
topraklarımızda gözü olanların menfaatlerine göre
ayarlayanlardır. Milletimizin aleyhine olabilecek her türlü kirli ilişki
içinde olmaktan çekindikleri de yok.
Bir de silahsız terör var. Bu şu demek,
milletimizin planlı ve sistemli bir şekilde milli
ve dini değerlerinden, aslından koparılmaya çalışılması demek. Aynı evde
nikahsız birlikte yaşamak bu. Sahne ve ekranlarda, cadde ve sokaklarda en
mahrem yerlerin teşhiri silahlı terörden daha beterdir. Çünkü silahın açtığı
yara zamanla iyileşebiliyor ancak ahlaksızlığın açtığı yaranın iyileşmesi çok
zaman alıyor.
Ahlaksızlık ve hainlik kim yaparsa yapsın
haramdır ve karşı olmamız gerekiyor. Kötülüğe taraf olanlar kötülük işleyen
kadar suçludur. FETÖ bu paranteze giriyor. PKK 40 yıldır zulmün en alasını
yapıyor. Katlediyor, ülkemizin kaynaklarını tüketiyor. Terör bizden vatanımızı
ve geleceğimizi istiyor farkında mısınız?
Bütün bu gerçekler ortadayken PKK ve
FETÖ’ye destek anlamına gelebilecek beyanlarda bulunmanın mantıklı hiç bir
izahı olamaz. Kötülüğe rıza gösteren kötülük yapan kadar suçludur.
Milletimiz kurulan tuzak ve masaların farkındadır.
Erbakan davasında bulunmuş ve bedel ödemiş
biri olarak söylüyorum, Erbakan davasının bugünkü temsilcisi olduğunu söyleyen
partinin mensupları Erdoğan düşmanlığında sınır tanımıyor. Sosyal medyada
hakarete kadar varan bir üslup ile nerdeyse PKK ve FETÖ yandaşlarıyla
yarışıyorlar. Bilinmelidir ki bir Müslüman’a düşmanlık; zalime, fasığa ve
İslam düşmanlarına hizmettir.
Ölçüleri değişenlerin safları da,
dostlukları da değişiyor. Burada sadece bir kesimden bahsetmiyorum. Vatan
ve millet düşmanlığında sınır tanımayanların değirmenine su taşıyanlardan
bahsediyorum.
Dün kanlı bıçaklı olanlar bugün aynı
masadalar. Dün solcu olanlar bugün sağcı. Dün Müslüman kimliği ile ön plana
çıkanlar bugün Müslümanlara küfredenlerde birlikteler. Dün milliyetçilik
iddiasında bulunanlar bugün PKK’nın siyasi kolu HDP’ye tek laf etmiyor. Bu bir
menfaat birlikteliği değilse eğer, duygu ve düşünce birliğidir.
Denilir ki, ‘menfaat her
türlü dili konuşur, her kılığa girer, hatta menfaatlere karşı kayıtsız biri
gibi görünmesini de bilir.’ Bizim tam da anlatmakistediğimiz budur.
Konuyu Hz.
Peygamber’in şu sözü ile bağlayalım:
"Kulunkalbi istikamet üzere olmadan,
imanı istikamet üzere olmaz; dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet
üzere olmaz.”